İran’ın İsrail adına istihbarat toplamakla suçladığı ve bazı üyelerini “potansiyel casus” ilan ettiği Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denetim ekibi, 12 günlük kriz sürecinin ardından Tahran’daki otelden karayoluyla ayrılarak Viyana’ya döndü.
YDH- Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Cuma günü yaptığı açıklamada, İran’daki denetim ekibinin ülkeyi terk ederek ajansın Avusturya’nın başkenti Viyana’daki merkezine döndüğünü bildirdi.
Söz konusu ekip, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının başladığı 13 Haziran’dan bu yana Tahran’da kalıyordu.
UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “İran’la temel izleme ve doğrulama faaliyetlerinin mümkün olan en kısa sürede yeniden başlatılmasının hayati önem taşıdığını” ifade etti.
Öte yandan, Amerikan Wall Street Journal gazetesi, konuyla ilgili bilgi sahibi iki kaynağa dayandırdığı haberinde, denetim ekibinin İran’ın ana havalimanlarından uluslararası uçuşlar yeniden başlamış olmasına rağmen Cuma günü karayoluyla ülkeyi terk ettiğini yazdı.
Haberde, denetçilerin İsrail saldırısı boyunca Tahran’da bir otelde konakladığı ve İran’ın nükleer tesislerine erişimlerinin bulunmadığı belirtildi.
İranlı yetkililerin, denetçileri İsrail adına istihbarat toplamakla suçladığı ve ekipten bazı isimleri “potansiyel İsrail casusu” olarak gördüğünu belirtmek gerekiyor.
Kaynaklara göre, ekip daha sonra Birleşmiş Milletler’e ait bir tesise nakledilebilecek.
UAEA'nın İran’la işbirliğinin askıya alınması ve denetçilerin geri çekilmesi, Viyana’daki diplomatik çevrelerde Tahran’ın nükleer programına ilişkin şeffaflık sürecinin akıbetine dair yeni soru işaretleri yarattı.
Geçtiğimiz haftalarda İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, UAEA Genel Direktörü Grossi’nin Tahran’daki nükleer tesisleri ziyaret etme ısrarının “art niyetli olabileceğini” ileri sürmüş, Washington ise İran’daki üç nükleer tesisin imha edildiği iddialarını doğrulamaktan kaçınmıştı.
UAEA'nın önümüzdeki haftalarda Tahran’la temas trafiğini yoğunlaştırarak denetim faaliyetlerinin yeniden başlaması için diplomatik girişimlere hız vermesi bekleniyor.
Denetçilerin ülkeyi terketmesiyle birlikte, Tahran yönetimi nükleer faaliyetlerini bundan sonra stratejik gizlilik ve tam özgürlükle sürdürecek.
