Lübnan Caferi Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kablan, cuma hutbesinde yaptığı konuşmada, ülkenin satılmasına veya egemenliğinin çiğnenmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Kablan, Lübnan hükümetini İsrail'in saldırıları karşısında sessiz kalmakla eleştirerek, "ulusal sessizliğin haram ve ihanet olduğunu" ifade etti.

YDH - Lübnan Caferi Başmüftüsü Şeyh Ahmed Kablan, Beyrut’un güneyindeki Burc el-Beracne’de bulunan İmam Hüseyin Camii’nde verdiği cuma hutbesinde, ülkenin çıkarlarının ve egemenliğinin esas alınması gerektiğini belirtti.
El-Menar kanalının aktardığına göre Kablan, "Bugün, hakikatin olduğu gibi konuşulması gereken bir zamandayız. Artık mesele, şekillerde ya da boş söylemlerde değil; asıl olan, ülkenin çıkarlarını, ahlaki değerlerini ve egemenliğini esas almaktır," dedi.
Milli bir imzanın ihanet aracına dönüşmesine izin verilemeyeceğini vurgulayan Kablan, "Çürümüş kalıplardan, yasal kılıflarla gizlenen oyunlardan uzak durmak gerekiyor. Zira milli bir imzanın, halkına, vatanına, kaynaklarına ve ülkenin bağımsız kimliğine ihanet aracına dönüşmesine izin veremeyiz," diye konuştu.
"Sessizlik affedilmez bir suçtur"
Müftü Kablan, İmam Hüseyin'in mesajına dikkat çekerek, "Ne zalimin, ne fasidin, ne de siyasi bir zorbanın onuru olur. Aynı şekilde, kiralık vicdanlarla halkların ve vatanların hakkına göz dikenlere de asla itibar edilmez," ifadelerini kullandı.
İnanca dayalı siyasi duruşun ve ahlaki onurun önemine değinen Kablan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnanca dayanan bir siyasi duruşu, ahlaki onuru ve ezilen halkların ortak çıkarlarını savunmak, insan için en yüce ve en gerekli görevdir. Sessizlik ve kayıtsızlık, affedilmez bir suçtur; kirli pazarlıklar ise en derin ihanettir. Zorbalığı olduğu gibi bırakmak, ahlaki çöküşün en tehlikeli hâlidir."
"Zafer, bir anlık sabrın meyvesidir"
Kablan, ülkeyi uluslararası oyunlardan koruyacak güce sahip olduklarını belirterek, "İmam Hüseyin’in Erbain’i vesilesiyle şunu vurgulamak isterim ki, bizde ne bir zayıflık ne de bir boşluk vardır. Ülkemizi uluslararası oyunların ve kılık değiştirmiş bölgesel projelerin zorbalığından koruyacak güç ve imkâna fazlasıyla sahibiz," dedi.
Kan tüccarlarının vatanı satmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Kablan, şunları kaydetti:
"Zafer, bir anlık sabırdır. Ne ülkemizi satmaya ne egemenliğimizi çiğnetmeye, ne toplumumuzun gücüne ve çeşitliliğine zarar verilmesine, ne de milli aile anlayışımıza ve egemen haklarımıza darbe vurulmasına razı oluruz. İhanet edenlerin, vatanı satmak isteyenlerin; ne uluslararası konjonktürü ne de bölgesel gelişmeleri kullanarak bu topraklara, tarihî fedakârlıklara ve egemen haklarımıza ihanet etmelerine asla fırsat tanımayacağız."
"Hükümet yetkilileri nerede?"
Müftü Kablan, "Ulusal sessizlik haramdır. Çünkü resmi anlaşmalar ülkenin çıkarları pahasına yapılmakta ve bu ihanettir. Gerçek meşruiyet, ülkenin çıkarlarını korumakla olur, onu satmakla değil," diye konuştu.
Kablan, hutbesinin sonunda Lübnanlı yetkililere seslenerek şu soruları sordu:
"Peki, egemenlikten, dış müdahaleye karşı durmaktan, İranlıların gelişine karşı uyarılarda bulunmaktan bahsedip durup kulaklarımızı çınlatan hükümet yetkilileri ve yürütme organı nerede? Bugün, İsrail’in terörüne ve Lübnan’a yönelik sürekli saldırılara karşı neredeler? Bu saldırılar ulusal onurumuza zarar veriyor, makamlarımızı küçük düşürüyor ve İsrail, Amerika gibi güçler karşısında ne kadar çaresiz olduğumuzu ortaya koyuyor."