Financial Times, Donald Trump’ın, İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyerek başkanlığının en “büyük kumarını” oynadığını belirtti.

YDH- Financial Times’a göre, ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyerek başkanlığının en önemli kumarını oynadı ve İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı savaşı tırmandıran İsrail’le birlikte hareket etti.
Bu adımın, Trump’ın “yeni askeri çatışmalardan kaçınma” yönündeki seçim vaadinin tersine dönmesi anlamına geldiği ve ikinci dönem başkanlığı üzerindeki soru işaretlerini artırdığı belirtildi.
Trump, saldırıyı İran’ın nükleer “tehdidini” etkisiz hale getirebilecek “sınırlı ve yüksek etkili” bir operasyon olarak nitelendirdi. Ancak analistler ve eleştirmenler, bu adımın bölgeden “sert bir misilleme” getirebileceği ve binlerce ABD askerini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.
Demokrat Senatör Jack Reed, “Bu, Başkan Trump için büyük bir kumar” dedi. “Bunun işe yarayıp yaramayacağını henüz kimse bilmiyor” ifadelerini kullandı.
Televizyon konuşmasında Trump, İran’ın artık “barış ya da trajedi” arasında bir seçim yapması gerektiğini belirtti ve daha fazla saldırıya açık kapı bıraktı. İran geri çekilmezse “birçok hedefin” daha vurulabileceği konusunda uyardı.
Muhafazakâr isimlerden sert tepkiler
Steve Bannon ve Tucker Carlson gibi muhafazakâr figürler sert muhalefetlerini dile getirerek, Trump’ı, İsrail tarafından, istenmeyen bir savaşa sürüklenmekle suçladı. Bannon, “Neden bu yükü biz taşıyoruz?” diye sordu. Carlson ise daha da ileri giderek saldırıların “hiçbir güvenilir istihbarata dayanmadığını” ve gerekçesiz olduğunu savundu.
Financial Times’a göre, uzun süredir destek veren bazı isimler bile “hayal kırıklığını” dile getirdi. Podcaster Theo Von, “Sanki İsrail için çalışıyormuşuz gibi hissettiriyor” dedi. Özgürlükçü komedyen Dave Smith ise bunu “yasadışı bir saldırganlık savaşı” olarak tanımladı.
Cumhuriyetçi Parti’de bölünme
Bazı Cumhuriyetçiler ise saldırıyı savundu. Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Trump’ın İran’ın nükleer silah edinmesini engellemek için harekete geçtiğini söyledi ve bunu “Amerika Önce politikası” olarak nitelendirdi. Ancak Financial Times’a göre, Cumhuriyetçi Parti içindeki bu bölünme, çatışma ilerledikçe istikrarsız bir koalisyona işaret ediyor.
Trump’ın değişen dış politikası ve İsrail baskısı
Eleştirmenler, Trump’ın diplomasiden savaşa geçişinin “İsrail’in baskısıyla” hızlandığını savunuyor. Bannon, Netanyahu’nun yalnızca ABD’nin sığınak delici bombalarının Fordo gibi tesisleri vurabileceğini bildiğini ve Trump’ı bu adımı atmaya zorladığını öne sürdü.
Financial Times’ın haberine göre, Trump’ın bu tırmanmaya sürüklendiği yönünde ulusalcı çevrelerde artan bir “huzursuzluk” var. Öte yandan İran’ın tepkisi hâlâ belirsizliğini koruyor ve ABD’nin Ortadoğu’daki üsleri “yüksek alarma” geçirilmiş durumda.
Yasal tartışmalar ve kamuoyu tepkisi
Her iki partiden de bazı milletvekilleri operasyonun “yasallığını” sorguladı. Alexandria Ocasio-Cortez azil çağrısında bulundu, Cumhuriyetçi Thomas Massie ise bu adımı “anayasaya aykırı” olarak nitelendirdi. Eleştirmenler ayrıca, Trump’ın Kongre’yi devre dışı bırakarak bu kararı almasının ve istihbarat bilgilerini açıklamamasının meşruiyet sorunları yarattığını söyledi.
Anketlere göre, saldırı sonrası Trump’ın onay oranı %46,9 seviyesinde, ancak %51’lik bir kesim kararı onaylamıyor. Analistler, özellikle ABD askerlerinin kayıplar vermesi veya enerji piyasasında şokların yaşanması durumunda kamuoyu desteğinin hızla eriyebileceği uyarısında bulunuyor.