HTŞ rejiminin Şam'da imzaladığı ve değeri 14 milyar doları bulan yatırım anlaşmalarının, gerçekte var olmayan "kağıt üzeri" şirketlerle yapıldığı ortaya çıktı. ABD Özel Temsilcisi'nin de desteklediği bu girişimlerin, HTŞ'nin İdlib'de kurduğu "gölge ekonomi" modelini tüm ülkeye yayma çabası olduğu belirtiliyor.

YDH - Şam'da imzalanan ve resmi açıklamalara göre değeri yaklaşık 14 milyar doları bulan iddialı yatırım anlaşmaları, Suriye kamuoyunda geniş bir tartışma başlattı.
Vatandaşların anlaşmaları imzalayan şirketlerin geçmişini araştırması, birçoğunun paravan yapılardan ibaret olduğunu ortaya çıkardı.
Şam'a metro inşası, başkent havalimanının rehabilitasyonu ve büyük konut projeleri gibi dev altyapı yatırımlarını içeren mutabakatlar, ülkede iç çatışmanın şiddetlendiği bir dönemde duyuruldu.
Bu durum, anlaşmaların gerçek yatırımlara dönüşme ihtimaline dair ciddi şüpheler doğurdu.
Son açıklamalar, "siyasi propaganda" ve "gösteriş" olarak nitelendirildi. Özellikle bu anlaşmaların ve iki hafta önce Suudi şirketlerle imzalanan 6 milyar dolarlık benzer anlaşmaların, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tomas Barrack'ın denetimi ve onayıyla yapılması dikkat çekti. Barrack'ın bu gelişmeleri kendi çabalarının bir sonucu olarak göstermeye çalıştığı ifade ediliyor.
Hayali şirketlerle sözleşmeler
Yapılan incelemelerde, 2 milyar dolarlık bir anlaşmaya imza atan şirketlerden ikisinin hayali olduğu tespit edildi. Bunlardan ilki olan ve İtalyan olduğu söylenen UBAKO şirketinin resmi İtalyan kayıtlarında sadece tek bir çalışanı görünüyor ve hakkında hiçbir bilgi bulunamayan Giovanni Rossi adlı bir kişi tarafından yönetiliyor.
Şirketin sosyal medya hesapları ise Bessam es-Seba isimli bir şahsa yönlendiriyor.
Resmi kayıtlara göre şirketin 16 bin avroluk sermayesinin tamamı henüz ödenmemiş durumda. Bu durum, şirketin yasal olarak kurulan ancak gerçek bir ticari faaliyeti veya mal varlığı olmayan "kağıt üzeri şirket" tanımına uyduğunu gösteriyor.
Benzer şekilde, anlaşmalarda adı geçen Türk şirketi Polidef'in de durumu şüphe uyandırıyor.
İdlib modeli Suriye'ye yayılıyor
Mevcut yaklaşım, Suriye'de iktidarı elinde bulunduran Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) İdlib'i yönettiği dönemde izlediği politikayla örtüşüyor. HTŞ, İdlib'de petrol ve elektrik gibi kilit sektörleri kontrol eden ve izi sürülemeyen onlarca şirket kurmuştu.
Reuters ajansının iki hafta önce yayımladığı bir araştırmaya göre, rejim lideri Ebu Muhammed el-Colani'nin (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa) kardeşi Hazım eş-Şaraa, bu ekonomik yeniden yapılanma çabalarına liderlik ediyor.
Hazım eş-Şaraa'nın, İdlib'deki ekonomik yapıyı kuran ve aralarında "Gölge Hükümdar" lakaplı Mustafa Kadı ile Avustralya tarafından aranan İbrahim Succariye'nin de bulunduğu isimlere güvendiği belirtiliyor.
HTŞ rejiminin bu adımları, İdlib tecrübesini tüm Suriye'ye yayma girişimi olarak değerlendiriliyor. Bu durum, halkın yüzde 90'ından fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığı, devlet kurumlarının çöktüğü ve on binlerce memurun işten çıkarıldığı bir ortamda gerçekleşiyor.