İsrail: Söylemlere rağmen, Türkiye ile ilişkilerimizde sorun yok

img
İsrail: Söylemlere rağmen, Türkiye ile ilişkilerimizde sorun yok YDH

İsrail İstihbarat Bakanı Yisrael Katz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail karşıtı sert söylemine rağmen Türkiye ile İsrail ilişkilerinde gelişme olduğunu açıkladı.




YDH- Suudi yayın kuruluşu İlaf’a demeç veren İsrail İstihbarat ve Nükleer Enerji Bakanı Yisrael Katz, Hayfa’dan Suudi Arabistan’a uzanan bir demiryolu projesi üzerinde çalışıldığını açıklayarak Türkiye’nin de mallarını Körfez’e Hayfa limanından ulaştırdığını söyledi.

Katz, ‘’Türkiye, mallarını Hayfa limanı üzerinden Körfez bölgesine gönderiyor. Türk ürünlerinin yaklaşık yüzde 25’i Hayfa limanından ve Ürdün üzerinden Körfez bölgesine ulaştırılıyor’’ dedi.

Türkiye ile İsrail’in ilişkilerine de değinen İsrail İstihbarat ve Nükleer Enerji Bakanı Yisrael Katz, Türkiye’yi İsrail’in ‘düşmanının dostu’ olarak nitelemekle birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’e yönelik sert söylemlerine rağmen Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin sürekli arttığını söyledi.

Katz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail karşıtı açıklamalarının Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri etkilemediğini belirtti ve hatta Gazze’ye insani yardım taşına Mavi Marmara gemisindeki 10 Türk vatandaşının İsrail askerleri tarafından uluslararası sularda öldürülmüş olmasının dahi Türkiye’nin İsrail’le ekonomik ilişkilerini olumsuz etkilemediğini söyledi.

Katz, İsrail’e en çok yolcu taşıyan uçak firmalarının Türk uçak firmaları olmasını da örnek olarak gösterdi.

Körfez’den Hayfa’ya demiryolu

  Yisrael Katz, İsrail’i Ürdün, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerine bağlayacak bir demiryolu inşası projesinin bulunduğunu açıkladı ve başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerini Hayfa’ya karadan bağlayacak olan bu demiryolu projesinin Ürdün’den geçecek kısmını Ürdün hükümetinin yapacağını söyledi ve ‘’Umarım Suudi Arabistan’daki Hicaz demiryolu hattı da yeniden hayat bulur’’ dedi.

Katz, bu demiryolunun niçin gerekli olduğunu da şöyle açıkladı: ‘’Bu güzergah çok ucuz olacak. Körfez’de Hürmüz Boğazı ve Yemen’de Bab el-Mendeb Boğazı taşımacılık için güvenli değil.’’

Suudi İlaf sitesinin ‘’Bu proje bir anlamda ekonomik barış projesi midir?’’ şeklindeki sorusuna da Yisrael Katz şu cevabı verdi: ‘’Bu proje sadece ekonomik barışı değil, Arap ülkeleriyle siyasi barışı da güçlendirir. Biz Filistinliler için Cenin yakınlarındaki el-Cumle’de bir kara limanı yapmak istiyoruz ve bunu İsrail’e demiryolu ile bağlamak istiyoruz. Hatta Ürdün hükümeti de bu iş için 1000 dönüm ayırdı.’’

  ‘Suudiler Arap dünyasının lideri’

İsrail İstihbarat ve Nükleer Enerji Bakanı Yisrael Katz, Sudilere ait ‘İlaf’ sitesine verdiği demecinde Suudi Arabistan’dan Arap dünyasının lideri olarak söz etti; ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını ‘mevcut bir gerçekliğin’ tanınması olarak niteledi.

 Trump’ın Kudüs’le ilgili sözlerine işaret eden Katz, Trump’ın Kudüs’ün tamaını İsrail’in başkenti olarak tanıdığına dikkat çekti ve ‘’Trump, doğu ve batı Kudüs’ün sınırlarının Filistin-İsrail müzakerelerinde belirleneceğini söyledi’’ dedi.

İsrail’in Kudüs’ün tamamını istiyor

Kudüs’ün tamamının İsrail’e ait olduğunu belirten Yisrael Katz, ‘’Biz, İsrail için Kudüs’ü birleşik halde istiyoruz. Yahudiler, 2 bin yıl sonra bunu kurmak için döndüler. Biz, bizim için zor olmasına rağmen taksim planını bile kabul etmiştik’’ dedi.

Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğe değinen Katz, ‘’İkiye bölünmüş olmalarından dolayı Filistinlilerin durumu oldukça zayıf. Hamas gibi bazıları intifada, füze atmak ya da askeri eylemler yapmak peşinde. Mahmud Abbas gibi bazıları ise iki devletli çözüm peşinde. Filistinliler hiçbir çözüm yoluna hazır değiller’’ diye konuştu.

İsrail’in Gazze’den çekilmesini eleştiren Katz, Ariel Şaron’un 2005’te Gazze’den çekilme kararı almasının Filistinlilerin füze atmaya başlaması ve İran’ın bu bölgeye nüfuz etmesiyle sonuçlandığını söyledi.

Yisrael Katz, ‘’Sorunun çözümü için ne önerirsiniz?’’ şeklindeki soruya verdiği cevabında da Suudi Kralı Fahad bin Abdulaziz’in planı çerçevesinde bir diyalogu kabul ettiklerini; ancak 5 milyon Filistinli mültecinin Filistin’e geri dönmesini asla kabul edemeyeceklerini söyledi.

‘İran, Arapların ve İsrail’in ortak sorunu’

İran ve Suriye konularına değinen Katz, İsrail’in İran’ın Suriye’de hava ve deniz üssü kurmasına engel olduğunu ve nükleer silah edinmesine de izin vermeyeceğini söyledi.

İran’ın Araplar için İsrail’den daha büyük bir sorun olduğunu belirten Katz, ‘’Arapların İran’la olan sorunu, İsrail’in İran’la olan sorunlarından çok daha büyüktür. Çünkü İran, devrimini İsrail’e ihraç edemez; ama bu devrimin Arap ülkelerine ihraç edilmesi mümkündür. Ben İstihbarat bakanı olarak İran tehlikesine karşı koymak isteyen herkesle işbirliğine hazırım’’ dedi.

Rusları uyardık

İsrail’in Rusya’yı ‘’İran’ın Suriye’ye yerleşmesine asla izin vermeyeceğiz ve buna karşı duracağız’’ diye açıkça uyardıklarını belirten Katz, İran’ın Suriye’de silah ve füze fabrikaları kurarak Rusya’nın çıkarlarına da aykırı davrandığını öne sürdü ve ‘’İsrail bunu engelledi ve Beşşar Esed bunu çok iyi biliyor’’ dedi.

Lübnan’ı taş devrine döndürürüz

Lübnan’ı da tehdit eden İsrail istihbarat bakanı, ‘’Hizbullah eğer İran’ın emrine uyup da İsrail’e saldırırsa tüm Lübnan’ı taş devrine döndürürüz’’ dedi. İran’ın Hizbullah’a gelişmiş silahlar üretmesi için Lübnan’da bir fabrika açmak istediğini iddia eden Katz, ‘’Bu, İsrail için bir kırmızıçizgidir. Bu iş tüm bölgeyi ateşe verebilir. İsrail buna asla izin vermeyecektir’’ dedi.

Yisrael Katz, Iraklı Haşd Şabi komutanlarından Kays el-Hazali’nin Güney Lübnan’a gelip İsrail sınırında incelemelerde bulunması ile ilgili bir soruya şu cevabı verdi: ‘’Bu durum İsrail’den çok Lübnan hükümetine ve onun başbakanı olan Saad Harri’ye mesajdır ve bununla Lübnan’da asıl karar vericinin Hizbullah olduğu mesajı verilmiştir.’’

İran’ın bölgedeki ve Lübnan’daki adımlarını dikkatle izlediklerini ve bildiklerini belirten Katz, ‘’Saad Hariri’nin Hizbullah’ın ve İran’ın Lübnan’daki yüzünü ifşa etmesi ve Arap Birliği’nin Hizbullah’ı terör örgütü olarak tanıması önemlidir’’ dedi.