İran Dışişleri Bakanlığı ve İran Atom Enerjisi Kurumu, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran'ın nükleer programına ilişkin son raporunu "siyasi ve gerekçesiz bir adım" olarak nitelendirerek, raporun İsrail tarafından sunulan sahte belgelere dayandığını ve Tahran'ın kapsamlı işbirliğini dikkate almadığını belirtti.
YDH - İran Dışişleri Bakanlığı ve İran Atom Enerjisi Kurumu, yaptıkları ortak açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) İran'ın nükleer programına ilişkin son raporunu, "siyasi ve gerekçesiz bir adım" ve "İsrail tarafından sunulan sahte belgelere dayandığını" belirterek kınadı.
Tahran, Batılı ülkelerin nükleer anlaşmaya yönelik taahhütlerini defaatle ihlal ettiğini ve İran'a yaptırım uygulamaya devam ettiğini vurguladı.
Açıklamada, Batı'nın, Ajans Genel Direktörü'nün Tahran'a yaptığı ziyaretin sonuçları ve elde edilen başarılar dikkate alınmaksızın "İran'a karşı yeni bir karar" çıkardığı ifade edildi.
Bu yeni kararın "siyasi ve gerekçesiz bir adım" olduğu kaydedilen açıklamada, "Batılı ülkelerin siyasi hedefleri olmasaydı, İran'ın kapsamlı işbirliğine rağmen Ajans tarafından böylesine adaletsiz bir rapor yayınlanmazdı," denildi.
'Rapor, işbirliğimizin seviyesini yansıtmıyor'
Tahran, bazı ülkelerin İran'ın UAEA ile yapıcı işbirliğini ve nükleer programının barışçıl niteliğine dair güvence sağlama adımlarını ve bu raporda yer alanları UAEA Yönetim Kurulu'nun yaklaşan toplantısında istismar etmeye çalışması halinde "gerekli tedbirleri alacağı" uyarısında bulundu.
İran, "bu yapıcı olmayan politikayı izleyen ülkelerin sonuçlarından sorumlu olacağını" belirtti.
Açıklamada, raporun "gerekli mesleki standartlardan yoksun olduğu", mevcut duruma yol açan ABD'nin nükleer anlaşmadan çekilmesi ve Avrupa ülkelerinin taahhütlerine uymaması gibi temel faktörlere değinmediği ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, "Batılı ülkeler, bu karar için kurum üyelerinin büyük bir bölümünün desteğini toplamada başarısız oldu, bu da onların İran nükleer dosyasına yönelik siyasi ve yapıcı olmayan yaklaşımlarının başarısızlığını yansıtıyor," ifadelerine yer verildi.
İran, "bu kuruma yönelik siyasi baskılar altında hazırlandığı" belirtilen UAEA raporundan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "içeriğine şiddetle itiraz ettiğini" bildirdi.
'Rapor, İsrail kaynaklı sahte belgelere dayanıyor'
Ortak açıklamada, UAEA raporunun "İsrail'in sunduğu sahte belgelere dayandığı ve asılsız iddia ve suçlamaları tekrarladığı" kaydedildi.
Bu durumun, "İsrail'in Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na üye olmayan üçüncü bir taraf olması" nedeniyle "UAEA'nın raporlarının kaynaklarının güvenilirliğini doğrulamayla ilgili ilkeleriyle çeliştiği" vurgulandı.
Açıklamada, raporun "uluslararası denetime tabi olmayan nükleer silahlara sahip İsrail'in, İran'ın barışçıl nükleer programını tehdit etmeye devam ettiği bir zamanda" yayımlandığına dikkat çekildi.
"Ajansın, İran'ın tekrarlanan taleplerine rağmen bu İsrail tehditlerini şu ana kadar kınamamış olması" eleştirildi.
Açıklamada, UAEA raporunun, "İran'ın kendisiyle işbirliğini kabul etmesine rağmen, Tahran'ın sarf ettiği büyük çabaların gerçek seviyesini yansıtmadığı" teyit edildi.
Dışişleri Bakanlığı ve İran Atom Enerjisi Kurumu, bu raporun, İran'ın defalarca beyan edilmemiş tesislerde herhangi bir nükleer faaliyette bulunmadığını vurguladığı bir dönemde geldiğini belirtti.
Tahran'ın, "Ajans müfettişlerine iddia edilen tüm tesislere erişimlerini ve incelenmek üzere numune almalarını sağlayan gerekli tüm kolaylıkları sağlayarak" bunu kanıtladığı ifade edildi.
Açıklamada, "Asılsız suçlamaların tekrarlanması ve bunlarla ilgili endişelerin dile getirilmesi, İran'ın nükleer programına karşı düşmanca bir atmosfer yaratmayı amaçlamaktadır," denildi.
'Nükleer silahın savunma doktrinimizde yeri yok'
İran, nükleer silah edinmeye karşı tutumunu yineleyerek, bunun "Devrim Lideri'nin fetvasına" dayandığını ve "nükleer silahın savunma doktrininde yeri olmadığını" vurguladı.
Ortak açıklamada, Tahran'ın "nükleer enerjinin barışçıl kullanımı haklarıyla ilgili hiçbir yasa dışı kısıtlamayı kabul etmediği" belirtildi.
Açıklamada, "İran'da uranyum zenginleştirme sürecinin UAEA'nın denetimine tabi olduğu ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması standartlarına uygun olarak son derece şeffaf bir ortamda yürütüldüğü" kaydedildi.
Diğer yandan Reuters haber ajansı, diplomatlara dayandırdığı haberinde, Batılı güçlerin, UAEA Yönetim Kurulu'nun bir sonraki üç aylık toplantısında, İran'ın nükleer programıyla ilgili yükümlülüklerine uymadığını beyan etmesi için baskı yapmaya hazırlandığını bildirmişti.
Bu ayın başlarında İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, "tetik mekanizmasının devreye sokulması halinde Tahran'ın sert bir şekilde karşılık vereceği" uyarısında bulunmuştu.
Bu mekanizmaya göre, tarafların anlaşmanın uygulanmasından sonraki 10 yıl içinde İran'ın anlaşmaya uyumu konusunda bir fikir birliğine varamaması durumunda, beş büyük ülkeden (ABD, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin) herhangi biri konuyu Güvenlik Konseyi'ne taşıyarak yaptırımların yeniden uygulanması sürecini başlatabilir.
