İsrailli eski savunma yetkilileri ve köşe yazarları, Netanyahu hükümetinin İran ile zıtlaşarak kendi çöküşünü hızlandırabileceği konusunda uyardı.
YDH - İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi'nin eski başkan yardımcısı, cumartesi gecesi gerçekleştirilen saldırılara rağmen İsrail'in İran'a saldırma yetkisi olduğunu reddetti.
The Times of Israel'de yayımlanan yazısında Eran Etzion, cumartesi gecesinin İsrail, ABD ve İran arasında devam eden çatışma açısından 'tarihi' olduğunu savundu. Ancak Etzion, Siyonist rejim yetkililerinden gelen ve İran'a saldırı çağrısı yapan seslerin İsrail'i müttefiklerinden diplomatik tecrite sokabileceğini belirtti.
Etzion'a göre, kamuoyu yoklamalarına göre İsrail halkının sadece yüzde 20'sinin desteğini alan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden'ın onayı olmadan İran'a saldırı emri veremez.
Etzion, "Netanyahu ve İsrail hükümetinin esirlerin geri alınması ve dürüst ve yetkinin temiz bir liderlik seçecek olan İsrail halkına iade edilmesi dışında herhangi bir stratejik karar için yetkisi yok," değerlendirmesini yaptı.
Bununla beraber eski askeri istihbarat şefi olan Amos Yadlin de Mako portalında kaleme aldığı makalede, "İran'ın Şam'daki suikasta verdiği agresif ve emsal teşkil eden yanıt İsrail'in beklentilerini aştı. Ancak İsrail medyasında yer aldığı gibi 300'den fazla füze ve insansız hava aracının yüzde 99'unun engellenmesi İsrail, ABD ve müttefikleri için bir zafer olarak görülebilir," dedi.
Yadlin, "Daha da önemlisi, bu İran'a karşı kazanılmış stratejik bir zafer. İsrail'in İran'dan saldırganlığının bedelini almakta çıkarı var, aynı zamanda Gazze'deki savaşı İran'la geniş bir bölgesel çatışmaya dönüştürmekten kaçınıyor ki bu kuzey cephesinde de ciddi bir savaşa dönüşebilir," dedi.
Yadlin'e göre İsrail'in İran'dan bir bedel talep etmesinin yolu 'tüm esirler iade edildikten sonra İsrail'in Gazze'deki savaşı durdurmaya hazır olduğunu' açıklaması.
Haaretz'in kıdemli siyasi köşe yazarlarından Yossi Verter ise İran'ın füze ve insansız hava aracı saldırısının Netanyahu'nun İsrail başbakanlığı dönemindeki son başarısızlığı olduğunu kaydetti.
Geçmişte kendisini pek çok kez 'Bay Güvenlik' olarak lanse eden Netanyahu'nun şimdi İsrail'i Gazze, Lübnan, Yemen ve İran'dan gelen tehditler altına soktuğunu vurgulayan Verter, "İsrail'deki çocuklar İran'ın nükleer tehdidiyle tek bir kişinin başa çıkabileceği izlenimi altında doğdu, büyüdü, askere gitti ve mezun oldu," ifadesini kullandı.
Verter'e göre Netanyahu'nun İran'ın cumartesi günkü operasyonunu öngörememesi, 7 Ekim'deki Aksa Tufanı Operasyonuna yol açan benzer bir zayıflıktan kaynaklanıyor: "Netanyahu'nun görev süresi uzadıkça İsrail'in daha zayıf olduğu algılanıyor. Ne yazık ki bu basit bir algı değil."
Verter'e göre İsrail'in mevcut hükümeti altında, ABD liderliğindeki bölgesel koalisyon ciddi bir tehlike altında, zira Netanyahu sağcı ortaklarının 'esiri'.