İsrail ve HTŞ rejiminin, aralarındaki “sınır gerilimini azaltmak” amacıyla son haftalarda doğrudan ve yüz yüze görüşmeler yürüttüğü bildirildi.
YDH- Reuters'de yer alan habere göre, İsrail ve HTŞ rejimi doğrudan temas kurdu ve son haftalarda, iki “eski düşman” arasındaki sınır bölgesinde “gerilimi azaltmak ve çatışmayı önlemek” amacıyla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi.
ABD’nin, Şam’daki HTŞ rejimine İsrail’le ilişkiler kurması yönünde baskı yaptığını söyleyen Reuters, İsrail’in de Suriye’ye yönelik bombardımanını “hafiflettiğini” ileri sürdü.
İki Suriyeli, iki Batılı kaynak ve konuyla ilgili bilgi sahibi bölgesel bir istihbarat kaynağına göre, bu temaslar, Beşşar Esed yönetiminin devrilmesinin ardından “aracılar” yoluyla yürütülen dolaylı görüşmelere dayanıyor.
Reuters, kaynakların, iki ülke arasında resmi bağların olmaması ve “düşmanlık geçmişi nedeniyle konunun hassasiyetinden dolayı” isminin açıklanmaması koşuluyla konuştuğunu belirtti. Bu doğrudan görüşmeler ve kapsamı daha önce kamuoyuna açıklanmamıştı.
HTŞ rejimi tarafında, kaynaklara göre temaslara, Golan Tepeleri'ne sınır olan Kuneytra vilayetine vali olarak atanan üst düzey güvenlik yetkilisi Ahmed el-Dalati öncülük ediyor. Dalati bu hafta başında, Suriye'nin Dürzi azınlığına ev sahipliği yapan güneydeki Süveyda vilayetinin güvenliğinden de sorumlu tutuldu.
Reuters, İsrail tarafında kimlerin görüşmelere katıldığını belirtmedi, ancak iki kaynak bunların güvenlik yetkilileri olduğunu söyledi.
Üç kaynak, sınır bölgesinde, İsrail’in işgalindeki topraklar dahil birkaç tur yüz yüze görüşme yapıldığını belirtti.
Reuters’a göre, doğrudan görüşmeler şu anda çatışmayı önleme ve İsrail’in Suriye sınır köylerine yönelik operasyonlarını azaltma gibi güvenlik konularına odaklansa da, iki kaynak bu görüşmelerin daha “geniş siyasi uzlaşıların” önünü açabileceğini ifade etti.
Arka kapı diplomasisine aşina bir kaynak, “Şimdilik bu görüşmeler barış, yani savaşsızlık ile ilgili; henüz normalleşmeden söz etmiyoruz” dedi.
Trump, Colani ile yaptığı görüşmeden sonra, HTŞ rejimi liderinin zamanla İsrail’le ilişkileri “normalleştirmeye istekli olduğunu” belirtti, ancak bunun zaman alacağını da ekledi. Colani, bu ifadeye doğrudan yorum yapmadı ancak 1974 yılında oluşturulan BM tampon bölgesini içeren ateşkes anlaşmasının yeniden yürürlüğe girmesini desteklediğini söyledi.
HTŞ rejimi, İsrail’e “tehdit oluşturmadığını göstermek için” çeşitli adımlar attı. Şam ve yurtdışındaki Yahudi topluluklarının temsilcileriyle görüşmeler yaptı, Filistin İslami Cihad hareketinin iki üst düzey üyesini tutukladı.
HTŞ rejimi Dışişleri Bakanlığı tarafından geçen ay ABD Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen bir mektupta şu ifadelere yer verilmişti: “Suriye’nin herhangi bir taraf, İsrail dahil, için tehdit kaynağı olmasına izin vermeyeceğiz.”
Daha yakın zamanda ise HTŞ rejimi, İsrailli casus Eli Cohen’e ait arşivi teslim ederek “iyi niyet” gösterisinde bulundu.
