Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), İsrail'in Gazze'deki insani yardımları, nüfusu zorla yerinden etmek ve etnik temizlik şüphesi uyandıran bir strateji uygulamak için araç olarak kullandığını açıkladı. Örgüt, İsrail'in yardımları sadece seçtiği bölgelere yönlendirdiğini bildirdi.
YDH - Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü, İsrail'in Gazze'deki insani yardımları, sivilleri zorla yerinden etmek için bir araç olarak kullandığını ve bunun etnik temizlik şüphesi uyandıran bir stratejinin parçası olduğunu açıkladı.
Örgüt, İsrail'in yardımları sadece nüfusu toplamayı seçtiği bölgelere yönlendirdiğini belirtti ve ABD-İsrail planının işe yaramadığını göstermek için gıda dağıtımındaki felaket başlangıcına işaret etti.
Refah'ta kuadkopterlerle sivillere ateş
MSF, İsrail ordusunun bu sabah erken saatlerde Gazze'nin güneyindeki Muasi Refah bölgesinde bir katliam gerçekleştirdiğini anımsattı.
Açıklamaya göre, İsrail askeri araçları ve kuadkopterler, insani yardım almak için bekleyen sivillere doğrudan ateş açtı. Bu saldırıda 31 kişi hayatını kaybetti, 200'den fazla kişi yaralandı.
Açıklamada ayrıca, İsrail ordusunun ABD merkezli bir güvenlik şirketiyle işbirliği içinde, Orta Gazze'deki köprü yakınında binlerce sivile "insani yardım dağıtımı" bahanesiyle pusu kurduğu bildirildi.
Bu olayda bir kişi öldü, 30'dan fazla kişi yaralandı.
'İnsani sistem kasten boğuluyor, yardım silaha dönüştü'
MSF, Gazze'deki insani sistemin İsrail'in izin verdiği "önemsiz sayıdaki" yardım kamyonuyla kasten boğulduğunu vurguladı.
Yardımların silah olarak kullanılmasını "insanlığa karşı suç" olarak nitelendiren örgüt, İsrail'in Gazze'de 19 aydan uzun süredir insanlık dışı muamele uyguladığını kaydetti.
İsrail ve ABD ise yeni sistemin Hamas'ın yardımları yönlendirmesini engellemeyi amaçladığını iddia ediyor.
Gazze'deki hükümetin medya ofisi, yardım dağıtım noktalarında bir haftadan kısa sürede hayatını kaybedenlerin sayısının 39'a, yaralıların ise 220'nin üzerine çıktığını duyurdu.
İsrail'in kıt yardımları zorla yerinden etme stratejisini uygulamak için kullandığı bu sırada, Filistin sivil toplum kuruluşları ile dünya çapındaki insani ve insan hakları örgütleri, 19 Mayıs'ta Gazze'deki kıtlığı durdurmak için acil bir çağrı yayınlamış ve uluslararası toplumu ahlaki ve yasal sorumluluğunu üstlenmeye çağırmıştı.
