AB yetkilisinin İsrail adına yaptığı lobi sızdırılan diplomatik yazışmayla ortaya çıktı

img
AB yetkilisinin İsrail adına yaptığı lobi sızdırılan diplomatik yazışmayla ortaya çıktı YDH

Sızdırılan bir diplomatik yazışmaya göre, AB Komisyonu'nun antisemitizmle mücadele koordinatörü Katharina von Schnurbein, İsrail'e yönelik olası yaptırımlara karşı lobi faaliyeti yürüttü. Von Schnurbein'in, Tel Aviv'deki AB büyükelçileriyle yaptığı toplantıda, İsrail'e yönelik eleştirileri 'Yahudiler hakkındaki söylentiler' ve 'ortam antisemitizmi' gibi asılsız iddialarla engellemeye çalıştığı ortaya çıktı.




YDH - EUobserver haber portalının yayımladığı diplomatik yazışmaya göre, Avrupa Birliği'nin (AB) üst düzey bir yetkilisi, İsrail'e yönelik olası yaptırımlara karşı "asılsız antisemitizm" iddialarını kullanarak lobi faaliyeti yürüttü.

AB Komisyonu'nun "antisemitizmle mücadele koordinatörü" Katharina von Schnurbein'in, 29 Mayıs'ta Tel Aviv'de AB büyükelçileriyle yaptığı bir toplantıda, İsrail'e yönelik eleştirileri itibarsızlaştırmaya çalıştığı ortaya çıktı.

AB'nin İsrail'e olası ticaret yaptırımlarını görüştüğü bir dönemde gerçekleşen toplantının 6 Haziran tarihli üç sayfalık "hassas" gizlilik dereceli tutanağına göre von Schnurbein, AB-İsrail ortaklık anlaşmasının gözden geçirilmesinin "gerçeklere değil, 'Yahudiler hakkındaki söylentilere' dayanması riskine karşı" uyarıda bulundu.

Von Schnurbein ayrıca, "İsrail'in Gazze'ye gıda sağladığına dair haberlerin BM ve medya tarafından görmezden gelindiğini" iddia etti.

Yetkili, "ortam antisemitizmi" olarak tanımladığı yeni antisemitizm türlerine karşı da uyararak, bu durumu "Avrupa kurumlarında bile Yahudilerin kendilerini rahatsız hissettiği bir atmosfer yaratmak" olarak nitelendirdi ve örnek olarak "Gazze için kek satışlarını" gösterdi.

Büyükelçilerden tepki: 'Bunlar gerçekler, antisemitizm değil'

Sızdırılan belgeye göre, von Schnurbein'in bu sözleri toplantıdaki bazı AB büyükelçilerini şaşırttı.

Tutanakta, büyükelçilerin von Schnurbein ile görüşmeden önce kendi aralarında yaptıkları toplantıda, beş büyükelçinin "İsrail hükümetine yönelik eleştirileri 'antisemitizm' olarak etiketleme eğilimine karşı" özel olarak uyarıda bulunduğu belirtildi.

Hatta bir AB büyükelçisi, von Schnurbein'e hitaben, "İsrail tarafı hastanelere yönelik saldırılarla ilgili her suçlamayı 'kan iftirası' olarak reddediyor ama bunlar gerçekler ve bunları gündeme getirmek antisemitik değildir," ifadelerini kullandı.

Yazışmayı kaleme alan ve ismi gizli tutulan AB diplomatı, "Kamuoyu baskısının artması nedeniyle, İsrail karşıtı bir önyargıya sahip olmakla suçlanamayan bazı AB hükümetlerinin İsrail hükümetine karşı tutumunun sertleştiğini" kaydetti.

Uluslararası Af Örgütü: 'Endişe verici'

Uluslararası Af Örgütü'nün Brüksel ofisi başkanı Eve Geddie, von Schnurbein'in Gazze'deki durumu tasvirini "gerçek dışı, yanlış ve doğru olmayan" sözleriyle eleştirdi.

Geddie, 52 yaşındaki Alman baron ve kariyer bürokratı von Schnurbein'in "İsrail'in uluslararası insani hukuka uygunluğunu yargılayacak hiçbir vasfı ve AB dış politikası üzerinde hiçbir yetkisi olmadığını, buna rağmen sahadaki en üst düzey otoritelerin (BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Adalet Divanı) bulgularına meydan okuduğunu" söyledi.

Geddie, von Schnurbein'in dilinin "Avrupa'daki Yahudi halkını İsrail devletiyle endişe verici bir şekilde bir tuttuğunu" ve üst düzey unvanı göz önüne alındığında bu lobi faaliyetinin "çok zararlı" olduğunu belirtti.

'Filistinlilerin acılarına kayıtsız'

Kudüs İbrani Üniversitesi'nden tarih profesörü Amos Goldberg de von Schnurbein'in "yarım gerçekleri" anlattığını ifade etti.

Goldberg, von Schnurbein'in Filistin taraftarı protestoların 7 Ekim'den hemen sonra başladığı yönündeki imasının, protestoların önceden planlandığı ve İsrail'in sonraki eylemleriyle ilgisiz olduğu algısı yarattığını belirtti.

Goldberg, "İsrail'in hava saldırılarının ve liderlerinin Filistinlilere yönelik soykırımcı ve insanlık dışı söylemlerinin 7 Ekim'de başladığı gerçeğini kasıtlı olarak görmezden geliyor. Bu hava saldırılarının ilk ayı, 21. yüzyılda çocuklar için en ölümcül aydı," diye konuştu.

Profesör, von Schnurbein'in "Gazze'deki Filistinlilerin acılarına açıkça kayıtsız olduğunu" ve "Filistinlilerle her türlü dayanışma belirtisine düşman olduğunu, bunu 'ortam antisemitizmi' gibi açıkça totaliter bir terimle adlandırdığını" ekledi.

AB ile İsrail arasındaki 25 yıllık ortaklık anlaşması, İsrail'in silah, teknoloji, şarap ve kozmetik firmalarına yılda en az 1 milyar avro değerinde serbest ticaret ayrıcalıkları tanıyor.

Anlaşma, İsrail'in Gazze'de 57 binden fazla insanı öldürdüğü insan hakları ihlalleri nedeniyle 20 Mayıs'ta "gözden geçirmeye" alınmıştı.

Bu süreç, 15 Temmuz'da AB dışişleri bakanlarının Brüksel'de yapacağı toplantıda İsrail'e karşı ilk AB ticaret yaptırımlarının kararlaştırılmasıyla sonuçlanabilir.