Lübnanlı stratejist Muhammed Hezime, ABD’nin Hamas’la doğrudan müzakere ederek İsrailli-Amerikalı esirin serbest kalmasını sağlaması, Filistin direnişinin ve Yemen’in askeri gücünün zaferini kanıtladığını söyledi.

YDH- Lübnanlı stratejist Muhammed Hezime, pazartesi günü el-Mesire kanalına yaptığı özel açıklamada, Trump’ın bölgeye yapacağı ziyaretin, Washington’un Yemen’deki yenilgisinden kaçma çabası ve Amerikan halkını yatıştırmak adına Körfez rejimlerinden trilyonlar kopararak ekonomik ve ticari bir zafer elde etme girişimi olduğunu söyledi.
Hezime, dünyanın Yemen'den doğan yeni bir gerçekliğe tanık olduğunu belirtti. Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin sürekli gerçekleştirdiği askeri operasyonlar sayesinde oyunun kurallarının değiştiğini ifade etti. Lübnanlı uzman, bu saldırıların şu ana kadar Siyonist yapının derinliklerini, deniz ve hava yollarını hedef aldığını ve düşmana ciddi kayıplar verdirdiğini vurguladı.
Hezime, Trump’ın Yemen ve Gazze ile ateşkes anlaşması imzalamaya razı olmasının, askeri gücün pratik bir sonucu olduğunu belirtti. ABD’nin, “terör örgütü” olarak tanımasına rağmen Hamas’la doğrudan müzakere ederek İsrailli-Amerikalı esir "İdan Aleksander"ın serbest bırakılmasını sağlamasının, direnişin zaferini teyit ettiğini ifade etti.
Yemen’in artık inkâr edilemez bir güç haline geldiğini ve hiçbir küresel gücün onu görmezden gelemeyeceğini vurgulayan Hezime, ABD’nin Kızıldeniz’deki uçak gemileri, savaş gemileri ve donanmasına rağmen Yemen saldırılarına karşı başarısız olduğunu söyledi. Gazze’de yürütülen ve ABD ile "suçlu Trump"ın doğrudan dahil olduğu ateşkes görüşmelerinin, Filistin direniş grupları ve Yemen’in sahadaki etkisiyle şekillenen yeni gerçekliğin bir sonucu olduğunu belirtti.
Hezime, Trump’ın Suudi Arabistan, BAE ve Katar’ı kapsayan bölge ziyaretine ilişkin olarak şu açıklamada bulundu:
"Suudi rejimi bağımsız bir karar mekanizmasına sahip değildir ve kendi güvenliğini dahi yönetemez. Kararları ABD tarafından dikte edilir ve Suud ailesi yalnızca Amerikan çıkarlarına hizmet etmek üzere varlığını sürdürmektedir."
Lübnanlı uzman, Trump’ın Suudi Arabistan’dan trilyonlarca dolar kopardığını, buna rağmen "Suud ailesinin 'Suudi Krallığı' adını verdiği" Hicaz’ın doğu bölgelerinin altyapıdan, yollardan ve kamu hizmetlerinden mahrum olduğunu ve mezhep ayrımcılığı nedeniyle sefalet içinde yaşadığını söyledi.
Hezime, Trump’ın ziyaretinin amacının, Suudi Arabistan, BAE ve Katar’a baskı yaparak ekonomik ve ticari bir zafer elde etmek olduğunu dile getirdi. Ayrıca, ABD tarafından desteklenmiş ve çıkarlarına hizmet eden diğer Arap rejimlerinin de aynı taleplerle karşı karşıya kalacağını vurguladı.
Lübnanlı stratejist, Yemen’in artık bölgenin gidişatını belirleyen güç olduğunu, buna karşılık Arap rejimlerinin zayıf, itaatkâr ve bölünmüş bir halde olduğunu söyledi. Bu rejimlerin halklarını temsil etmediğini belirten Hezime, Gazze meselesinin, Trump ve ev sahiplerinin gündeminde bile yer almadığını ifade etti. Ancak asıl etkiyi direniş hareketlerinin gücü ve Yemen’in sarsılmaz desteğinin yarattığını belirtti.
Hezime, Yemen’in duruşunun tüm Arap ve İslam ülkelerinin tutumunu gölgede bıraktığını söyledi.