Velid Canbolat liderliğindeki İlerici Sosyalist Parti, Harrub bölgesindeki belediye seçimlerinde 'tarafsızlık' stratejisi izliyor. Parti, popülaritesindeki düşüşü durdurmak ve gelecekteki parlamento seçimleri için Sünni tabanını korumak amacıyla doğrudan çatışmalardan kaçınıp uzlaşı veya dolaylı destek yolunu seçiyor.

YDH - Lübnan'da Velid Canbolat liderliğindeki İlerici Sosyalist Parti (İSP), kalesi olarak görülen Harrub bölgesindeki belediye seçimlerinde dikkatli bir "tarafsızlık" stratejisi izliyor.
Parti, 2018 seçimlerinde Sünni tabanında gözlemlenen oy kaybını durdurmayı ve gelecekteki parlamento seçimleri öncesinde bölgedeki nüfuzunu korumayı hedefliyor.
Bu amaçla İSP, pek çok beldede doğrudan rekabete girmek yerine uzlaşı arayışını veya müttefiklerini dolaylı yollardan desteklemeyi tercih ediyor.
Harrub bölgesi, İSP için geleneksel olarak önemli bir halk desteği deposu konumunda bulunuyor ve partinin Şuf ile Aley'deki Maruni ve Katolik Hristiyan tabanını kaybetmesine rağmen mecliste Sünnilere ait bir sandalye korumasını sağlıyor.
Ancak Velid Canbolat, 2018'deki sandık sonuçlarında ortaya çıkan Sünni tabandaki düşüşün farkında.
Bu düşüşte, devlet kurumlarındaki zayıflama nedeniyle kamu hizmetlerindeki aksaklıklar, Müstakbel Hareketi'nin siyaset sahnesinden çekilmesi ve "Değişimciler" olarak adlandırılan yeni aktörlerin yükselişi etkili oldu.
Bu durum, halkın seçimlere katılımını azaltmış olsa da, Canbolat yanlılarının bölgedeki Sünni siyaset sahnesindeki hakimiyetini henüz sona erdirmedi.
El-Ahbar gazetesinin aktardığına göre bölge halkı, İSP'yi diğerlerinden ayıran ve Kemal Canbolat'ın ziyaretleriyle hatırlanan mezhepler üstü "Canbolat akımını" hâlâ anımsıyor.
Suriye'deki Dürzi cemaatinin durumuyla da meşgul olan Canbolat, Harrub'daki bu durumu kaybetmek istemiyor ve halk desteğinde dalgalanmaların yaşanmayacağı bir parlamento seçimi hedefliyor.
Bu nedenle bölgeye özel bir önem veriyor ve parti üyelerine belediye seçimlerinde aile içi çekişmelere karışmamaları yönünde talimatlar veriyor.
İSP, çoğu belde ve köyde tarafsız kalmayı veya uzlaşıyı teşvik ediyor. Örneğin Berca'da eski milletvekili Alaaddin Terro, aralarında İç Güvenlik Kuvvetleri eski Genel Müdürü Tümgeneral Ali el-Hac'ın da bulunduğu tüm geleneksel rakiplerine kapılarını açarak bir uzlaşı sağladı.
Terro'nun ilişkiler ağı sayesinde, Müstakbel Hareketi, İslami Cemaat ve hatta Lübnan Komünist Partisi'nden isimlerin yer aldığı, kardeşi Macid Terro başkanlığında bir koalisyon listesi oluşturuldu.
Benzer bir durum, İSP'nin ve Müstakbel Hareketi'nin, Canbolat'ın kalesi Muhtara'ya yakınlığıyla bilinen mevcut belediye başkanı Yahya Alaaddin'i destekleme konusunda anlaştığı Ketermaya'da da yaşandı.
İSP, uzlaşının mümkün olduğu veya zaferin kesin göründüğü yerlere "güçlü bir şekilde" girerken, popülaritesini daha da azaltacak ve bir sonraki parlamento seçimlerini olumsuz etkileyecek sert rekabetlerden bilinçli olarak kaçındı.
Bu ilan edilmemiş karar, Canbolat'ın partisine ve milletvekili Bilal Abdullah'a Şuhaym'daki seçim yarışından çekilme talimatı vermesiyle açıkça ortaya çıktı.
Abdullah'ın kendi memleketindeki tabanıyla ilişkisinin zedelenmeye başlaması ve eleştirilere maruz kalması bu kararda etkili oldu.
Ancak gözlemciler, Canbolat yanlılarının Şuhaym'daki siyasi sahneden tamamen çekilmediğini, dört farklı listeye dağılmış durumda olduklarını belirtiyor.
Bu politikanın, Harrub bölgesindeki çoğu beldeye yayıldığı görülüyor.
Şuhaym, Dariya, Seblin ve el-Burceyn gibi yerlerde Canbolat yanlısı sembol isimler, parti adına doğrudan yarışmasalar da listelerin başında yer alıyor.
Gözlemciler, Muhtara'nın bilinçli olarak "göze batan partililer" yerine kendi çizgisine yakın destekçileri seçtiğini ve "tarafsız duruş" adı altında herkese kendi seçeneklerini bıraktığını ifade ediyor.
Gözlemcilere göre, bu "Canbolatçı gri bölge" taktiği, seçim zaferi durumunda açık bir sahiplenmeye dönüşecek veya en azından partinin bölgedeki belediye meclisleri (Kuzey ve Güney Harrub Belediyeler Birliği) içindeki nüfuzunu gösterecek.
Bu belediye meclisleri, bir sonraki parlamento seçimlerinde kullanılacak önemli seçim anahtarları olarak görülüyor.
İSP, benzer bir "gri bölge" stratejisini Dürzi kasabalarında da uyguluyor.
Parti içi rekabetlere müdahale edilmeyerek, kazananın kim olursa olsun "Muhtara'nın payı" olacağı varsayılıyor.
Böylece parti, çaba harcamadan veya parlamento seçimlerinde bedelini ödeyeceği "düşmanlıklar" kazanmadan durumu idare ediyor.
Ayrıca, Dürzilerin ve Hristiyanların birlikte yaşadığı köylerin çoğunda Lübnan Kuvvetleri partisiyle belirgin bir uyum içinde hareket ediliyor.
Muhtara ve Sercibal gibi yerlerde ise parti yetkilileri başından beri uzlaşı ve listelerin rakipsiz onaylanması (tezkiye) yönünde çaba gösterdi.