İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekai, ABD ve İsrail'in saldırısının ardından 'Amerika'ya olan güvenimiz sıfırın altına düştü,' dedi. Saldırının diplomatik sürecin ortasında yapılmış 'apaçık bir saldırganlık eylemi' olduğunu belirten Bekai, İran'ın ulusal çıkarlarını korumak için diplomasiyi bir araç olarak kullanmaya devam edeceğini ve konuyu uluslararası kurumlara taşıyacaklarını vurguladı.

YDH - İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, ABD ve İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, Washington yönetimine duydukları güvenin tamamen yok olduğunu belirterek, "Amerika'ya olan güvenimiz sıfırın altına düştü," ifadelerini kullandı.
Saldırının diplomatik sürecin devam ettiği bir dönemde yapılmasının utanç verici olduğunu söyleyen Bekai, bunun Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'na göre "apaçık bir saldırganlık eylemi" olduğunu ve hiçbir hukuki, ahlaki veya siyasi gerekçeyle meşrulaştırılamayacağını kaydetti.
Bekai, "Bugün herkes için açıktır ki İran İslam Cumhuriyeti diyalog ve diplomasiye inanmaktadır. Ancak düşman, diyalog ve etkileşim mantığına tahammül edemedi," diye konuştu.
Saldırının müzakerelerin ortasında gerçekleştiğini ve İran'ın etkili bir aktör olarak diyalog sürecindeyken karşı tarafın diplomasi mantığını sorgulanır hâle getirdiğini vurgulayan Bekai, "Amerika, diplomasinin temel ve bariz ilkelerini baltaladı," diye ekledi.
'Müzakere, savaş meydanından daha kolay değil'
Yeniden müzakerelerin başlayacağına dair çıkan haberlere de değinen Bekai, bu tür söylentilerin her zaman mevcut olduğunu belirtti. Müzakereyi bir "mücadele türü" olarak tanımlayan Sözcü, şunları söyledi:
"Silahlı kuvvetlerimizin İran'ın varlığını savunduğu gibi, diplomasi aygıtının da gerektiğinde İran halkının çıkarlarını sağlamak için diplomasi aracını kullanma görevi vardır. Müzakere, hoşbeş ve iltifat sahnesi değildir; eğer savaş meydanından daha zor değilse, daha kolay da değildir. Bu nedenle müzakere, diyalog ve etkileşim, ulusal çıkarları korumak için bir araç olarak görülmektedir."
Uluslararası kurumlara 100'den fazla belge sunuldu
Katıldığı bir radyo programında konuşan Bekai, İran'ın kendi anlatısını gerçeklere dayalı olarak yaymak için medya ve iletişim araçlarından yararlanması gerektiğini ifade etti.
ABD'nin eyleminin saldırganlık olduğunu kanıtladıklarını belirten Bekai, "Dışişleri Bakanlığı, konuyu uluslararası kuruluşlar ve insan hakları kurumları nezdinde belgelendirme sürecindedir. Karşı taraflardan hesap sorulmasını ciddiyetle takip ediyoruz," bilgisini paylaştı.
Bu kapsamda uluslararası kuruluşlarla yapılan yazışmalar doğrultusunda 100'den fazla belgenin yayımlandığını ve bu belgelerin İran halkının haklarının takibi için kullanılacağını ekledi.
'4 hamile kadın şehit oldu'
Saldırılarda 4 hamile kadının hayatını kaybettiğini açıklayan Bekai, "Anne karnındaki çocuklar da İranlı profesörler ve bilim insanları da bizim için değerlidir. Bu azizlerin hayat hikayeleri anlatılmalıdır. İlk günden itibaren bu şehitlerin hayatlarını kayıt altına almaya çalıştık. BM'ye gönderilen rapor sadece birtakım rakamları içermiyordu; bu azizlerin biyografilerini de kaydettik," diye konuştu.
Bekai, medya ve sosyal medyada etkin olan kişilerin bu konuları açıklayarak önemli bir rol oynaması gerektiğini sözlerine ekledi.