Mevcut uydu görüntüleri ve analizler, Fordo nükleer tesisinde büyük çaplı yapısal bir hasar oluşmadığını gösteriyor. Bombalar dağın yüzeyinde üç ayrı noktaya isabet etmiş, ancak tesisin ana zenginleştirme salonunun dağın yaklaşık 80 metre altında bulunması nedeniyle ciddi şekilde zarar görmediği tahmin ediliyor.
YDH- Uydu görüntüleri, ABD’nin İran’ın yer altındaki Fordo nükleer zenginleştirme tesisine düzenlediği hava saldırısının ardından dağda üç büyük çukurun açıldığını ortaya koydu.
Söz konusu görüntüler, iddia edilen 12 adet GBU-57 “Massive Ordnance Penetrator” (MOP) bombasının aynı noktaya isabet etmediğini gösterirken, bu durumun tesisin ciddi zarar görme olasılığını azalttığına işaret ediyor.
Yayımlanan ikinci uydu fotoğraflarında, saldırıların girişler yerine doğrudan zenginleştirme salonuna yönelik olduğu tespit edildi. Görüntülerde, iki ayrı grup halinde üç büyük delik gözlemlenirken, bu deliklerin ne kadar derine indiği ve içeride ne kadar hasar oluşturduğu ise henüz netlik kazanmadı.
En kötü ihtimalle bombaların granit zemine yaklaşık 33 metre derinliğe nüfuz edip ardından patlama gerçekleştirdiği değerlendiriliyor.
Uzmanlar, bombaların aynı noktaya değil, birbirine paralel ve bitişik bölgelerde isabet ettiğini belirtiyor. Bu nedenle toplamda 33 metrelik derinlikte bir nüfuzun gerçekleşmediği, ancak iki farklı saldırı vektörünün patlamaların şiddetini artırdığı ifade ediliyor. Fordo tesisinin ana zenginleştirme salonunun ise, dağın en az 80 metre altında konumlandığı göz önünde bulundurulduğunda, sağlam kaldığı tahmin ediliyor.
Planet Labs PBC tarafından çekilen uydu fotoğrafları, ABD hava saldırısının ardından Fordo’nun yer altındaki nükleer tesislerini gözler önüne sererken, tesis girişlerinde ise kısmi hasarın meydana geldiği görülüyor.
Uzmanlar, saldırının Fordo tesisinde ciddi yapısal hasar yaratma etkisinin sınırlı olduğunu vurgularken, bu hamlenin bölgedeki gerilimi artırabilecek stratejik bir adım olduğuna dikkat çekiyor.
Ayrıca, İran’ın İsrail’in yüksek hassasiyetli “Golden Horizon” aero-balistik nükleer başlıklı füzelerini bu derin çukurlardan birine yönlendirme riskinin uluslararası gözlemciler tarafından yakından takip edildiği belirtiliyor.
