ABD'li elçi Barrack: SDG, YPG'nin, YPG de PKK'nın bir türevidir

img
ABD'li elçi Barrack: SDG, YPG'nin, YPG de PKK'nın bir türevidir YDH

ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack, Arab News'e verdiği mülakatta, Washington'un terör örgütü olarak tanıdığı Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) YPG'nin, YPG'nin de PKK'nın bir türevi olduğunu belirtti.




YDH - ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Suriye'deki son gelişmelere ve bölgesel dinamiklere ilişkin yaptığı değerlendirmede, Washington'un desteklediği Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yapısına dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Barrack, Arab News'e verdiği mülakatta, "SDG, YPG'dir ve YPG de hem Türkiye hem de ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilen PKK'nın bir türevidir," ifadelerini kullandı.

Barrack, PKK'lıların Kuzey Irak'ta silahlarını imha ettiğine dair açıklamayı yakından takip ettiklerini belirtti. Bu adımı "cömert" ve potansiyel olarak önemli olarak nitelendiren Barrack, "Bu, Türkiye'deki Kürt sorununun uzun vadeli çözümüne yönelik ilk adım olabilir," diye konuştu.

Ancak SDG'nin PKK liderliğiyle devam eden bağları hakkında soru işaretleri olduğunu da sözlerine ekledi.

'SDG karar vermeli: Suriyeli mi, Kürt mü?'

Pentagon'un 2026 bütçesinde SDG'ye desteğin devamı için 130 milyon dolar talep ettiğini hatırlatan Barrack, ABD'nin SDG'ye karşı "makul" olmak gibi bir borcu olduğunu ancak onlara "kendi hükümetlerini" kurma sözü vermediğini vurguladı.

Barrack, "(SDG) karar vermek zorunda: Suriyeliler mi? Yoksa önce Kürtler mi? Bu onların meselesi," dedi.

ABD'nin dikte edici bir tutum içinde olmadığını ancak ayrılıkçı bir sonucu desteklemeyeceğini belirten Barrack, "Sonsuza kadar dadı olarak orada olmayacağız," diye ekledi.

'Federal bir modeli desteklemiyoruz'

Barrack, ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmasının savaş yorgunu ülke için stratejik bir "yeni başlangıç" olduğunu ancak Washington'un bölgede ulus inşa etme veya federalizm gibi bir hedefi olmadığını açıkça ifade etti.

Ülkenin "tek bir ordu ve rejimle birleşik kalması gerektiğini" söyleyen Barrack, "Altı ayrı ülke olmayacak. Tek bir Suriye olacak," diyerek ayrı bir Kürt, Alevi veya Dürzi özerk bölgesi ihtimalini reddetti.

ABD'nin Suriye'ye başlangıçtaki müdahalesinin rejim değişikliği veya insani müdahale amaçlı olmadığını, IŞİD'le mücadeleye odaklandığını iddia eden Barrack, "Biz bir ulus inşa etmek için orada değiliz. Bir fırsat sunmak için oradayız ve bunu değerlendirmek onlara kalmış," diye ekledi.

Lübnan ve Hizbullah'a tehdit

Barrack, bölgesel yeniden yapılanma baskısının arttığı bir dönemde Lübnan'daki siyasi durağanlığa yönelik Amerika'nın sabrının tükendiğini de dile getirdi.

"Lübnan acele edip sıraya girmezse, etrafındaki herkes girecek," diyen Barrack, Hizbullah'ın "tamamen siyasi bir yapıya dönüşme" potansiyelini tartıştı.

Hizbullah'ın silahsızlandırılması sürecinin Lübnan hükümeti tarafından ve Hizbullah'ın kendi rızasıyla yürütülmesi gerektiğini savunan Barrack, "Bu hükümetin hazır olduğunu düşünüyorum. Onlara 'Yardımımızı istiyor musunuz? İşte burada. Size dikte etmeyeceğiz. İstemiyorsanız sorun değil, evimize döneriz' diyoruz," şeklinde konuştu.