Siyasi analist İyad el-Kara, ABD Başkanı Trump'ın Gazze planının, İsrailli Bakan Ron Dermer'in doktrinine dayandığını belirtti. El-Kara'ya göre bu plan, Hamas'ı suçlu duruma düşürerek İsrail'e savaşı sürdürme meşruiyeti kazandırmayı amaçlıyor.

YDH - Siyasi analist İyad el-Kara, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'ye yönelik son ateşkes teklifinin bir tesadüf olmadığını, esasında İsrail'in önde gelen gazetelerinden Maariv'in daha önce ifşa ettiği "Dermer Doktrini"nin doğrudan bir uzantısı olduğunu ifade etti.
Planın arkasında Netanyahu'ya yakın isim var
Şehab News'e konuşan el-Kara, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen Stratejik Planlama Bakanı Ron Dermer tarafından formüle edilen bu fikrin, Hamas ile doğrudan müzakere etmemek üzerine kurulu olduğunu belirtti.
Analiste göre plan, müzakere dosyasının Washington'a devredilmesini ve sürecin ABD tarafından yürütülmesini hedefliyor.
İsrail'in beş temel şartı
İsrail tarafından belirlenen ve teklifin temelini oluşturan beş madde ise şu şekilde sıralanıyor:
— Hamas'ın silahsızlandırılması,
— İsrailli esirlerin geri alınması,
— Gazze’nin bütünüyle silahtan arındırılması,
— İsrail’in güvenlik kontrolünün devam etmesi,
— Ne Hamas’ı ne de Filistin Yönetimi'ni temsil eden alternatif bir hükümetin kurulması.
El-Kara, "Amerika'nın her teklifinin özünde İsrail'in bakış açısı bulunur, ancak bu süreçte Tel Aviv 'başlatıcı' değil, yalnızca 'onaylayıcı' konumundadır," diye konuştu.
Analist, Netanyahu'nun geçen ağustos ayında kısmi bir anlaşma ile kapsamlı bir çözüm arasında kararsız kaldığını, ancak Trump'ın doğrudan sunduğu "tam kapsamlı anlaşma" teklifiyle Dermer planının uygulamaya konulduğunu kaydetti.
İsrail'in resmi olarak teklifin detaylarını bilmediğini iddia etmesinin, bu girişimin tamamen Amerikan inisiyatifi olduğu izlenimini güçlendirmeye yönelik bir taktik olduğunu vurguladı.
Hamas'ı suçlu duruma düşürme hedefi
Analiste göre beklenen senaryolar ikiye ayrılıyor. Birincisi, Hamas'ın şartları kabul etmesi ki bu neredeyse imkânsız görünüyor. İkinci senaryo ise İsrail'in teklifi kabul edip Hamas'ın çekimser kalması. Bu durumda suçlama Hamas'ın üzerine yıkılırken, İsrail de savaşı sürdürmek için uluslararası meşruiyet kazanmış oluyor.
El-Kara, "Böylece, bu plan Amerikan yapımı, İsrail’in himayesinde bir araç olarak kalıyor ve her durumda İsrail’e kazanç sağlıyor," dedi.
"Net ve samimi bir yol haritası gerekiyor"
Netanyahu'nun geçen mart ayında müzakerelerden çekilerek saldırılarını yeniden başlatmasını ve Mısır ile Katar'ın tekliflerine karşı tavrını hatırlatan el-Kara, bu tür girişimlerin sağlam garantilerden yoksun olduğunu belirtti.
El-Kara'ya göre, Gazze'de devam eden katliamlar ışığında, müzakerelerde önceliği savaşın sona erdirilmesi olan net bir yol haritasına ihtiyaç duyuluyor.
Analist, her türlü teklifin dikkatli bir şekilde incelenmesi gerektiğini, aksi takdirde bu girişimlerin "sadece Netanyahu ve Trump’a, Filistinlilerin kanı pahasına savaşın uzatılması için bir kalkan olmaktan öteye geçemeyeceğini" sözlerine ekledi.