Umran,, kayıt, dışı, siyaseti, me" /> Umran,, kayıt, dışı, siyaseti, me" /> Umran, kayıt dışı siyaseti me" /> Umran, kayıt dışı siyaseti me" /> Umran, kayıt dışı siyaseti me" /> Umran, kayıt dışı siyaseti me"> Umran,, kayıt, dışı, siyaseti, me">

Umran, kayıt dışı siyaseti me

Umran, kayıt dışı siyaseti me"> img
Umran, kayıt dışı siyaseti me YDH

YDH-Aylık düşünce ve kültür dergisi Umran, nisan sayısında “kayıt dışı siyaset” diye adlandırdığı bürokratik azınlığın siyasete müdahalesini konu edindi.




YDH-Aylık düşünce ve kültür dergisi Umran, nisan sayısında “kayıt dışı siyaset” diye adlandırdığı bürokratik azınlığın siyasete müdahalesini konu edindi.

 

Aylık düşünce, kültür ve siyaset dergisi Umran’ın Nisan (164.) sayısının kapağı: “Kayıtdışı Siyaset: Bürokratik Azınlığın Siyasete Müdahalesi” ismini taşıyor.

 

Türkiye’nin yeniden olağandışı bir dönemden geçtiği zaman diliminde ülkenin ve Müslüman halkın makus talihini tersine çevirmenin yollarını işaret eden dergi kapağın yanında özel dosya olarak Hz. Peygamber’in merhamet dolu ve fakat kararlı duruşunun örnekliği vurgulanıyor.

 

Kapağa taşınan ifadenin sahibi Cevat Özkaya’nın Türkiye’de bürokratik yönetici azınlığın siyasal düzene müdahalesi ve hatta hakimiyetinin kısa tarihçesini aktararak başladığı yazısında bu duruma karşı durmanın gereği vurgulanıyor.

 

Hızla değişen gündeme binaen ilk elde kapağa çekilmesi planlanan “Merhametsiz Çağa Merhamet Çağrısı” dosyasının değişmez gündemimize ilişkin yol göstericiliğini, akademisyen Mustafa Aydın’ın sosyolojik bir inceleme olarak ele aldığı yazısındaki, “Egemen sınıf, kendisini de dönüştürecek ilahi kökenli bir dine karşı çıkmaktadır.

 

Elinde tuttuğu mevcut din (ideoloji), kendi ayrıcalıklarının koruyucu zırhıdır. Bütün çabası, diğer insanlarla eşitlenmeye, daha genel bir düzlemde dönüşmeye karşı çıkmaktır” ifadesinde buluyoruz. İşte Umran bu sosyolojik vakıanın tarih boyunca hiç değişmediğinden hareketle dünden bugüne, küresel ve yerel güç yapılanmalarının, kendi ideolojilerini oluşturup kerametleri kendilerinden menkul bir meşruiyet üretmeye çalıştıklarının; toplumun ezilen alt katmanlarının ise kendilerini ifade edebilecekleri adil ve eşitlikçi bir din/nizam arayışına girdiklerinin altını çiziyor.

 

Halil Cibran’ın, zorbaların haksızlıklarını “sert zayıflıkları” ile örtmeye çalıştıklarına dikkati çekmesini referans alan yazısıyla Abdullah Yıldız’ın, söyleşi tadındaki üslubuyla Şemseddin Özdemir’in yanısıra Murat Kayacan ve Asım Öz’ün katkılarıyla Hz. Peygamber üzerine “merhamet dolu, halim, reşid ve rahim” bir duruşa olan ihtiyaç ortaya konuyor.

 

“Kayıtdışı Siyaset” kapağının altında ise; Özkaya’ya ek olarak bürokratik azınlığın siyasete müdahale geleneğini, Sıddık Arslan devletler tarihinde çete yapılanmaları, Dilaver Demirağ, Sümer’den başlayarak azınlık tahakkümünün serüveni, Mehmet Tepe ise Abderalılar’dan yola çıkarak tanık olduğumuz hukuk parodisi bağlamında irdeliyor.

 

Ali Bulaç, Alper Görmüş, İbrahim Karagül ve Şeref Malkoç’un konuyla ilgili görüş beyanları da kapak dosyasını tamamlıyor. Yine bu konu dahil pek çok meseleye ışık tutan Tanıl Bora söyleşisi de dosyanın okunacakları arasında yer alıyor. Dergideki Geçmişten Geleceğe Ko(nu)şanlar dizisinin bu ayki konuğu ise Rasim Özdenören.

 

Derginin en fazla öne çıkan makalesi ise Burhanettin Can’ın Dünyevileşme üzerine kaleme aldığı yazı oluyor. Ayrıca, Mustafa İslamoğlu’nun “Bir Hayat Tarzı Olarak İslâm” adlı güzel yazısını dikkatle okumanızı öneririz. Nisan sayısı, Yaşayan İslam ve Kültür-Sanat bölümleriyle yine farklı renkleri yansıtıyor. Son olarak, Murad Hofmann’ın “Almanya’da İslam” başlıklı belgesel metninin yer aldığı Ek dergideki okunmaya değer bir diğer yazı.



Makaleler

Güncel