İsrail medyası, “İbrahim Anlaşmaları” sayesinde İsrail havayollarının BAE’ye açıldığını ve Dubai ile Abu Dabi’nin yeni bağlantı noktaları haline geldiğini; FlyDubai ve Etihad’ın savaş boyunca “kesintisiz hizmet” vererek İsraillilere “güven” sağladığını aktardı.
YDH- Globes’ın aktardığına göre, İsrail’in havacılık sektörü, “İbrahim Anlaşmaları” sayesinde “önemli kazanımlar” elde etti.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden yüksek kaliteli havayolu şirketlerinin pazara girdiği ve tüm İsrailli havayollarının bu ülkelere seferler düzenlediği bildirildi. Dubai Havalimanı ile bağlantının “Doğu’yu daha erişilebilir kıldığı ve Türk şirketlerinin ayrılmasının yarattığı büyük kayıplara bir telafi sağladığı” kaydedildi.
“İbrahim Anlaşmaları” kapsamında, İsrail ile Dubai ve Abu Dabi arasında doğrudan uçuşları mümkün kılan resmi havacılık anlaşmalarının ilk kez imzalandığı belirtildi. Haftalık olarak onlarca yolcu ve kargo uçuşunun gerçekleştirildiği, bu durumun BAE’yi İsrailliler için “önemli bir turizm ve iş destinasyonu” hâline getirdiği ifade edildi.
Habere göre, anlaşmaların “en dikkat çekici kazanımlarından” biri, Suudi Arabistan ve Bahreyn hava sahalarının İsrail uçuşlarına açılması oldu. Bu adımın, İsrail’den Uzak Doğu’ya doğrudan uçuşların ilk kez mümkün hale gelmesini sağladığı bildirildi. Hindistan, Tayland ve diğer Asya ülkelerine uçuş sürelerinin kısaldığı, bilet fiyatlarının düştüğü ve Dubai ile Abu Dabi’nin Asya, Afrika ve Avustralya’ya bağlantı uçuşları için “önemli merkezler” haline geldiği kaydedildi.
Globes, “İbrahim Anlaşmaları”nın İsrailli yolcular için “kritik bir çözüm sunduğunu ve Dubai’nin Türkiye’nin yerini büyük ölçüde aldığını” aktardı. Şu an Türk havayollarının geri dönme ihtimali bulunmadığı, Türkiye’ye doğrudan uçuşların olmadığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Türkiye’yi “yüksek riskli” ülke olarak sınıflandırdığı belirtildi.
Geçmişte birçok İsraillinin İstanbul üzerinden seyahat ettiği, Türkiye’nin İsrailliler için Avrupa, ABD ve Uzak Doğu’ya geçiş noktası işlevi gördüğü kaydedildi. Türkiye’nin tatil amaçlı da tercih edilen bir destinasyon olduğu, uçuş sıklığı, uygun fiyatlar ve geniş bağlantı imkânları nedeniyle İsrailliler arasında popülerliği sürdüğü belirtildi.
Ağustos 2023’te Ben Gurion Havalimanı’ndan en çok tercih edilen destinasyonun Türkiye olduğu, İsrail Havalimanları Otoritesi verilerine göre, tüm uçuşların %13,5’inin Türkiye’ye yapıldığı ve bir ayda 382 binin üzerinde yolcunun bu rotayı kullandığı bildirildi.
Savaşın başlamasıyla birlikte, Türk havayollarının Tel Aviv-İstanbul hattında sağladığı avantajların kaybolduğu, bunun Ben Gurion Havalimanı’nda ciddi etkiler yarattığı kaydedildi. Türk Hava Yolları ve Pegasus’un elverişli saatlerdeki slotlarının yüz milyonlarca dolar değerinde olduğu ve İsrail’deki havacılık aktörleriyle yakın iş birliği yürüttüğü bildirildi.
BAE havayolları sadık kaldı
Globes’a göre, Dubai hükümetine ait FlyDubai, Emirates’in ikincil bir kolu olarak faaliyet gösteriyor. Emirates’in uzun menzil uçuşlarında prestijli bir marka olduğu, FlyDubai’nin ise düşük maliyetli modelle kısa ve orta menzilli uçuşlar düzenlediği belirtildi. Emirates savaş sırasında İsrail uçuşlarını durdururken, FlyDubai ve Etihad Airways’in uçuşlarına kesintisiz devam ettiği kaydedildi.
FlyDubai’nin günlük on uçuş, haftalık 70 uçuş gerçekleştirdiği; Etihad’ın ise günde iki-üç sefer düzenlediği belirtildi. Her iki havayolunun da kış programlarında uçuş sıklığını artırmasının beklendiği ifade edildi.
Globes, BAE havayollarının hizmet standardı ve uçuş güvenliği açısından dünya lideri olduğunu belirtti. Üç büyük havacılık ittifakına üye olmasalar da dünya genelindeki birçok havayolu ile kod paylaşımı ve iş birliği anlaşmaları kurdukları ve bu sayede yolculara küresel bağlantılar sundukları kaydedildi.
Savaş boyunca bu havayollarının “İsrail’e sadık kaldığı”, yabancı havayollarının bazı durumlarda uçuş yapamadığı operasyonlarda bile FlyDubai ve Etihad’ın hizmetlerini “hızlı bir şekilde yeniden başlattığı” ifade edildi. Avrupa havayolları iptallerinin yoğun olduğu dönemlerde bile uçuşları artırdıkları kaydedildi. Globes, bunun bir ölçüde kârlılık, bir ölçüde de bölgesel algı farklılıkları ile bağlantılı olabileceğini, ancak öncelikli nedenin “İbrahim Anlaşmaları” olduğunu aktardı.
Dubai, İstanbul’un yerini alabilir mi?
BAE havayollarının büyüyen varlığına rağmen, faaliyet hacimlerinin Türk havayollarının sağladığı seviyeden hâlâ uzak olduğu belirtildi. İsrail Havalimanları Otoritesi verilerine göre, Ağustos ayında FlyDubai 84.300 yolcu taşırken (%3,82), Etihad 33.600 yolcu taşıdı (%1,52). Toplamda BAE havayollarının payının %5,83 olduğu ve ülke sıralamasında dördüncü sırada yer aldığı kaydedildi. Bu oran, Türk havayollarının Ağustos 2023’teki %13,5 payıyla kıyaslandı.
Dubai ve Abu Dabi’nin İstanbul’un havacılık “hub”ı olarak yerini alamadığı, Cirium veri platformuna göre, 2024’te en çok bağlantıya sahip havaalanlarının İstanbul Havalimanı ile sıralandığı ve Dubai’nin 6. sırada olduğu, Abu Dabi’nin listede yer almadığı bildirildi.
Globes, BAE havayollarının avantajının özellikle doğuya yönelik uçuşlarda olduğunu, Türkiye’nin Avrupa ve ABD’ye çözüm sağlarken, BAE havayollarının ağırlıklı olarak doğu destinasyonları için uygun seçenek sunduğunu aktardı.
İsrailli turistler BAE’ye akın ediyor
Globes’a göre, “İbrahim Anlaşmaları”, turizm pazarını da açtı; vize şartları kolaylaştırıldı, tatil paketleri geliştirildi ve iş ile turizm iş birlikleri kuruldu. Anlaşmaların ilk yıllarında yüz binlerce İsrailli turistin BAE’yi ziyaret ettiği ve aynı şekilde BAE’den İsrail’e turist ve iş insanlarının geldiği belirtildi.
Ancak veriler, BAE şirketlerinin Türk havayollarının boşluğunu tek başına dolduramadığını, Dubai’nin Türkiye’nin yerini tam anlamıyla alamadığını gösteriyor.
Habere göre, Türkiye’de tatil yapan İsrailliler artık birçok destinasyon arasında bölünmüş durumda; BAE, Yunanistan, Kıbrıs, Bulgaristan, Arnavutluk, Azerbaycan ve Karadağ gibi ülkeler, benzer deneyim sunarak Türkiye’den kültürel olarak etkilenmiş destinasyonlar olarak öne çıkıyor.
