Trump, savaş yanlıları ve karşıtları arasında sıkıştı

img
Trump, savaş yanlıları ve karşıtları arasında sıkıştı YDH

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a yönelik saldırıları konusunda çelişkili baskılarla yüzleşiyor. Cumhuriyetçi "şahinler" savaşı desteklerken, Trump'ın "MAGA'cılar" olarak bilinen seçmen tabanı ise ABD'nin çatışmaya dahil olmasına şiddetle karşı çıkıyor.




YDH - ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a yönelik devam eden saldırılarında Washington'un rolü konusunda yaptığı çelişkili açıklamalarla hem ülke içinde hem de uluslararası alanda bir dizi tartışmayı alevlendirdi.

Batılı analistler, Trump'ın bir yanda Cumhuriyetçi Parti'deki "şahinler" tarafından savaşa girmeye zorlanırken, diğer yanda "MAGA'cılar" (Yeniden Büyük Amerika sloganının İngilizce kısaltılışı) olarak bilinen sadık seçmen tabanından gelen güçlü savaş karşıtı direnişle karşı karşıya kaldığını belirtiyor.

Batılı analistlere göre Trump yönetimi, iki zıt kutbun yoğun baskısı altında bulunuyor. Bir tarafta, Senatör Lindsey Graham, Senato Çoğunluk Lideri John Thune ve Dış İlişkiler Komitesi Başkanı James Risch gibi Cumhuriyetçi Partili "şahinler", İsrail'in İran'a yönelik saldırısını destekleyerek Trump üzerinde baskı kuruyor.

Diğer tarafta ise Trump'ın siyasi ittifakının bel kemiğini oluşturan "MAGA" akımı, özellikle petrol fiyatlarının artması endişesiyle savaşa şiddetle karşı çıkıyor.

Dış İlişkiler Konseyi araştırmacısı Eliot Abrams, İsraillilerin baskısıyla Trump'ın İran'a karşı askeri harekât konusundaki çekimser tavrını değiştirdiğini öne sürdü.

'Bu affedilemez bir ihanettir'

Trump'ı destekleyen siyasi ittifak içinde savaş karşıtı sesler giderek yükseliyor. Sağcı The Federalist dergisinin yayın yönetmeni Mollie Hemingway, Washington'un saldırıya izin vermesinin sınır ötesi savaşlara karışmayı reddeden "milyonlarca Amerikalı seçmene yönelik affedilemez bir ihanet" olduğunu söyledi.

Breitbart sitesi yazarı Matt Boyle ise, Orta Doğu'daki savaşları eleştirmesiyle tanınan Trump'a, Tahran'a karşı askeri bir eylem için yapılan "baskılara direnme" çağrısında bulundu.

"MAGA" akımının önde gelen isimlerinden aktivist Charlie Kirk, takipçilerinden gelen e-postaların "yüzde 99'unun" İran'a karşı savaşı reddettiğini belirterek, "İsrail'i finanse edip etmemeyi ve onlara silah satıp satmamayı yeniden tartışmalıyız," dedi.

En sert eleştiri ise program sunucusu Sagar Enjeti'den geldi. Enjeti, Trump'ın müzakereci çözüm eğiliminden vazgeçmesini eleştirerek, "Başkan hepimizle alay etti," ifadelerini kullandı ve İsrail'in askeri operasyonunu "bizi savaşa girmeye zorlamak için kasıtlı bir sabotaj" olarak nitelendirdi.

Öte yandan New York Times gazetesi, ABD'nin bölgesel bir çatışmaya sürüklenmesinin beraberinde getireceği bir dizi riske dikkat çekti.

Gazete, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun İran'a saldırarak gösterdiği "pervasızlığın" İsrail'in müttefik statüsünü zedelediğini ve bölgedeki 40 bin Amerikan askerini "İran'ın doğrudan misilleme riskine" maruz bıraktığını yazdı. Bu durumun ABD'yi İran'la bir savaşa çekebileceği uyarısında bulunuldu.

Gazete ayrıca, Moskova ve Pekin'in, Washington'un Orta Doğu'da "başka bir çıkmaza" saplanmasını kendi lehlerine kullanabileceğini ve bunun Paris'ten Moskova'ya, Washington'dan Pekin'e kadar "tüm jeopolitik haritayı değiştirebileceğini" öne sürdü.

Hedef nükleer program değil, rejim değişikliği mi?

İran uzmanı Vali Nasr, CNN'e yaptığı açıklamada, İran'a yönelik askeri harekâtın hedeflerinin "İran'ın nükleer programına karşı olmadığını, aksine İran devletini zayıflatmayı, Direniş Ekseni'ne karşı başlatılan işi tamamlamayı ve nihai hedef olarak İran rejiminin çöküşüne neden olmayı" amaçladığını belirtti.

Nasr, bu koşullar altında İranlıların Trump'ın tasavvur ettiği gibi "müzakere masasına gelmelerinin imkânsız olduğunu" vurguladı.

Amerikalı gazeteci Susan Glasser ise aynı kanalda, "Fordo'daki güçlendirilmiş yeraltı tesisinin imhasına yönelik tutumun Trump için asıl sınav olacağını" ifade etti.

Başkan Joe Biden döneminde Savunma Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Daniel Shapiro, Beyaz Saray'ın ABD'nin çatışmalara katılmayacağı yönündeki açıklamalarının "İsrail'in savunmasına yardım etmeyeceğimiz anlamına gelmediğini" belirterek Amerikan tutumundaki belirsizliğe işaret etti.

Savunma Öncelikleri Enstitüsü Orta Doğu Programı Direktörü Rosemary Kelanic ise, İran'ın geniş coğrafyası nedeniyle Washington'un sorunu ancak hava operasyonlarıyla çözmeye çalışabileceğini belirterek, "İran'la doğrudan bir savaşa girmek çok daha kötü sonuçlar doğurur," değerlendirmesini yaptı.

Kelanic, bu operasyonların "7 milyar dolara mal olan başarısız Husi karşıtı harekâta" benzeyebileceğini ve nihayetinde Washington'un "Afganistan modeline" benzer şekilde savaşı sonlandırmak için kara birlikleri göndermek zorunda kalabileceği endişesini dile getirdi.



Makaleler

Güncel