Libya'nın başkenti Trablus'ta Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı gruplar ile Suç ve Terörle Mücadele Caydırıcılık Birimi arasında çıkan şiddetli çatışmalarda ölümler yaşandı ve çok sayıda mahkum firar etti. BM ve Libyalı yetkililer, durumun siviller ve ülke istikrarı için oluşturduğu tehdide dikkat çekerek acil ateşkes çağrısı yaptı.

YDH - Libya'nın başkenti Trablus, Ulusal Birlik Hükümeti'ne bağlı silahlı gruplar ile Suç ve Terörle Mücadele Caydırıcılık Birimi arasında yaşanan şiddetli çatışmalara sahne oldu.
Çatışmalar sonucunda ölümlerin olduğu ve bazı mahkumların firar ettiği bildirilirken, Birleşmiş Milletler (BM) ve yerli yetkililer, çatışmaların yayılmasından ve siviller ile ülke istikrarı üzerindeki olası sonuçlarından duydukları endişeyi dile getirdi.
Libyalı medya kaynaklarının aktardığına göre, salı gecesi yarısından itibaren başlayan çatışmalar, özellikle Suk el-Cuma ve Mitiga Havalimanı civarı gibi yoğun nüfuslu yerleşim bölgelerinde yoğunlaştı.
Bölgede Suç ve Terörle Mücadele Caydırıcılık Birimi güçlerinin yoğun bir şekilde konuşlandığı gözlendi.
Adli Polis Teşkilatı yaptığı açıklamada, çatışmaların el-Cedide Cezaevi yakınlarında kaosa yol açtığını ve bunun sonucunda "çoğunluğu ağır cezalara çarptırılmış" çok sayıda mahkumun firar ettiğini doğruladı.
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), artan şiddetten "derin endişe duyduğunu" belirterek, "derhal ve koşulsuz ateşkes" çağrısında bulundu.
Misyon, çatışan taraflar arasında "arabuluculuk çabaları" sunmaya ve "diyalog çabalarını desteklemeye" hazır olduğunu vurguladı.
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, televizyonda yaptığı açıklamalarda, "Başkentte toplumsal barışın korunması, ihmal edilemeyecek kolektif bir sorumluluktur ve devlet kurumları siyasi çekişmelerden uzak tutulmalıdır," dedi.
El-Menfi, "Mevcut zaman, en üst düzeyde bilgelik ve ulusal disiplin gerektirmektedir," ifadelerini kullanarak, "iç cephenin birleştirilmesi ve kaosun önünü kesecek ulusal bir proje etrafında toplanılması" çağrısında bulundu.
Libya'daki mevcut gerginliğin, İstikrar Destek Birimi başkanı ve Trablus'taki önde gelen silahlı grup liderlerinden biri olan Abdülgani el-Kikli'nin (Gineyve olarak da bilinir) öldürülmesinin ardından başladığı belirtiliyor.
Resmi olarak Başkanlık Konseyi'ne bağlı olan İstikrar Destek Birimi, normalde İçişleri ve Savunma bakanlıkları tarafından güvenliği sağlanması gereken hayati öneme sahip merkezleri kontrol eden oluşumlardan biri olarak tanınıyor.