İran ve Avrupalı Troyka (Fransa, İngiltere, Almanya) arasında nükleer dosyaya ilişkin müzakereler İstanbul’da başladı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, toplantının Avrupa’nın “yapıcı olmayan” tutumunu düzeltmesi için bir fırsat olduğunu belirterek, bu ülkelerin yaptırımlar için “tetik mekanizmasını” kullanma hakkı olmadığını vurguladı.
YDH - İran ve üç Avrupa ülkesi (Fransa, İngiltere, Almanya) arasındaki nükleer müzakereler, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğunda başladı.
Toplantı öncesinde açıklama yapan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, bugünkü görüşmenin Avrupalı ülkelerin nükleer dosyadaki tutumlarını düzeltmeleri ve gerçekçiliklerini test etmeleri için bir fırsat olduğunu söyledi.
Tesnim haber ajansının aktardığına göre Bekai, bu ülkelerin, “Avrupa müzakerelerinin güvenilirliğine ve konumuna zarar veren ve onu marjinal bir aktöre dönüştüren” önceki yapıcı olmayan yaklaşımlarını düzeltme fırsatını kullanacaklarını umduğunu ifade etti.
'Avrupa’nın tetik mekanizmasını kullanma hakkı yok'
Avrupalı ülkelerin “snapback” olarak bilinen yaptırımları geri getirme veya “tetik mekanizması” tehditlerine yanıt veren Bekai, “Nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine yönelik tutum ve davranışları nedeniyle bu tür bir mekanizmaya başvurma ehliyetleri veya hakları bulunmuyor,” dedi.
Bekai sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üç Avrupa ülkesi, nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini sürekli ihlal etmeleri ve ABD ile İsrail’in İran’ın barışçıl nükleer tesislerine yönelik askeri saldırılarını destekleyen tutumları nedeniyle ‘nükleer anlaşmanın ortakları’ olarak konumlarına kasten zarar vermiştir. Dolayısıyla, bizzat ihlal ettikleri nükleer anlaşma mekanizmalarını kullanma ve hatta uzatma konusunda yasal yetkileri kalmamıştır.”
'İsrail baskısı dosyayı karmaşıklaştırıyor'
İsrail’in bu konuda üç Avrupa ülkesi üzerinde kurduğu baskıya dikkat çeken Bekai, “İsrail’in bu dosyayı daha da karmaşık hale getirmek için Avrupa’ya kendi şartlarını dayatmaya çalışması şaşırtıcı değil,” ifadelerini kullandı.
Bekai, “Bu üç ülke, İsrail’in şeytani çıkarları için kendi güvenilirliklerini daha fazla feda etmeye hazır mı?” diye sordu.
Avrupa tarafından 2231 sayılı kararın uzatılmasının gündeme getirilebileceğine dair son medya haberleri hakkında ise Bekai, “Yaptırımların yeniden getirilmesi fikrinin kendisi herhangi bir yasal veya mantıksal temelden yoksun olduğundan ve Avrupalı tarafların eylemleri nedeniyle böyle bir eylem için yetkisi veya vekâleti bulunmadığından, 2231 sayılı kararın uzatılmasından bahsetmek kesinlikle faydasız ve anlamsızdır ve biz buna karşıyız,” diye konuştu.
UAEA ile işbirliği parlamentonun onayına bağlandı
İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) arasındaki işbirliğindeki son gelişmelere de değinen Bekai, “İran’ın Ajans ile işbirliğini askıya alması, Birleşmiş Milletler Şartı’nı ve uluslararası hukuku ihlal eden, nükleer silahların yayılmasını önleme rejimine ölümcül darbe vuran ve İran’ın barışçıl nükleer tesislerinin emniyet ve güvenliğini tehlikeye atan İsrail ve Amerika’nın yasa dışı ve müdahaleci eylemlerinin doğrudan sonucudur,” dedi.
Bekai, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması ve Kapsamlı Güvenlik Denetimleri Anlaşması’na üye olmaya devam ettiğini ancak mevcut durumda UAEA ile etkileşimin temelinin ve çerçevesinin, “Ajans ile işbirliğini Milli Güvenlik Yüksek Konseyi ile gerekli izinlerin alınması ve koordinasyon şartına bağlayan parlamentonun çıkardığı son yasa” olduğunu vurguladı.
İran heyetine Dışişleri Bakan yardımcıları Mecid Tahtırevançi ve Kazım Garibabadi başkanlık ediyor.
