ABD, İran nüfuzunu artıracağı ve Irak’ın egemenliğini zayıflatacağı gerekçesiyle Muhammed Şiya es-Sudani hükümetini Haşd Şabi yasasını geçirmemesi konusunda uyardı. Buna karşılık Hizbullah Tugayları ve Nuceba Hareketi gibi direniş örgütleri, hükümete Amerikan askerlerinin ülkeden çıkarılması için iki aylık süre tanıdıklarını, aksi takdirde askeri seçeneğe başvuracaklarını duyurdu.

YDH - Irak’ta, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani hükümetinin Halk Seferberlik Güçleri (Haşd Şabi) yasasını geçirme çabaları, Washington ile Bağdat arasında ciddi gerilime yol açtı.
ABD, yasanın İran’a yakın gruplara meşruiyet kazandıracağını ve Irak’ın egemenliğini baltalayacağını savunarak tasarıya karşı çıkarken, direniş örgütleri ise Amerikan güçlerinin ülkeden çekilmesi için hükümete iki aylık ültimatom verdi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başbakan Sudani ile yaptığı telefon görüşmesinde, yasanın onaylanmasına ilişkin Washington’un “kaygılarını” dile getirdi.
Rubio, yasanın “İran nüfuzunu artıracağı ve Irak’ın egemenliğini baltalayacağı” uyarısında bulundu. Bu görüşme, ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Kurilla’nın Bağdat ziyaretinden günler sonra gerçekleşti.
Kurilla’nın ziyareti esnasında Amerikan askerlerinin çekilmesi konusuna değinmemesi, geri çekilme anlaşmasından fiilen vazgeçildiği şeklinde yorumlandı.
Tansiyon, ABD Maslahatgüzarı Stephen Fagin’in Sudani’ye ilettiği doğrudan mesajlarla daha da yükseldi.
Mesajlarda, hükümetin silahlı örgütleri kontrol altına alamaması durumunda “kararlı uluslararası müdahale” ile karşı karşıya kalabileceği uyarısı yer aldı.
Direniş örgütlerinden iki aylık ültimatom
Bu gelişmelere karşılık Hizbullah Tugayları, yayımladığı net tehdit içeren açıklamasında, hükümete Amerikan güçlerini Ortak Harekât Komutanlığı, Bağdat Havalimanı ve Enbar’daki Ayn el-Esed üssünden çıkarması için tanınan iki aylık sürenin “son fırsat” olduğunu belirtti.
Açıklamada, “Sözlere uyulmaması, direnişin başka görüşü olacağı anlamına gelir,” denilerek silahlı mücadele imasında bulunuldu.
Nuceba Hareketi de ABD’nin açıklamalarını “küstahça bir müdahale” olarak niteleyerek hükümeti tepki vermeye çağırdı.
El-Ahbar’a konuşan üst düzey bir direniş örgütü lideri, “Örgütler kararında birleşmiştir: Ya kalan sürede Amerikan güçleri çıkarılır ya da seçenek siyasi değil, askeri olur,” dedi.
İç siyasette ‘Haşd’ ayrışması
Haşd Şabi yasası, Irak iç siyasetinde de bölünmelere neden oldu. İktidardaki Koordinasyon Çerçevesi milletvekilleri yasadan geri adım atılmayacağını vurgularken, bazı siyasi ittifakların Washington’un baskısıyla tasarının görüşüldüğü meclis oturumunu terk ettiği bildirildi.
Sünni Meclis Başkanı Mahmud el-Meşhedani ise ABD’nin itirazlarına rağmen yasada ısrar edilmesinin ülkede geniş çaplı protestolara ve “olağanüstü hâl hükümeti” kurulması gibi ihtimallere yol açabileceği uyarısında bulundu.
Gözlemciler, mevcut gerilimi, direniş örgütlerinin savunduğu “milli egemenlik” projesi ile ABD’nin 2003’ten beri süregelen “hegemonya” projesi arasındaki irade savaşının uzantısı olarak görüyor.
Direniş örgütlerine yakınlığıyla bilinen güvenlik araştırmacısı Ali Fadl, “Amerika, Haşd yasasına karşı çıkıp saflarının düzenlenmesinden korkarken, Colani gibi teröristlere yönelik yaptırımları kaldırıyor. Bu, Amerikan ahlaksızlığıdır,” ifadelerini kullandı.
Akademisyen Hüssam Adnan ise yasanın geçmesi hâlinde ABD’nin yaptırımlar uygulayabileceğini ve tasarıya çekinceli yaklaşan Kürtler ile Sünni Araplar arasında da hoşnutsuzluk yaratabileceğini belirtti.