Süveyda'da yaşananların yankıları Lübnan'a ulaştı

img
Süveyda'da yaşananların yankıları Lübnan'a ulaştı YDH

Suriye'nin Süveyda kentinde yerel halk ile HTŞ rejimine bağlı silahlı unsurlar arasında çıkan kanlı çatışmalar Lübnan'a sıçradı. Lübnanlı eski bakan Viam Vehhab'ın 'Tevhid Ordusu' adıyla bağımsız bir güç kurduğunu duyurması ülkede büyük tepki çekti.




YDH - Suriye'nin Süveyda vilayetinde, bölge halkı ile Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimine bağlı silahlı unsurlar arasında günlerdir süren kanlı çatışmaların ardından güvenlik durumu kötüleşmeye devam ediyor.

Dürzi otoriteler ile HTŞ rejimi arasındaki ilişkilerde bariz bir çatlak yaşanırken, krizin yankıları Lübnan'a kadar ulaştı ve farklı siyasi tutumların ortaya çıkmasına neden oldu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, son saatlerde 99 kişinin öldüğünü bildirmişti. Ancak son verilere göre, 13 Temmuz Pazar sabahından bu yana devam eden silahlı çatışmalar ve karşılıklı bombardımanlarda hayatını kaybedenlerin sayısı 102'ye yükseldi.

Ölenlerin 61'inin ikisi çocuk, ikisi kadın olmak üzere Süveyda halkından, 18'inin Süveyda bedevilerinden, 16'sının HTŞ mensubundan ve 7'sinin de askeri üniformalı kimliği belirsiz şahıslardan oluştuğu belirtildi.

Olaylarda aralarında durumu ağır olan çocukların da bulunduğu onlarca kişi yaralandı.

Vehhab'dan 'Tevhid Ordusu' ilanı

Bu gelişmeler üzerine Tevhid-i Arabi Partisi Başkanı ve eski Lübnanlı bakan Viam Vehhab, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda bağımsız bir direniş gücü kurduğunu duyurdu.

Vehhab, "Halkımız ve gençlerimizle istişare ettikten sonra Tevhid Ordusu'nun kuruluşunu ilan ediyorum. Herkesi katılmaya ve bağımsız bir direniş örgütlemeye davet ediyoruz," ifadelerini kullandı.

Vehhab'ın bu ilanı, Lübnan'da sert tepkilere yol açtı. Bazı kesimler Lübnan'ın Süveyda'daki çatışmalardan uzak durması ve Suriye'nin iç işlerine karışmaması gerektiğini savunurken, diğerleri bu açıklamayı Suriye'deki krize doğrudan müdahil olma ilanı olarak yorumladı.

Aşiretlerden sert tepki: Bu bir suçtur

Lübnan'daki Aşiretler Topluluğu, Vehhab'ın açıklamalarına karşı sert tonlu bir bildiri yayımladı. Bildiride, Vehhab'ın sözlerinin "meşru siyasi görüş sınırları içinde yer almadığı, bilakis Lübnan Ceza Kanunu hükümlerine göre açık suç teşkil eden eylemler olduğu" belirtildi.

Açıklamada, "bu tür davranışların iç barışa ve Lübnan'ın iç güvenliğine yönelik tehlikesinden" duyulan kaygı dile getirildi ve "yasaya aykırı çağrılar karşısında resmi ve adli makamların sessiz kalması" eleştirildi.

Bildiride, "Ya böyle bir silahlı ilan başka bir mezhebe mensup siyasi bir şahsiyet tarafından yapılsaydı ne olurdu?" sorusu yöneltildi.

Aşiretler, Lübnan'daki anayasal ve güvenlik makamlarını derhal harekete geçmeye çağırarak, "Bu dosyada gösterilecek herhangi bir müsamaha, devletin altını oymaya yönelik zımni bir teşvik olarak yorumlanacaktır," uyarısında bulundu.

Dürzi liderden geri adım

Bu sırada Suriye'deki Dürzi cemaatinin lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, devletin güvenlik kurumlarının vilayete girmesini desteklediği yönündeki önceki tutumundan geri adım attı.

Yayımladığı bir video mesajda, "Daha önce yayımladığımız bildiri bize Şam tarafından ve dış ülkelerin baskısıyla dayatıldı," diyen Hicri, "Sözlerinden döndüler ve savunmasız sivilleri bombaladılar. Yaşananlar, Suriyeliler için zillet ile ret seçeneği arasında son bir fırsattır," diye konuştu.

Lübnanlı liderler bölündü

Öte yandan, Daru'l Fetva Genel Müfettişi Şeyh Hasan Merheb de tartışmalara katılarak Şeyh Hikmet el-Haceri'ye yönelik bir video yayımladı.

Merheb, "Devlet biziz," diyerek Suriye devletini temsil edenlerin resmi kurumlar dışında olamayacağına işaret etti ve "Haceri hicret etti, devleti istemeyen de hicret edip Haceri'ye katılsın," dedi.

Lübnan Demokrat Partisi Başkanı ve eski milletvekili Talal Arslan, Suriye'deki Dürziler için "uluslararası koruma" talebini yinelerken, İlerici Sosyalist Parti'nin eski başkanı Velid Canbolat ise "siyasi çözüm" çağrısını tekrarlayarak bir "İsrail tuzağı" konusunda uyardı.

Canbolat, katıldığı bir televizyon programında Süveyda'da yaşananları "şüpheli ve utanç verici" olarak nitelendirerek, Dürzilerin "en vahşi suçlara" maruz kaldığını belirtti.

HTŞ Süveyda'ya giriyor

Sahadaki gelişmelere göre, Deraa'daki bedevi aşiretlerinin başlattığı silahlı saldırı, Süveyda'nın batı kırsalından vilayetin diğer bölgelerine yayılarak organize ve sistematik bir hâl aldı.

HTŞ rejiminin içişleri ve savunma bakanlıklarına bağlı büyük konvoylar, ağır silahlar ve insansız hava araçlarıyla bölgeye sevk edildi.

HTŞ rejimine bağlı Süveyda İç Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati, yaşanan kanlı olayların ardından sivilleri korumak ve güvenliği yeniden tesis etmek amacıyla içişleri ve savunma Bakanlıklarına bağlı güçlerin Süveyda şehir merkezine girmeye başlayacağını duyurdu.

İsrail ordusu ise Dürzileri koruma bahanesiyle daha fazla toprak ele geçirme çabasıyla, Süveyda'daki Dürzileri savunmaya ve silahlı saldırılara karşı koymaya hazır olduğunu belirtti.