İngiliz eski diplomat Alastair Crooke, İsrail’in İran’a yönelik son saldırılarının, ülkeyi iç çatışmalara sürükleyerek istikrarsızlaştırmayı hedeflediğini belirtti.

YDH- İngiliz eski diplomat ve MI6 istihbarat servisi eski üyesi Alastair Crooke, İsrail’in İran topraklarına yönelik son saldırılarının amacının, ülkeyi istikrarsızlaştırmak ve iç kargaşa yaratmak olduğunu söyledi. Crooke, saldırıların arkasında İran’ı “Suriyeleştirme” hedefi bulunduğunu ileri sürdü.
Crooke, Judging Freedom adlı YouTube kanalına verdiği röportajda, Tel Aviv ve Washington’un İran’da bir tür “renkli devrim” başlatmayı amaçladığını ancak bu planların başarısız olduğunu belirtti.
“İran, insi̇yatifi ele geçi̇rdi̇”
Eski diplomat, İran’ın bu baskılara karşı hızla savunma sistemlerini yeniden yapılandırarak sahadaki inisiyatifi ele geçirdiğine dikkat çekti.
Crooke, İranlı yetkililerin, Fordo nükleer tesisine yönelik saldırıdan önce zenginleştirilmiş uranyumu tesisten çıkardığını ve şu anda bu materyalin yerini sadece İran’ın bildiğini söyledi. Ayrıca, İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (UAEA) olan güveninin zedelendiğini, Rusya ve Çin'in de UAEA’ya kuşkuyla yaklaştığını ifade etti.
“İsrai̇l, takti̇ksel başarı elde etti̇ ama strateji̇k olarak başarısız oldu”
Crooke’a göre, İsrail’in 13 Haziran’daki operasyonu taktik açıdan bazı hedeflere ulaştı. Komutanlar ve bilim insanlarına yönelik suikastlar bu kapsamda değerlendiriliyor. Ancak bu hamleler İran’ın direncini kıramadı, aksine ülkede güçlü bir ulusal birlik ve kararlılık duygusu oluşturdu.
ABD’nin “nükleer tesisler tamamen yok edildi” yönündeki açıklamalarının da gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Crooke, Fordo, İsfahan ve Natanz’daki hasarın yüzeysel düzeyde kaldığını belirtti. İran’ın, yeterli sayıda santrifüj ve zenginleştirilmiş uranyumu başka yerlere taşıyarak nükleer zenginleştirme kapasitesini koruduğu ifade ediliyor.
“Nükleer silah geliştirildiğine dair kanıt yok”
İran’ın haftalar içinde teslim edilebilir bir nükleer silah geliştireceğine dair somut bir kanıt olmadığını kaydeden Crooke, böyle bir kararın yalnızca stratejik gerekliliklerle değil, aynı zamanda İslami fıkıh çerçevesinde verilecek karmaşık dini değerlendirmelerle şekilleneceğini söyledi. Ancak %60’ın üzerindeki zenginleştirme aşamalarının teknik olarak birkaç hafta içinde tamamlanabileceği uyarısında bulundu.
“UAEA verileri suikastlara kapı araladı”
Crooke, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İranlı nükleer bilim insanlarının kişisel bilgilerini talep etmesinin, 13 Haziran’da 12 üst düzey İranlı araştırmacıya düzenlenen suikastları kolaylaştırmış olabileceğini dile getirdi.
“ABD daha derin bir çatışmaya çekilebilir”
Eski diplomat, Beyaz Saray’ın İran’ın nükleer programını tamamen yok ettiğine dair mutlak ifadelerinin ve İsrail’in şartlı ateşkes tutumunun (zenginleştirme faaliyetleri görülmesi durumunda saldırı hakkını saklı tutması) bölgedeki gerilimi artırdığına dikkat çekti.
Crooke, bu yaklaşımın ABD’yi daha derin bir çatışmanın içine çekme riski taşıdığı uyarısında bulundu.