Yedioth Ahronoth: Refah'a girişin ertelenmesi, taviz politikasının devamı olurdu

img
Yedioth Ahronoth: Refah'a girişin ertelenmesi, taviz politikasının devamı olurdu YDH

Yedioth Ahronoth gazetesi, Siyonist rejimin Gazze'nin güneyindeki Refah kentine başlattığı 'sınırlı' saldırının doğru bir adım olduğunu ve ertelenmesinin 'taviz ve teslimiyet politikasının' devamı anlamına gelebileceğini yazdı.




YDH - İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesinde Naveh Dromi imzasıyla yayımlanan köşe yazısında son esir takası görüşmeleri ve Refah kentine yönelik saldırı kararı ele alındı.

Yazıda, Hamas'ın Mısır tarafından sunduğu öneriyi kabul etmesinin İsrail'i Refah'a girişi ertelemeye ve derhal birkaç haftalık ateşkesi kabul etmeye zorladığı varsayımlarının hatalı olduğu belirtildi.

Hamas'ın kabul ettiği teklifin İsrail tarafından değil, Mısırlılar tarafından sunulduğu kaydedilen yazıda, "Kahire'de -en azından dünyanın gözünde- adil ve aklı başında arabulucular imajını korumak istiyorlar ve İsrail'in kendi topraklarındaki Müslüman Kardeşler mensuplarını susturmak için neler yapmaya hazır olduklarını nihayet anlamak zorunda kalmasını istemiyorlar," denildi.

Yazıda, "İsrail bu öneriyi hiçbir zaman kabul etmedi ve ayrıntılarını görüşmeyi kabul etse bile, esirlerin çoğunun Hamas'ın elinde kalacağı korkusu varken, pratikte savaşın herhangi bir kazanım olmadan sona ermesi anlamına gelen mevcut şartlarıyla barış içinde yaşayıp yaşayamayacağı oldukça şüpheli," ifadelerine yer verildi.

Savaş kabinesinin Refah'a dönük saldırıyı planlandığı gibi yürütüleceğini açıklamakla ve buna göre hareket etmekle iyi yaptığını savunan yazar, şöyle devam etti:

"Hamas'ın Pazartesi gecesi yaptığı açıklama, Refah'ta askeri harekatın gerekli olduğu anlayışını güçlendirdi; Hamas'ı ancak askeri baskının dize getirebileceğini ve esirlerin tamamının geri alınmasının ve güney sınırında barışın tesis edilmesinin ancak bu şekilde olabileceğini kanıtladı. Refah'a girişin ertelenmesi, Oslo'dan başlayarak, ayrılma ve Gilat Şalit anlaşması yoluyla 7 Ekim'i getiren konsepte kadar kırk yıldır defalarca başarısızlığa uğrayan taviz ve teslimiyet politikasının doğrudan bir devamı olabilirdi."