Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Yemen’in Lid Havalimanı’na düzenlediği saldırıyı övdü ve bu tür operasyonların Filistin davasına verilen en yüksek destek biçimlerinden biri olduğunu belirtti.

YDH- Kudüs Press’in bildirdiğine göre, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin Lid (Ben Gurion) Havalimanı’na "Filistin" adlı süpersonik balistik füzeyle gerçekleştirdiği saldırıyı övdü.
FHKC, bugün Kudüs Press’e gönderdiği yazılı açıklamada, "Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Yemen Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı füze gücünün, işgal altındaki Yafa bölgesinde yer alan Lid Havalimanı’nı ‘Filistin’ adlı süpersonik balistik füzeyle hedef aldığı nitelikli ve cesur askeri operasyonu takdirle karşılamaktadır." ifadelerine yer verdi.
Açıklamada, "Siyonist yapının derinliklerindeki en hassas noktalardan birine yönelik bu nokta atışı, caydırıcılık dengesinde yeni bir gelişme ve Siyonist güvenlik ve askeri üstünlük efsanesine doğrudan bir meydan okumadır." denildi.
Yemen’in aylardır, başta havalimanları ve askeri altyapılar olmak üzere Siyonist yapının derinliklerine yönelik hassas yıpratma operasyonlarını sürdürmesinin, kararlı bir siyasi, askeri ve halk iradesini yansıttığı ve Filistin davasının haklılığına olan sarsılmaz inancı gösterdiği kaydedildi.
Açıklamada, "Bu operasyonlar, Yemen’in savaşma iradesine ve bölgedeki tüm silahlar arasında en güçlü silah olan hak silahına ve Filistin’e duyulan samimi aidiyete sahip olduğunu göstermektedir. Yemen, liderliğiyle, ordusuyla ve halkıyla, Filistin’i fiili ve sahadaki direnişle savunan ümmetin canlı güçleri arasında ön saflarda yer aldığını ispatlamıştır." ifadeleri kullanıldı.
FHKC, "Bu onurlu Yemen tutumundan duyduğumuz derin gururu ifade ederken, Gazze Şeridi’nde halkımıza karşı yürütülen soykırım ve sistematik aç bırakma politikaları karşısında, bu türden nitelikli operasyonların ulusal davamıza verilen en üst düzeyde destek ve yardım biçimlerinden biri olduğunu vurguluyoruz." dedi.
Açıklamanın sonunda ise “Yemen halkının ablukaya ve saldırganlığa karşı direnişinde yanında durmanın ilkesel bir tutum olduğu, bunun ortak kader ve ortak kana sahip olunduğuna dair inançtan kaynaklandığı; Filistin’den Sanaa’ya uzanan mücadelenin, Siyonist ve sömürgeci projeye karşı ortak bir savaş olduğu” belirtildi.