Hollanda, NCTV raporunda İsrail’i dezenformasyon ve baskılarla vatandaşlarını tehdit eden, UCM’ye müdahale eden ve Gazze savaşıyla ilişkileri gerilimli hâle getiren ulusal güvenlik tehdidi olarak tanımladı.
YDH- Hollanda, Ulusal Güvenlik ve Terörle Mücadele Koordinatörlüğü’nün (NCTV) raporunda İsrail’i dezenformasyon kampanyalarıyla vatandaşlarının hayatını tehlikeye atan ve tarihinde ilk kez ulusal güvenliğine yönelik yabancı tehdit olarak tanımladı.
Rapora göre İsrail, resmi diplomatik kanallar yerine doğrudan Hollandalı gazetecilere ve siyasetçilere belgeler göndererek ülke kamuoyunu ve siyasetini etkilemeye çalıştı.
Söz konusu dezenformasyon girişiminin, geçen Kasım ayında Amsterdam’da Ajax ile Maccabi Tel Aviv arasında oynanan futbol maçının ardından çıkan olaylardan sonra gerçekleştiği kaydedildi.
Yaklaşık 30 kişinin yaralandığı olaylarda, yerleşimcilerin mülkleri tahrip ettiği, insanlara tehditler savurduğu ve saldırdığı, ayrıca ırkçı ve Arap karşıtı sloganlar attığı görüntülere yansıdı.
İsrail yetkilileri olayları antisemitik olarak nitelendirdi ve taraftarları tahliye etmek üzere Hollanda’ya iki kurtarma uçağı gönderdi.
Bir hafta sonra Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, olayları “pogrom” olarak tanımlayan açıklamasını geri çekti. Halsema, İsrail’in olayların ayrıntıları ve çerçevelenmesi konusunda Hollanda makamlarını “devre dışı bıraktığını” söyledi.
NCTV raporunda, İsrail bağlantılı kurumlarca dolaşıma sokulan belgelerin Hollandalı vatandaşlara ilişkin “alışılmadık ve istenmeyen kişisel bilgiler” içerdiği belirtildi. Adalet, güvenlik ve dışişleri bakanlıkları bu kişilerin tehdit, taciz hatta fiziksel saldırıya uğrayabileceği uyarısında bulundu.
NCTV ayrıca, Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) yönelik İsrail ve ABD’den gelen artan tehditler konusunda da kaygı bildirdi. Raporda, bu baskıların mahkemenin çalışmalarını sekteye uğratabileceği vurgulandı.
Geçen yıl UCM, Gazze ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlendiği iddia edilen savaş suçlarındaki rolleri nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı. O tarihten bu yana mahkeme, ABD ve İsrail’den soruşturmayı düşürmesi için yoğun baskı görüyor.
Uluslararası Adalet Divanı gibi önemli uluslararası hukuk kurumlarına ev sahipliği yapan Hollanda, bu kurumları dış müdahaleden koruma konusunda özel bir sorumluluğa sahip.
NCTV’nin raporu, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaş ve kuşatma nedeniyle ağırlaşan insani tablo karşısında, geleneksel olarak İsrail’in yakın müttefiki olan Hollanda’nın Tel Aviv’e yönelik eleştirilerinin arttığı bir dönemde yayımlandı.
Hollanda, İrlanda ve İspanya ile birlikte Avrupa Birliği’ni, İsrail’in Gazze’deki savaşını gerekçe göstererek ilişkilerini yeniden değerlendirmeye çağırdı. Bu ülkeler, İsrail’in AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’ndaki insan hakları hükümlerini ihlal ettiğini savunuyor.
Şubat 2024’te Lahey temyiz mahkemesi, Hollanda hükümetine İsrail’e F-35 savaş uçağı parçaları ihracatını durdurma talimatı vermişti. Mahkeme, bu silahların uluslararası insancıl hukukun ihlali için kullanılabileceği yönünde endişelerini dile getirmişti.
Ancak karara rağmen, Hollanda’nın İsrail’e ait F-35 savaş uçaklarının tedarik zincirine destek vermeyi sürdürdüğüne dair haberler çıkmaya devam ediyor.
