Filistin direniş gruplarından İran’a güçlü destek

img
Filistin direniş gruplarından İran’a güçlü destek YDH

Filistin direniş grupları, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik hava saldırılarını yasa dışı ve bölgedeki gerilimi tırmandıran bir saldırı olarak kınadı.




YDH- Hamas ve İslami Cihad da dahil olmak üzere Filistin direniş grupları, ABD’nin İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetimindeki nükleer tesislerine düzenlediği saldırıları yasa dışı bir saldırganlık olarak nitelendirdi ve ABD-İsrail gerilimine karşı bölgesel birlik çağrısında bulundu.

Direniş grupları, söz konusu saldırıların İran’ın egemenliğine yönelik tehlikeli bir ihlal ve ABD emperyalizminin İsrail işgaline hizmet eden yeni bir uzantısı olduğunu belirterek sert şekilde kınadı.

Hamas: ABD saldırısı açık bir saldırganlık ve tehlikeli bir tırmanmadır
Hamas, pazar sabahı yaptığı basın açıklamasında saldırıları "İslam Cumhuriyeti topraklarına yönelik açık bir saldırı" olarak tanımladı ve bu eylemleri şiddetle kınadığını duyurdu.

Açıklamada, “ABD’nin İran’ın egemenliğine ve topraklarına yönelik açık saldırganlığını şiddetle kınıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Hamas, saldırının İsrail çıkarlarıyla tehlikeli bir şekilde uyumlu olduğunu, uluslararası hukukun açıkça ihlal edildiğini ve bu durumun küresel barış ve güvenliğe doğrudan tehdit oluşturduğunu belirtti.

“Haince düzenlenen bu saldırı, hukuksuz Siyonist işgalin gündemine körü körüne boyun eğmek, uluslararası hukukun apaçık ihlali ve küresel güvenliğe yönelik ciddi bir tehdit anlamına gelmektedir” denildi.

İran’a bağlılıklarını yineleyen Hamas, İran halkı ve liderliğiyle tam dayanışma içinde olduklarını vurguladı: “İslam Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizle, halkıyla ve liderliğiyle dayanışmamızı teyit ediyor, İran’ın kendi egemenliğini ve halkının çıkarlarını savunma konusundaki kararlılığına tam güven duyduğumuzu ilan ediyoruz.”

İslami Cihad: İran halkına savaş ilanıdır
Filistin İslami Cihad Hareketi, ABD saldırılarını "dost ve kardeş İran halkına savaş ilanı" olarak tanımlayarak kınadı. Hareket, Trump yönetiminin eylemlerini açık bir saldırganlık olarak niteledi ve ABD’yi “bölge halklarının ilerleme ve meşru taleplerine karşı en büyük düşman” olarak tanımladı.

Ayrıca Washington’un “Siyonist teröre kalkan” olduğunu savunan grup, bölge ülkelerini bu ortak ABD-Siyonist saldırısının ciddiyetini görmeye çağırdı.

Mücahidin Hareketi: Nazilere özgü bir suç
Filistin Mücahidin Hareketi, ABD saldırılarını “Siyonist çetenin gündemine hizmet eden yeni bir Nazi tarzı suç” olarak nitelendirdi.

Bu saldırıların “ABD-Siyonist projesine direnen tüm güçlere doğrudan tehdit” oluşturduğunu belirten hareket, bu tür saldırganlıkların Filistin direnişinin iradesini kıramayacağını ve Arap-İslam dünyasındaki özgür halkları zayıflatamayacağını vurguladı.

El-Ahrar Hareketi: Vahşi bir saldırganlık eylemi
Filistin el-Ahrar Hareketi, ABD’nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarını “acımasız bir saldırganlık eylemi” ve İran’ın egemenliğine, uluslararası hukuka açık bir ihlal olarak tanımladı.

Pazar günü yaptığı basın açıklamasında grup, saldırıların ABD’nin siyasi çöküşünü ve İsrail çıkarlarına olan kör bağlılığını yansıttığını belirtti. ABD’yi tehlikeli tırmanıştan sorumlu tutarak, olası tüm sonuçların sorumlusunun Washington olduğunu ifade etti.

Açıklamada, “Bu açık saldırı, ABD yönetiminin kanlı, emperyalist yüzünü açığa çıkarmıştır,” denildi ve ABD'nin bölgedeki çıkarlarının artık İran’ın misilleme menzilinde olduğuna dikkat çekildi.

El-Ahrar Hareketi ayrıca, İran halkına, liderliğine ve Devrim Muhafızları Ordusu’na övgüde bulunarak direniş çizgisinde gösterdikleri kararlılığı takdir etti.
Grup açıklamasını, “Bu saldırganlık İran’ın iradesini kıramaz, aksine direnişi daha da güçlendirecektir” sözleriyle sonlandırdı.

Halk Direniş Komiteleri: Tüm ümmete yönelik bir saldırıdır
Filistin Halk Direniş Komiteleri, ABD’nin Fordo, Natanz ve İsfahan’daki saldırılarını “tüm ümmete yönelik bir saldırı” olarak tanımladı ve asıl amacın, ABD ve İsrail hegemonyasına karşı çıkan tüm güçleri sindirmek olduğunu ifade etti.

Grup, İran halkının direnişine övgüde bulunarak onların “topraklarına derinden bağlı ve saldırılar karşısında sarsılmaz durduğunu” belirtti.

Tüm direniş grupları, ABD ve İsrail işgalinin bölgenin stratejik kabiliyetlerini hedef alan artan saldırılarına karşı Arap ve İslam dünyasında ortak ve kararlı bir duruş gerektiğini vurguladı.
Ayrıca, hem hükümetlere hem de halk hareketlerine çağrıda bulunarak bu saldırganlığa karşı birlik ve dayanışma içinde hareket edilmesi gerektiğini, sessiz kalmanın daha büyük ihlalleri cesaretlendireceğini ifade ettiler.