BRICS, İran'a yönelik saldırıları kınadı ve Gazze'de ateşkes istedi

img
BRICS, İran'a yönelik saldırıları kınadı ve Gazze'de ateşkes istedi YDH

BRICS grubu, Brezilya'daki zirvesinde Gazze'de acil ve koşulsuz ateşkes ilan edilmesini talep etti. Grup ayrıca, İsrail'in işgal altındaki Filistin, Suriye ve Lübnan topraklarından çekilmesini istedi ve İran'a yönelik saldırıları kınadı.




YDH - BRICS grubu, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen zirvede, Gazze'de derhal ve koşulsuz ateşkes ilan edilmesi gerektiğini vurguladı.

Zirvenin ardından yayımlanan ortak bildiride, İsrail'e işgal altındaki Filistin, Suriye ve Lübnan topraklarından çekilme çağrısı yapıldı ve İran'a yönelik saldırılar kınandı.

İran'a saldırılar kınandı

Bildiride, 13 Haziran'dan bu yana İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik gerçekleştirilen ve "uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler (BM) şartının ihlali" olarak nitelendirilen saldırılar kınandı.

Grup, "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) tam denetimi altındaki sivil altyapı ve barışçıl nükleer tesislere yönelik kasıtlı saldırılardan" duyduğu derin endişeyi dile getirdi.

Zirvede konuşma yapan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail'in İran'a yönelik saldırganlığının, "ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin İsrail rejimine sağladığı mutlak dokunulmazlığın doğrudan bir sonucu" olduğunu dile getirdi.

Arakçi, saldırılar sonucunda sivil altyapı ve tesislerde büyük yıkım yaşandığını ve "altı binden fazla sivilin şehit olduğunu ve yaralandığını" belirtti.

Saldırının nükleer silaha sahip iki rejim tarafından ve BM Güvenlik Konseyi üyesi en az iki nükleer devletin sessiz desteğiyle gerçekleştirildiğini ifade eden Arakçi, uluslararası toplumu, "Siyonist rejimin Filistin ve bölgedeki işgalci ve soyırımcı uygulamalarında sahip olduğu cezasızlıktan kurtulma halinin sonuçları üzerine düşünmeye" davet etti.

'Gazze'deki soykırım görmezden gelinemez'

BRICS ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki çatışmalar ve istikrarsızlıktan, özellikle de İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının devam etmesi ve insani yardımların engellenmesi nedeniyle "işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumdan" derin endişe duyduklarını ifade etti.

Bu bağlamda, "insani hukukun tüm ihlallerini" kınayan ülkeler, tüm taraflara "derhal, kalıcı ve koşulsuz bir ateşkes ile İsrail güçlerinin Gazze Şeridi ve işgal altındaki tüm Filistin topraklarından tamamen çekilmesi" için ciddi müzakerelere iyi niyetle katılma çağrısında bulundu.

Bildiride, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin Filistin Ulusal Yönetimi altında birleştirilmesinin önemi vurgulandı. Uluslararası topluma, Filistin halkının meşru bağımsızlık ve devlet kurma beklentilerini karşılamak için gerekli reformları uygulaması ve Filistin liderliğinde sivil altyapının yeniden inşasını hızlandırması için Filistin Yönetimi'ni destekleme çağrısı yapıldı.

Ülkeler ayrıca, Filistin halkının zorla yerinden edilmesinin her türlüsünü ve Gazze Şeridi'ndeki coğrafi veya demografik değişiklikleri reddetti.

Filistin-İsrail sorununun çözümünün ancak barışçıl yollarla ve Filistin halkının kendi kaderini tayin ve geri dönüş hakkı da dahil olmak üzere meşru haklarının uygulanmasıyla mümkün olabileceği belirtildi.

Zirvenin açılışında konuşan Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, "İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımın, masum sivillere yönelik katliamların ve açlığın bir savaş silahı olarak kullanılmasının görmezden gelinmeye devam edilmemesi" gerektiğini söylemişti.

Lula da Silva, aynı zamanda "hiçbir şeyin Hamas'ın işlediği terör eylemlerini haklı çıkaramayacağını" ifade etmişti.

'İsrail, Lübnan ve Suriye'den çekilmeli'

Grup, Lübnan'daki ateşkesi memnuniyetle karşılayarak tüm tarafları ateşkes koşullarına tam olarak uymaya ve 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını eksiksiz uygulamaya davet etti.

İsrail'e, Lübnan hükümetiyle yapılan anlaşmalara saygı gösterme ve güneydeki beş nokta da dahil olmak üzere işgal altında tuttuğu tüm Lübnan topraklarından derhal çekilme çağrısı yapıldı.

Suriye konusunda ise bildiride, grubun "Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne" olan bağlılığı teyit edildi.

Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, BM'nin kolaylaştırıcılığında, sivil halkın güvenliğini ve refahını güvence altına alacak kapsamlı ve barışçıl bir siyasi süreç çağrısında bulunuldu.

Bildiride, Suriye'nin çeşitli vilayetlerinde toplumsal unsurlar arasında işlenen şiddet ve IŞİD ile El Kaide bağlantılı grupların terör faaliyetleri kınandı.

Yabancı teröristlerin Suriye topraklarındaki varlığının ve terörün komşu ülkelere yayılma riskinin oluşturduğu tehlikeye dikkat çekildi.

Grup, İsrail'i Suriye topraklarından derhal çekilmeye çağırdı ve "uluslararası hukukun ve 1974 tarihli Çekilme Anlaşması'nın bariz bir ihlali olan Suriye topraklarının bir kısmının işgalinin devam etmesini" şiddetle kınadı.

'Trump'ın gümrük vergileri ticareti bozuyor'

Zirvede ayrıca, "ticareti bozan gümrük ve gümrük dışı önlemlerin artmasından" duyulan ciddi endişe dile getirildi.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından uygulanan gümrük vergilerinin yasa dışı ve keyfi olduğu belirtilerek, bu durumun "küresel ticareti daha da sınırlama, tedarik zincirlerini sekteye uğratma ve uluslararası ekonomik ve ticari faaliyetlere belirsizlik getirme" tehdidi taşıdığı ifade edildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise zirveye video mesajla katılarak, grubun dünya topraklarının yaklaşık üçte birini, dünya nüfusunun neredeyse yarısını oluşturduğunu ve küresel ekonominin yüzde 40'ına katkıda bulunduğunu belirtti.

Putin, grubun satın alma gücü paritesine göre toplam gayrisafi yurt içi hasılasının 77 trilyon dolar olduğunu ve bu göstergede G7 gibi diğer grupları geride bıraktığını kaydetti.

Putin, "Sözde 'altın milyar'ın çıkarlarına hizmet eden tek kutuplu uluslararası ilişkiler sistemi geçerliliğini yitiriyor, onun yerini daha adil, çok kutuplu bir dünya düzeni alıyor," dedi.

Putin, tüm göstergelerin liberal küreselleşme modelinin sona ermekte olduğunu ve ekonomik faaliyet merkezinin yükselen piyasalara kaydığını gösterdiğini ifade etti.

Rusya lideri, karşılıklı ticarette ulusal para birimlerinin kullanımının genişletilmesi ve BRICS ülkeleri arasındaki karşılıklı yatırımların en üst düzeye çıkarılması gerektiğini vurguladı.



Makaleler

Güncel