Suriye'deki HTŞ rejimi ile İsrail arasında perşembe günü Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de bir güvenlik toplantısı düzenlenmesi planlanıyor. İsrail'in, 1979'da Mısır ile imzaladığı barış anlaşmasını model alan yeni bir anlaşma teklifini HTŞ'ye sunduğu bildirildi.

YDH - Sky News Arabiya kanalının salı günü aktardığına göre, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimi ile Siyonist rejim arasında perşembe günü Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de bir güvenlik toplantısı düzenlenmesi planlanıyor.
Bu esnada, Axios haber portalı, İsrail'in HTŞ'ye yeni bir anlaşma teklifi sunduğunu ortaya çıkardı.
Haberde, anlaşma teklifinin Şam'dan güneybatıya, İsrail sınırına kadar uzanan bir haritayı içerdiği belirtildi.
İsrail'in teklifi Mısır modelini temel alıyor
Axios'a konuşan konuya aşina iki kaynak, İsrail'in HTŞ'ye sunduğu teklifin, İsrail'in 1979'da Mısır ile imzaladığı barış anlaşmasına dayandığını ifade etti.
Söz konusu anlaşma, Sina Yarımadası'nı A, B ve C olmak üzere üç bölgeye ayırıyor ve İsrail sınırına olan uzaklıklarına göre farklı güvenlik düzenlemeleri ile silahsızlandırma seviyeleri belirliyordu.
Teklife göre, Şam'ın güneybatısındaki bölge üç alana ayrılacak ve Suriyeliler, bölgeye göre farklı seviyelerde asker ve silah türleri bulundurabilecek. Teklif ayrıca, Suriye tarafındaki tampon bölgenin iki kilometre genişletilmesini öngörüyor.ü
Habere göre teklif, tampon bölgeye bitişik ve İsrail sınırına en yakın şeritte askeri güçlerin ve ağır silahların bulunmasına izin verilmeyeceğini belirtiyor. Ancak HTŞ'nin bu bölgede asayiş güçlerini muhafaza etmesine müsaade edilecek.
Ayrıntılar hakkında bilgi sahibi bir kaynak, teklif uyarınca Şam'ın güneybatısından İsrail sınırına kadar olan tüm bölgenin Suriye uçaklarına yasak bölge olarak tahsis edileceğini söyledi.
İsrail, Şeyh Dağı'ndaki varlığını sürdürmek istiyor
İsrail, Suriye tarafındaki bu kısıtlamalara karşılık, son birkaç ay içinde Suriye'de işgal ettiği tüm topraklardan kademeli olarak çekilmeyi teklif etti.
Ancak İsrail, stratejik Şeyh Dağı'nın zirvesindeki bir ileri karakolun bu çekilmenin dışında tutulacağını ve gelecekteki herhangi bir anlaşmada buradaki varlığını sürdürmekte ısrarcı olduğunu belirtti.
Kaynak, İsrail'in teklifinin temel ilkelerinden birinin, Suriye üzerinden İran'a uzanan bir hava koridorunun muhafaza edilmesi olduğunu ve bunun gelecekte İran'a yönelik muhtemel İsrail saldırılarına imkân tanıyacağını kaydetti.
İsrail'in anlaşma teklifini haftalar önce sunduğu ve HTŞ'nin henüz yanıt vermediği, Şam'ın son haftalarda bir karşı teklif üzerinde çalıştığı ifade edildi.
Londra'da üçlü görüşme planlanıyor
Aynı kaynak, İsrail Stratejik Planlama Bakanı Ron Dermer ve HTŞ rejiminin Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'nin, iki ülke arasında arabuluculuk yapan ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack ile birlikte çarşamba günü Londra'da teklifi görüşmeyi planladığını belirtti. Bu toplantı, türünün üçüncüsü olacak.
Axios'a konuşan konuya aşina bir İsrailli yetkili, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun eylül sonunda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani ile bir görüşme ayarlamaya ilgi gösterdiğini, ancak bu aşamada bunun gerçekleşme ihtimalinin zayıf olduğunu söyledi.
ABD, anlaşma için baskı yapıyor
Reuters haber ajansı, salı günü konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberinde, HTŞ rejiminin ABD baskısı altında İsrail ile müzakereleri hızlandırdığını bildirmişti.
HTŞ'nin, bu müzakerelerle İsrail'in son dönemde ele geçirdiği toprakları geri almayı sağlayacak bir anlaşmaya ulaşmayı umduğu, ancak bunun kapsamlı bir barış anlaşması seviyesine ulaşmayacağı belirtildi.
Reuters'a konuşan dört kaynak, Washington'un, dünya liderlerinin ay sonunda New York'ta toplanacağı zamana kadar yeterli ilerleme kaydedilmesi için baskı yaptığını söyledi.
Kaynaklar, İsrail'in aylardır süren müzakerelerdeki katı tutumuna ve HTŞ'nin güneydeki mezhepçi şiddet olayları sonrası ülkenin bölünmesi çağrılarıyla zayıflayan pozisyonuna işaret ederek, mütevazı bir anlaşmaya varılmasının bile bir başarı olacağını ekledi.
Kaynaklar, HTŞ rejiminin teklifinin İsrail güçlerinin son aylarda ele geçirdiği topraklardan çekilmesini, 1974 ateşkesiyle üzerinde anlaşılan tampon bölgenin yeniden silahsızlandırılmış hâle getirilmesini ve İsrail'in Suriye'deki hava saldırıları ile kara operasyonlarını durdurmasını amaçladığını açıkladı.
Müzakerelerde, İsrail'in 1967 savaşında işgal ettiği Golan Tepeleri'nin statüsünün ele alınmadığı da kaydedildi.