Irak’ta teknokrat kabine operasyonu

Sadr grubunun teknokrat hükümeti konusunda attığı tek taraflı adımlar, Irak’ı çok daha büyük bir siyasi krize sürüklüyor.

Mukteda Sadr yanlısı binlerce kişinin dün başkent Bağdat’ın en korunaklı yeri olan Yeşil Bölge’ye girerek meclisi işgal etmesi, yolsuzluk üreten mevcut siyasi sistemi değiştirme hedefiyle izah ediliyor.

Ülkenin etnik veya mezhebi kesimlerin siyasi temsilcisi sayılan gruplar tarafından değil, bizatihi başbakan tarafından atanan teknokrat kabinesi tarafından yönetilecek olması, Irak açısından bir rejim değişikliği anlamına geliyor.

Ancak Sadr grubunun teknokrat hükümeti konusunda attığı tek taraflı adımlar, Irak’ı çok daha büyük bir siyasi krize sürüklüyor.

Irak’ı teknokrat hükümetiyle rejim değişikliği sürecine taşıyan şartlar, 2015 yazında oluşmaya başladı.

Yazın sıcaklığın 50 dereceyi bulduğu Irak’ın güney illerinde yaşanan elektrik kesintileri, hükümete yönelik kitlesel protesto gösterilerine dönüştü.

Dini mercilerin de desteklediği bu gösteriler, Başbakan Haydar el-İbadi’yi kapsamlı bir reform planı hazırlamaya zorladı.

2016 başlarından itibaren kitlesel gösterilerin sözcülüğünü yapmaya başlayan Sadr grubu, mevcut kabineyi yolsuzlukların kaynağı olarak suçladı; Başbakan İbadi de reform planı çerçevesinde teknokrat hükümetini gündemine aldı.

Sadr-İbadi ittifakı

Ancak Başbakan Haydar el-İbadi’nin reform programı kapsamında attığı adımlar ve teknokrat kabinesini Sadr grubunun tercihlerine göre belirlemesi, mensubu olduğu Dava Partisi de dahil olmak üzere tüm siyasi grupların tepkisine neden oldu.

Irak İslami Yüksek Konseyi ve Dava Partisi, teknokrat kabinesinin sadece bakanlarla sınırlı tutulmaması gerektiğini belirterek Haydar el-İbadi’nin başbakanlığını tartışmaya açarken Sadr grubu İbadi’ye destek verdi.

Yeni kabineye atanacak teknokratların başbakan İbadi tarafından değil, mevcut sistemde olduğu üzere siyasi gruplar tarafından belirlenmesi konusunda anlaşmaya varıldığı açıklansa da Kürtler ve Sünniler mevcut bakanlarını değiştirmemekte ısrar etti.

Dolayısıyla İbadi’nin yeni kabinesinde sadece Şiilerin hissesine düşen bakanlıklara teknokrat bakan atanabildi.

Hazırlanan yeni kabine listesindeki 6 Şii bakan, 26 Nisan’daki meclis oturumunda güvenoyu aldı. Ancak diğer bakanlıklar için yapılacak güven oylaması, milletvekillerinin çoğunun meclis oturumunu boykot etmesi sebebiyle ertelendi.

Iraklı siyasi gözlemcilerin açıklamasına göre Sadr grubu önerilen 6 bakanı kendisi belirlediği için Perşembe günü yapılan güven oylamasına katılmıştı.

Haftalardır Yeşil Bölge girişinde gösteriler yapan binlerce kişinin kapıları kırarak meclisi işgal etmesi ise Sadr grubunun belirlemediği kişilerin bakan olmasını engellemeye yönelikti.

YDH’ya konuşan Iraklı gazeteci Salim Meşkur, Bağdat’ın en korunaklı yeri olan Yeşil Bölge’deki meclis binasının işgaline göz yumulduğunu belirterek Başbakan İbadi’nin Mukteda Sadr’la işbirliği yaptığını ima etti.

Cumartesi günü yaşanan olaylar sebebiyle kabinenin diğer yarısı için yapılamayan güven oylamasının öngörüldüğü gibi salı günü yapılıp yapılamayacağı henüz bilinmiyor.

Eğer teknokrat kabinesi, Irak İslami Yüksek Konseyi ve Dava Partisi gibi grupları kabine dışında bırakmaya yönelik bir siyasi tasfiye operasyonu ise perşembe günkü güven oylaması ile bunun yarı yarıya gerçekleştiği söylenebilir.

Ancak bu işin meclisin işgal edilmesi yöntemiyle yapılması, sadece Dava Partisi ve Irak İslami Yüksek Konseyi’nin değil, Kürt partilerinin de sert tepkisine neden oldu.

Kendi grupsal çıkarlarını tüm ülkeye dayatmakla suçlanan Sadr Hareketi ise meclis işgalinin koordineli bir eylem olmadığını açıklamak zorunda kaldı. Göstericiler ise teknokrat bakanların tümü için aynı anda güven oylaması yapılmaması halinde tekrar dönecekleri tehdidinde bulunmakla birlikte Pazar günü Yeşil Bölge’den çekildi.

Teknokrat kabine meselesi gerçekten Sadr grubu ile Haydar el-İbadi’nin bir siyasi operasyonu ise yaşanan bu gelişmelerden dolayı başarısız olduğu anlaşılan bu operasyonun sadece Sadr grubuna değil, Haydar el-İbadi’ye de bir siyasi fatura ödetmesi mümkün.

Ancak Londra’da yayımlanan Suudi el-Arab gazetesi, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın 26 Nisan’da yaptığı Bağdat ziyaretinin Haydar el-İbadi’nin başbakanlığına açık bir destek olduğu görüşünde.

Mevcut şartlarda İbadi’nin tek alternatifi olan Nuri el-Maliki’nin istenmeyen adam oluşu, Haydar el-İbadi’nin başbakanlığının tek garantisi olarak gözüküyor.