İsrail’in eski İletişim Bakanı ve sağcı Dürzi siyasetçi Ayoob Kara’nın son açıklamaları, Suriye’deki Esed karşıtı politikanın sadece İsrail ve ABD değil, aynı zamanda Rusya ile de örtülü bir koordinasyon içinde yürütüldüğünü gözler önüne serdi.

YDH- İsrail’deki az sayıdaki Dürzi kökenli üst düzey siyasetçiden biri olan Ayoob Kara, Suriye'ye emperyalist müdahale sürecinde Esed rejiminin zayıflatılmasında ve dengelerin muhalefet lehine çevrilmesinde İsrail'in kritik bir rol oynadığını öne sürdü.
Kara, ABD, İsrail ve Rusya arasındaki örtülü koordinasyon olmasaydı, bugün Suriye'nin farklı bir siyasi yapıya sahip olmayacağını savundu.
Bu açıklamalar, İsrail’in yıllardır örtülü biçimde yürüttüğü Suriye politikalarının mahiyetine ışık tutarken, Tel Aviv’in bölgedeki İran etkisini dengelemek için nasıl stratejik ittifaklar kurduğunu da yeniden gündeme taşıdı.
Kara, “Suriye’deki İran ve Hizbullah yanlısı Esed rejiminin düşmesinin nedeni İsrail’di” ifadelerini kullanarak İsrail’in sahadaki etkisini vurguladı.
Mevcut durumda Şam’a hâkim olan Colani rejiminin, İsrail-ABD-Rusya koordinasyonu olmadan iktidara ulaşamayacağını dile getiren Kara, muhalif güçlerin 13 yıl boyunca Halep, Deyr ez-Zor ve diğer şehirlerde bulunmalarına rağmen Şam’a ulaşamamış olmalarının bu koordinasyon eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
Suriye'de İranlı bir askeri danışman olan Emir Hüseyin Hacı Nasıri de 11 Aralık 2024'te ‘’Suriyeli silahlı muhaliflerin tüm teçhizatı Amerikan yapımıydı’’ açıklamasını yaparak ‘’2015 yılında Suriye'de sadece yırtık kot pantolonları ve kalaşnikofları olan muhaliflere karşı savaştıklarını bugün ise onları profesyonel askeri teçhizat ve Amerikan silahlarıyla gördüklerini’’ aktarmıştı.
Kara, o dönem İsrail'in “istikrarı kendi çıkarları açısından en iyi seçenek” olarak gördüğünü, ancak Esed’e karşı gerçekleşen “darbe” sonrasında sahadaki güç yapısının değiştiğini ve “siyah sakallılar ile siyah sarıklılar yerini başka siyah sarıklılara bıraktı” diyerek yeni dönemdeki radikal yapılanmalara işaret etti.
Röportaj sırasında gazetecinin, “Yani bu konuda İsrail’in rolünü mü vurguluyorsunuz? Esed rejiminin devrilmesinde asıl payın İsrail’e ait olduğunu mu söylüyorsunuz?” sorusu üzerine Kara, bu savını daha da netleştirdi:
‘’Türkiye, İsrail ve tüm taraflarla koordinasyon içindeydi. İsrail Esed rejimini değiştirmek istiyordu. Amaç buydu çünkü birincil düşmanımızın İran ve Hizbullah olduğunu fark ettik. Eğer biz Türkiye ile bu şekilde düşünmeseydik Esed bugün hala iktidarda olurdu. Hatta Esed yanlısı Dürzilere de karşı durduk ve muhalefeti destekledik ki bunun sonucunda Amerikalılarla işbirliği içinde Özgür Suriye Ordusu’nu kurduk.’’
Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkenin bu süreçte koordinasyon içinde hareket ettiğini belirten eski bakan, İsrail’in Esed’i devirmeyi açık hedef olarak belirlediğini, çünkü “birincil düşmanın İran ve Hizbullah olduğunu fark ettiklerini” söyledi.