Filistinli analist Adil Şedid, Yemen’in Ramon Havalimanı’na yönelik insansız hava aracı operasyonunun, İsrail’in stratejik savunma algısını sarstığını ve Yemen’in bölgesel caydırıcılık ve operasyonel kapasitesinde önemli bir sıçrama yarattığını vurguladı.

YDH- Filistinli siyasi ve askeri analist Adil Şedid, Ramon Uluslararası Havalimanı’nı hedef alan Yemen insansız hava aracı operasyonunun çatışmanın seyrinde önemli bir stratejik değişime işaret ettiğini vurguladı. Bu operasyonun Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin caydırıcı ve operasyonel kabiliyetlerinde niteliksel bir sıçramayı yansıttığını belirtti.
El-Mesire TV’ye konuşan Şedid, Yemen insansız hava aracının uzun mesafeler kat ederek hedefini yüksek hassasiyetle vurduğunu, bunun, İsrail hava savunma sistemleri tarafından tespit ya da engellenmeden gerçekleştiğini açıkladı. Bunu istihbarat ve taktik düzeyde önemli bir atılım olarak niteleyen Şedid, bunun Siyonist yapının radar ve caydırıcılık ağlarındaki derin yapısal zafiyetleri ortaya çıkardığını ve Yemen’in artan askeri-sanayi gelişiminin açık bir göstergesi olduğunu belirtti.
Şedid, Ramon Havalimanı’nın, Lid’den (Ben Gurion) sonra İsrail’in ikinci en büyük hava tesisi olduğuna dikkat çekerek, buranın olağanüstü durumlar ve savaş zamanları için stratejik bir yedek olarak inşa edildiğini kaydetti.
Bu tesisin hedef alınmasının, düşmanı hem sivil hem askeri havacılık için “güvenli liman” olarak gördüğü bir noktadan mahrum bıraktığını ifade etti. Saldırının, yerleşimciler ve uluslararası havayolları üzerinde psikolojik bir şok yarattığını, aynı zamanda İsrail hava savunmalarının etkinliğine dair ciddi soru işaretleri doğurduğunu ekledi.
Şedid, operasyonun zamanlamasına da dikkat çekerek, bunun Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarının zirve yaptığı döneme denk geldiğini ve Yemen’in bölgesel denklemde aktif rolünü vurguladığını kaydetti. “Yemen artık savunmayla sınırlı değil” diyen Şedid, “Artık Siyonist caydırıcılık mitinin eridiği bir dönemde doğrudan bölgesel etki konumuna yükselmiştir” ifadelerini kullandı.
Şedid ayrıca, Yemen’in son dönemde denizde ve havada gerçekleştirdiği operasyonların Siyonist yapıyla angajman kurallarını yeniden şekillendirdiğini, Yemen’i Direniş Ekseni içinde stratejik bir aktör haline getirdiğini vurguladı. Ramon saldırısının, Umm el-Reşraş (Eilat) limanına yönelik abluka da dahil olmak üzere daha geniş bir tırmanışın parçası olduğunu ve Sanaa’da Yemen başbakanı ile bazı bakanların suikastına karşılık geldiğini belirtti.
Şedid’e göre, İsrail düşmanı o tarihten bu yana benzeri görülmemiş güvenlik önlemleri aldı. Bunlar arasında İsrail genelkurmay başkanının ikametgahı çevresindeki hassas bölgelerin mühürlenerek kapalı askeri alan ilan edilmesi ve kabine toplantılarının yeraltı sığınaklarına taşınması da bulunuyor. Bu gelişmelerin, Yemen’in genişleyen rolüne dair artan korkunun bir göstergesi olduğu kaydedildi.
Şedid, Ramon Havalimanı saldırısının iki açık mesaj taşıdığını vurguladı: Birincisi, İsrail’e, “Yemen artık bölgesel caydırıcılık denkleminde merkezi bir aktördür ve hiçbir stratejik tesis erişilmez değildir.” İkincisi ise Siyonistlerle normalleşen Arap rejimlerine, Yemen’in kuşatma ve saldırılara rağmen Filistin davasını savunmada kararlı olduğu, diğerlerinin ise en temel ulusal ve dini sorumluluklarını dahi terk ettiği mesajını verdi.
Şedid, bu operasyonun tek seferlik bir olay değil, Yemen’in İsrail’in en hassas tesislerine derinlemesine saldırma kapasite ve kararlılığını işaret eden dikkatle hesaplanmış bir mesaj olduğunu ifade etti. Gelecekteki operasyonların kapsam ve hassasiyetinin artabileceğini, Lid Havalimanı veya diğer stratejik ve askeri tesislerin de hedef alınabileceğini söyledi. “İsrail, Yemen’e karşı tırmanışa geçmeden önce iyi düşünmelidir, çünkü bir sonraki yanıt daha gelişmiş ve güçlü araçlarla stratejik derinliğe ulaşabilir.” uyarısında bulundu.
4 Mayıs 2025’ten bu yana Yemen Silahlı Kuvvetleri’nin, Gazze halkına desteğin bir parçası olarak Siyonist yapının havalimanları ve limanları üzerinde etkili bir hava caydırıcılığı sağladığı belirtildi. Ekim 2023’ten bu yana süren bu operasyonların, düşman lojistiğini bozmayı ve Yemen’in sınırlarının çok ötesinde stratejik baskı uygulamayı hedeflediği kaydedildi.
Ramon Havalimanı’na yapılan saldırının yalnızca sembolik olmadığı, Yemen’in düşman kontrolündeki topraklara derinlemesine saldırı kapasitesinin arttığını ve Siyonist yapının güneydeki havalimanları ve limanlarında dahi güvenlik algısını sarstığını gösterdiği ifade edildi.
Bu operasyonun bölgede caydırıcılık dengesinde bir değişimi işaret ettiği ve Yemen’in Gazze ile ideolojik ve insani dayanışmayı somut askeri etkiye dönüştürebildiğini ortaya koyduğu kaydedildi.
Askeri gözlemciler, bu gelişmelerin İsrail açısından, savunma ağlarının güvenilirliği ve kritik altyapısının hassas İHA saldırılarına karşı kırılganlığı konusunda stratejik sorular doğurduğunu bildirdi.