Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Lübnan'daki Fetih Hareketi içinde kapsamlı bir tasfiye operasyonu başlattı. Abbas, Filistin kamplarındaki silahların teslim edilmesi planına karşı çıkan Lübnan'daki Fetih liderliğini, 'yolsuzluk soruşturması' adı altında görevden alarak yerine doğrudan Ramallah'a bağlı isimleri atıyor.

YDH - Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, el-Fetih'in Lübnan kanadı yönetim kadrosunu bütünüyle değiştirmeyi hedefleyen ve "darbe" olarak nitelendirilen kapsamlı bir operasyon başlattı.
Ramallah yönetimi, "yolsuzlukla mücadele" adı altında yürüttüğü operasyonla, Fetih'in Lübnan'daki tüm karar mekanizmalarını doğrudan kendine bağlamayı amaçlıyor.
Silahların teslimi planı krizi tetikledi
Kriz, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın geçen mayıs ayında Beyrut'a yaptığı ziyaret esnasında, Filistin kamplarındaki silahların teslimi meselesini gündeme getirmesiyle patlak verdi.
Bu adım, bölgeyi yeniden şekillendirmeyi amaçlayan ve Lübnan'daki direnişin silahsızlandırılmasını hedefleyen dış aktörler tarafından desteklenen bir hamle olarak görüldü.
Abbas yönetiminin, ABD'nin kurguladığı ve Ramallah modelini (Siyonist rejim ile güvenlik işbirliği) Lübnan'daki kamplara taşıyarak bölgeyi doğrudan kendi kontrolüne almayı hedefleyen yeni düzene dahil olduğu belirtiliyor.
Ancak Şattila, Burc el-Baracne ve Mar İlyas kamplarındaki silahların teslimini öngören ilk aşama, Ramallah yönetiminin kendi talebiyle "dosyanın karmaşıklığı" gerekçe gösterilerek ertelendi.
Asıl nedenin ise Fetih'in Lübnan'daki saha komutanlığı ve Büyükelçi Eşref Debbur'un bu plana şiddetle karşı çıkması olduğu ortaya çıktı.
Ramallah'tan 'yolsuzluk soruşturması' hamlesi
Yerel liderliğin direnişi üzerine Ramallah, Fetih'in Lübnan yapılanmasını hedef alan bir dizi idari ve örgütsel değişikliğe gitti.
Bu kapsamda, iki hafta önce Beyrut'a gelen ve Mövenpick Oteli'ne yerleşen, dört alt komisyondan oluşan büyük bir heyet, Debbur ve diğer askeri kadroların adının karıştığı iddia edilen yolsuzluk dosyalarını soruşturmaya başladı.
El-Ahbar'a konuşan kaynaklar, heyetin başında İsrail ile doğrudan koordinasyondan sorumlu subay olan ve Ulusal Güvenlik Güçleri Komutanı olarak bilinen Tümgeneral el-Abd İbrahim Abdüsselam Halil'in bulunduğunu açıkladı.
Bu durum, Lübnan devlet yetkilileri arasında, Ramallah'a doğrudan bağlı ve İsrail ile koordinasyon içinde çalışacak yeni bir güvenlik yapısı kurulduğuna dair ciddi kaygılar yarattı.
Fetih liderliğinde tasfiye operasyonu
Ramallah'ın hamleleri, Büyükelçi Eşref Debbur'un görevden alınması ve yerine Muhammed el-Esad'ın atanmasıyla somutlaştı.
Ayrıca, Fetih ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Lübnan Sorumlusu Fethi Ebu el-Ardat gibi isimlerin de görevden alınmasıyla tasfiye genişletildi.
Komutan Münir el-Makdah'ın görevden uzaklaştırılması ve Subhi Ebu el-Arab'ın emekliye sevk edilmesi de gündemde.
Operasyonun hedefi, Fetih örgütünü, Filistin Büyükelçiliğini ve FKÖ'yü bütünüyle ele geçirerek, Ramallah'ın emirlerini sorgusuzca uygulayacak sadık isimleri kilit noktalara getirmek olarak tanımlanıyor.
Bu doğrultuda, Ramallah'tan maaş alan Fetih üyelerinin listelerinde de bir "temizlik" başlatıldığı bildirildi.
'İsrail projesi'
Lübnan'daki yetkililer, Abbas'ın projesinin başarılı olmasının, İsrail'in çıkarlarına hizmet edecek adımlara yol açmasından endişe duyuyor.
Bu endişeler arasında; kamplar içinde bir fitne çıkarılması, dış emirlerle Hamas gibi diğer Filistinli örgütlerle silahlı gerilimler yaratılması ve nihayetinde silahların zorla toplanarak Filistinlilerin "geri dönüş hakkı"nın ortadan kaldırılıp Lübnan'a kalıcı iskanlarının (vatanlaştırma) dayatılması bulunuyor.
Fetih içindeki kaynaklar da Abbas'ın bu hamlesinin örgütü düzene sokmak yerine, Filistin davasını çok daha tehlikeli bir sürece taşıyacağı uyarısında bulunuyor.
Görevden alınan büyükelçi pusu kurulmasından endişeli
Bu gelişmeler yaşanırken, görevden alınan Büyükelçi Eşref Debbur'un kendisine bir "pusu" kurulmasından korktuğu belirtiliyor.
Abbas'ın kendisine İspanya, Türkiye, Mısır ve Umman'da büyükelçilik teklif ettiği ve Debbur'un Umman'ı kabul ettiği öğrenildi.
Fakat Debbur, yolsuzluk suçlamalarıyla hakkında yasal işlem başlatılacağından şüphelenerek Beyrut'tan ayrılmayı erteledi.
Baabda'daki resmi konutundan ayrılarak Beşamun'daki özel mülküne taşınan Debbur'un, bir süre daha Beyrut'ta kalmayı planladığı ifade edildi.
Öte yandan dün Burc el-Baracne kampı girişinde Lübnan ordusuna bağlı istihbarat birimlerinin konuşlanması ve Filistin Ulusal Güvenlik Güçleri'nin bazı silahlara el koyması, kamplardaki silahların toplanmaya başlandığı söylentilerine yol açarak kısa süreli gerginliğe neden oldu.