ABD ve Avrupa'nın İran'ı “Balkanlaştırma” planı

img
ABD ve Avrupa'nın İran'ı “Balkanlaştırma” planı YDH

Responsible Statecraft'ın analizine göre, bazı neocon düşünce kuruluşları ile Avrupa’daki yetkililer, İran’ın etnik ayrılıkçılık temelinde parçalanmasını savunuyor.




YDH- ABD merkezli dış politika dergisi Responsible Statecraft'ta yer alan analize göre, ABD dış politika kuruluşlarının, kendilerine “rakip” olarak gördükleri ülkeleri parçalama eğilimi “tehlikeli sonuçlar” doğurabilir.

Neocon düşünce kuruluşlarından Foundation for Defense of Democracies (FDD) ve Avrupa Parlamentosu'ndaki bazı gruplar, İran'ın “Balkanlaştırılma”sını açıkça savunuyor. Responsiblestatecraft'a göre, bu strateji, Ortadoğu'yu daha da istikrarsızlaştırabilir, insani krizlere yol açabilir ve İran halkı ile bölgedeki ABD müttefiklerinin direnişini tetikleyebilir.

FDD ve etnik ayrıştırma çabaları

Makalede belirtildiğine göre, FDD uzmanlarından Brenda Shaffer, İran'ın çok etnik yapısını bir "zayıflık" olarak tanımlayarak bu durumun “istismar” edilmesi gerektiğini savunuyor.

Shaffer, ABD medyasında “Azerbaycan lehine” yorumlar yaparken, Azerbaycan devlet petrol şirketi “SOCAR ile bağlarını” açıklamadığı eleştirilerine maruz kalmıştı. Shaffer, İran'ın” etnik hatlardan” bölünmesini, Yugoslavya'nın dağıldığı sürece benzetiyor ve özellikle İran Azerbaycanı'nın ayrılmasını destekliyor.

Jerusalem Post'un da benzer bir çizgide olduğu aktarılıyor. Gazete, İran'a yönelik İsrail saldırılarının ardından yayımladığı bir başyazıda, ABD'nin İran'ın parçalanmasını açıkça desteklemesini ve "Sünni, Kürt ve Beluç azınlıkların ayrılmasına güvence vermesini" talep etmişti.

Avrupa Parlamentosu'nda ayrılıkçı destek

Haberde vurgulandığı üzere, Avrupa Parlamentosu'ndaki bir liberal grubun dışişleri sözcüsü, sözde "İran'ın geleceği"ni tartışmak üzere bir toplantı düzenledi. Ancak davet edilen tek iki İranlı konuşmacının, ayrılıkçı hareketlerin temsilcileri olması, toplantının asıl amacını ortaya koydu. 2022'den beri İran'la resmi ilişkileri kesen Avrupa Parlamentosu, monarşistler, MEK (Halkın Mücahitleri) gibi gruplar ve etnik ayrılıkçılar için bir platform haline geldi.

İran'ın dayanıklılığı ve yanlış hesaplar

Responsiblestatecraft'a göre, İran'ın kolayca parçalanabilecek bir devlet olduğu fikri “büyük bir yanılgı.” 90 milyon nüfuslu ülke, güçlü bir tarihsel ve kültürel kimliğe sahip. Uzman Shervin Malekzadeh'in Los Angeles Times'ta belirttiği gibi, "İran siyaseti, kesintisiz bir tarihe sahip bir ulus fikriyle başlar. Milliyetçilik, İran'daki farklı grupların rekabet ettiği ana sahadır."

Makaleye göre, “dış baskılar İran'ın iç dayanışmasını güçlendirdi.” İran Azerbaycanı'nda ayrılıkçılık beklentisi de “boş” çıktı: İsrail saldırıları, Azeriler de dahil tüm İran'da "bayrak etrafında kenetlenme" etkisi yarattı. Makelede, üstelik İran'ın en üst düzey iki isminin, Lider Ali Hamenei ve Cumhurbaşkanı Mesud Pizişkiyan’ın, Azeri kökenli olduğu vurgulandı.

Bölgesel ve küresel etkiler

Yazıda altı çizilen bir diğer nokta, bu stratejinin ABD'nin bölgedeki müttefikleriyle “çatışmasına” yol açabileceği. Türkiye, İran'daki Kürt ayrılıkçılığını desteklemeye karşı çıkacak. Pakistan ise Batı'nın Belucistan'a müdahalesini kendi toprak bütünlüğüne tehdit olarak görecek.

Değerlendirmeye göre, İran'ın istikrarsızlaşması, “Avrupa'ya yönelik yeni bir göç dalgası ve terör gruplarının güçlenmesi riskini” beraberinde getirebilir. Ayrıca, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma ihtimali enerji krizine yol açabilir.

Sonuç: Pragmatik diplomasi çağrısı

Sonuç olarak, makale, “İran’ı bölme” stratejisinin büyük bir yanlış olduğunu vurguluyor ve Batı’nın bunun yerine sahici diplomatik diyalog yolu izlemesi gerektiğini öne sürüyor. Yoksa uzun süreli ve kaçınılmaz bir “sonsuz savaşa” doğru yol alındığı belirtiliyor.



Makaleler

Güncel