İsrail medyası: Suriye ile normalleşme çatışmalara takıldı

img
İsrail medyası: Suriye ile normalleşme çatışmalara takıldı YDH

İsrail ile Suriye arasında normalleşme umutlarının son çatışmalarla darbe aldığını belirten İsrail medyası, Tel Aviv’in net bir Suriye politikası belirlememesi halinde ABD ve müttefikleriyle anlaşmazlık yaşayabileceğini bildirdi




YDH- Times of Israel’da yer alan bir analize göre, İsrail ile Suriye arasında “ateşkes ve normalleşme umutları geçen haftaya kadar canlı tutulurken, sahadaki gelişmeler ve askeri gerilim bu süreci ciddi şekilde sekteye uğrattı.”

ABD Başkanı Donald Trump’ın haziran sonunda Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmasının ardından, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Washington ziyareti öncesinde her iki ülke yetkilileri “asgari düzeyde bir ateşkes olasılığını” dile getirdi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail’in Suriye’yi “Ortadoğu’daki barış ve normalleşme sürecine dahil etmeye” açık olduğunu söyledi. İsrailli üst düzey bir yetkili de “İbrahim Anlaşmaları’nın genişletilmesinin hedeflendiğini” belirtti.

Suriye tarafında ise, LBCI televizyonu, “Şam yönetiminin olası bir barış anlaşmasında Golan Tepeleri’nin iadesini talep etmediğini, bunun yerine İsrail’in yeni rejimi tanımasını, ocak ayından bu yana İsrail ordusunun kontrolünde olan güney bölgelerden çekilmesini ve ABD desteğini istediğini” aktardı.

Netanyahu'nun Washington ziyareti sırasında Beyaz Saray’dan Suriye’ye ya da başka bir konuya dair dramatik bir açıklama gelmedi, ancak olası “bir anlaşmanın hâlâ rayında ilerlediği” izlenimi oluştu.

Ziyaret sırasında bir Suriyeli siyasi aktivist, Knesset’te yaptığı konuşmada HTŞ rejimi lideri Colani ile “ilginç bir görüşme” gerçekleştirdiğini belirtti. Aktivist, Colani’nin görüşmede “Bu tür fırsatlar yüz yılda bir gelir, çok özel bir an, ama bu pencere sonsuza dek açık kalmaz.” dediğini aktardı.

Eylül ayında düzenlenecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturumu çerçevesinde Netanyahu ile Colani’nin New York’ta bir araya gelebileceğine dair söylentilerin de gündeme geldiği bildirildi.

Analize göre, ancak tüm bu “diplomatik beklentiler”, bu hafta güney Suriye’de Dürziler ve Bedevi aşiretler arasında yaşanan çatışmaların ardından sona erdi. Şam yönetimi “çatışmaları sonlandırmak” üzere Süveyda’ya asker gönderdiğini belirtse de görgü tanıkları, bu birliklerin Dürzi savaşçılar ve sivillere yönelik saldırılara katıldığını söyledi. Çatışmalarda ölü sayısının 250’ye yaklaştığı bildirildi.

Bunun üzerine İsrail ordusu, aralarında Suriye Genelkurmay binası ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresindeki hedeflerin de bulunduğu 160 noktayı vurduğunu açıkladı. Uzmanlar, bu saldırıların “İsrail’in önceki tehditlerini fiiliyata döktüğünü ve ciddi bir tırmanma anlamına geldiğini” belirtti.

Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü Kuzey Arenası Programı Başkanı Karmit Valensi, bu durumu “Farklı bir durum.” olarak nitelendirdi ve “Burada tehditler dile getirilmiyor, tehditler fiilen uygulanıyor.” dedi.

Valensi, İsrail’in saldırılarıyla birlikte Suriye yönetiminin İsrail’e karşı şüphelerinin arttığını iddia etti. Valensi, “Suriyeli yetkililerden İsrail’in niyetlerine yönelik ciddi bir güvensizlik duyuyorum. Bu saldırılarla gerçek İsrail niyetlerinin, yani bölgeyi istikrarsızlaştırma amacının ortaya çıktığı ifade ediliyor.” dedi.

Times of Israel'e göre, HTŞ rejiminin bu saldırıları desteklemesinin mantıklı olup olmadığı tartışma konusu. Colani’nin bu durumda, Arap liderler, Avrupa hükümetleri ve ABD Başkanı Trump tarafından kendisine gösterilen “iyi niyet” ve “şüpheden faydalanma” yaklaşımını riske atabileceği değerlendiriliyor.

Analize göre, özel olarak saldırılara sempati duysa bile, Dürzilerle hesaplaşmak için “dünyanın en güçlü liderini” karşısına alması, aralık ayında Suriye yönetimini ele geçirişinden bu yana elde ettiği “kazanımlara” ters düşecektir.

Ancak öfkeyle karşı karşıya kalabilecek tek ismin Colani olmayacağını vurgulayan Times of Israel, ABD Başkanı Trump’ın, Suriye’yi kalıcı olarak Amerikan çizgisine çekmek ve HTŞ rejiminin istikrar kazanmasını sağlamak istediğini” belirtti. Bu bağlamda, “İsrail’in gerçekleştirdiği saldırıların Washington’un hedefleriyle çeliştiği” ve Trump yönetiminin açıklamalarına da bu durumun yansıdığı ifade edildi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington’un çatışmalardan derin “kaygı” duyduğunu belirterek, taraflara gerilimi düşürme çağrısı yaptı. Axios’a konuşan bir ABD yetkilisi de Beyaz Saray’ın “İsrail’e saldırıları durdurması ve Şam ile diyaloğa girmesi” yönünde çağrıda bulunduğunu aktardı. Üst düzey ABD'li yetkili "İsraillilere durup nefes almalarını söyledik." dedi.

Analizde, İsrail’in Suriye’deki uzun vadeli politikasına henüz karar vermemesi durumunda, Washington ve çoğu müttefikiyle “anlaşmazlık” yaşayabileceği öne sürüldü.

Analistlere göre, İsrail yeni rejimi istikrarsızlaştırmayı tercih etmesi halinde, Trump yönetimini kızdırma riskini göze alarak sınır ötesinde “daha fazla kaos ve cihatçının ortaya çıkmasına” zemin hazırlayabilir.

Öte yandan, İsrail’in Suriye ile “tarihi anlaşmalar” yapmak istemesi halinde, bu haftaki saldırılarla kırmızı çizgilerini net şekilde ortaya koyduğu ifade edildi.