Mısır, Gazze İnsani Yardım Kuruluşu aracılığıyla Gazze Şeridi'nde yürütülen ve dağıtım merkezlerinde izdiham ile şiddete yol açan yardım dağıtım mekanizmasının, Filistinlileri Mısır sınırına doğru yönlendiren örtülü bir tehcir planı olduğuna işaret etti.
YDH - Mısır, Gazze Şeridi'nde Gazze İnsani Yardım Kuruluşu üzerinden yürütülen ve son günlerde dağıtım merkezlerinde izdiham, kaos ve İsrail ordusunun ateşiyle onlarca Filistinlinin yaralanmasına yol açan yardım dağıtım mekanizmasına sert tepki gösterdi.
Kahire, İsrail'den yardım dağıtım merkezlerini kendi sınırlarından uzaklaştırmasını talep ederken, bu durumun Filistinlileri Refah Sınır Kapısı ve Mısır-Filistin sınırına yakın bölgelere yığarak örtülü bir tehcir planı olduğuna dikkat çekti.
El-Ahbar gazetesine konuşan Mısırlı kaynaklara göre, Kahire'nin talebi sadece idari veya lojistik nedenlere dayanmıyor. Aksine, bu talep "stratejik, güvenlik ve egemenlik kaygılarından kaynaklanıyor ve sahadaki gelişmelerin dikkatli bir analizini yansıtıyor."
Kaynaklar, mevcut mekanizmanın "uzun vadeli siyasi hedeflerden masum olmadığına dair şüpheler" barındırdığını belirtiyor.
Örtülü tehcir
Kahire, insani yardımı hafifletme iddiasındaki bu planın aslında "halk üzerinde sistematik bir baskı operasyonu olduğunu ve zamanla Gazze içindeki ikamet, hareket ve toplanma biçimlerinde değişikliğe yol açacağını" değerlendiriyor.
Yardımların belirli noktalarda dağıtılmasının, "halkı tüm tehlikelere rağmen bu noktalara doğru hareket etmeye zorladığı" vurgulanıyor.
Bu bağlamda Mısır, mevcut mekanizmayı nüfus hareketini güneye, özellikle kendi sınırlarına yakın bölgelere doğru iten bir "araç" olarak görüyor.
Bu durumun, bazı bölgelerin zamanla "kalıcı yerleşimlere" dönüşebilecek "geçici istikrar merkezleri" haline gelmesi tehdidini beraberinde getirdiği ifade ediliyor.
Sina'ya sürükleme ve demografik değişim endişesi
Kahire, özellikle altyapının büyük ölçüde tahrip edildiği ve net bir siyasi ufuk bulunmadığı bir ortamda, İsrail'in "nüfusu Sina'ya doğru itme veya en azından daha sonra siyasi olarak kullanılabilecek yeni bir demografik gerçeklik yaratma" girişiminden endişe duyuyor.
Mısırlı kaynaklara göre bu, "ister doğrudan ister uluslararası örgütler aracılığıyla Mısır'ın krizin yükünü üstlenmesi için baskı oluşturma" anlamına geleceği için "aşılması mümkün olmayan bir kırmızı çizgi."
Mısır ayrıca, "güvenlik güçlerine hiçbir Filistinliye ateş açılmaması yönündeki talimatlara rağmen, Gazze halkının Mısır sınırını bir daha hiçbir koşulda ihlal etme deneyiminin tekrarlanmayacağını" da teyit ediyor.
Dağıtım noktaları artırılsın çağrısı
Bu nedenle Mısır, en azından "özellikle güney sınırına yakın belirli yerlerde büyük insan kalabalıklarının oluşmasını önlemek için dağıtım noktalarının sayısının acilen artırılmasını" talep etti.
Yardımların güneyde, özellikle Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı civarında ve Refah'a yakın bölgelerde yoğunlaşmasının, İsrail'in "Gazze'nin kuzeyini Hamas'ın altyapısından temizleme" ve "güneyde siviller için güvenli sığınaklar sağlama" yönündeki açıklamalarıyla örtüştüğü de dikkat çekiyor.
Şaibeli yeni yardım kuruluşu
Kahire'nin endişesini artıran bir diğer unsur ise, Mısır'ın yardımların kendisine aktarılmasına çekinceyle yaklaştığı Gazze İnsani Yardım Kuruluşu'nun artan rolü.
Bu kuruluşun, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ve Dünya Gıda Programı (WFP) gibi bilinen geleneksel kanalların dışında, Amerikan ve İsrail desteğiyle finansman sağlayıp dağıtım operasyonlarını yönetmesi, insani yardımın yeni demografik gerçeklikleri dayatmak için siyasi bir baskı aracına dönüştürülmesine kapı aralıyor.
Diplomatik kaynaklara göre Mısır, bu mekanizmanın insani ve güvenlik riski oluşturduğu gerekçesiyle tamamen reddedilmesi için Birleşmiş Milletler ve uluslararası ortaklarla temas halinde.
Aynı zamanda BM'ye rolüne sahip çıkması ve İsrail tarafını destekleyen oluşumlar lehine rolünün azaltılmasına yönelik her türlü girişimi reddetmesi çağrısında bulunuldu.
