Eski askeri mühendis Mike Mihajlovic, ABD’nin Fordo nükleer tesisine yönelik saldırısında oluşan “çökme krateri”nin, operasyonun derin ve yıkıcı olmadığını, İran’ın başarılı bir savunma aldatmacası olabileceğini söyledi.
YDH- Eski Yugoslav ve Kanada Silahlı Kuvvetleri’nde askeri teknoloji ve mühendislik alanında deneyim sahibi olan uzman Mike Mihajlovic, ABD’nin dün gece İran’ın Fordo nükleer tesisine düzenlediği saldırıyı değerlendirdi.
Mihajlovic, çarpma öncesi ve sonrası uydu görüntülerini inceleyerek, vuruş noktalarında oluşan “çökme krateri” görünümünün, saldırının hedeflenen derinlikte başarılı bir penetrasyon gerçekleştirmediğinin işareti olduğunu belirtti.
Mihajlovic’e göre, çökme krateri yer altındaki patlamaların ardından üzerindeki malzemenin boşluğa çökmesiyle oluşuyor ve genellikle yüzeyde minimal hasar bırakıyor.
Geleneksel büyük patlama kraterlerinden farklı olarak, bu tür kraterlerde çevrede belirgin bir patlama izi ya da yüksek sıcaklığa bağlı yanık ve is belirtileri gözlemlenmiyor.
Uzman, bu durumun silahın ya gerçek veya sahte bir boşluğa girdiğini ya amaçlanan derinliğe ulaşamadığını ya da yüzey altındaki tünel ve boşluklarda sadece lokal bir çöküş meydana getirdiğini düşündürdüğünü söyledi.
Hedefte kapsamlı bir yapısal yıkımın olmadığına dikkat çeken Mihajlovic, İran’ın savunma stratejisinde yapısal boşluk katmanları veya “kamuflaj” tuzakları inşa etmiş olabileceğine vurgu yaptı.
Bu tür fikirlerin saldırganların derin nüfuz hedeflerini boşa çıkarabileceğini ifade eden uzman, gerçek tünellerin çökmesi halinde bile yedekleme ve temizlik ekiplerinin haftalar içinde işlevselliğini yeniden sağlayabileceğini kaydetti.
Mihajlovic, bu tür bir “çökme kraterinin” başarılı bir derin nüfuz anlamına gelmediğini şu sözlerle açıkladı:
‘’Sonuç olarak, çökme krateri başarılı bir derin nüfuzun değil, ABD’nin başarısız bir girişiminin veya İran’ın etkili bir aldatmacasının göstergesidir.’’
El-Meyadin’den 'sınırlı operasyon' yorumu
Aynı bağlamda, el-Meyadin televizyonu muhabiri Ramia İbrahim, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik iddia edilen saldırısının aslında “yıkıcı” olmadığını ve operasyonun gerçek etkisinin çok daha sınırlı olduğunu ifade etti.
İbrahim, böyle büyük çaplı bir saldırının Lübnan’da deprem etkisi yaratması gerektiğini, hatta İran’ın komşu ülkeleri, özellikle Irak’ta sarsıntılar ve halkta nükleer radyasyon sızıntısının hissedilmesi gerektiğini vurguladı.
Fordo nükleer tesisinin kutsal türbelerin bulunduğu Kum kentine sadece 45 kilometre uzaklıkta olduğuna dikkat çeken İbrahim, böyle bir saldırı sonrasında bölgede radyasyon etkilerinin görülmesi gerektiğini ancak bunun yaşanmadığını belirtti.
Gözlemlenen sahnelerde sabah namazlarının normal şekilde kılındığını kaydetti.
İbrahim, gerçekleşen operasyonun ABD Başkanı Trump’ın İsrail’e verdiği sözü, İran’la doğrudan bir savaşa girilmeden ve İran’ın nükleer programı fiilen yok edilmeden yerine getiren sınırlı bir saldırı olduğunu söyledi.
CBS America’nın ABD’nin İran ile diplomatik yollardan iletişim kurduğunu ve üç hedef dışında başka saldırı planı olmadığını bildirmesini de bu görüşü destekleyen bir gelişme olarak değerlendirdi.
Muhabir yorumunu şöyle sonlandırdı:
''Olan şey savaşın sona ermesidir, genişlemesi değil, çünkü hiç kimse, özellikle de Amerika, genişlemesinin maliyetini karşılayacak kapasiteye sahip değildir.''
