Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mezher, Gazze'deki savaşı "modern tarihte eşi benzeri görülmemiş bir vahşet" olarak niteledi. Mezher, İsrail'in hedeflerine ulaşamadığını, direnişin kırılmadığını ve ABD'nin sunduğu planın "tuzaklarla dolu bir teslimiyet belgesi" olduğunu söyledi.
YDH - Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Genel Sekreter Yardımcısı Cemil Mezher, el-Ahbar gazetesine verdiği demeçte, Gazze'deki savaşı "modern tarihte eşi benzeri görülmemiş bir vahşet" olarak tanımladı.
Mezher, "Bu, yalnızca iki ordu arasındaki geleneksel bir savaş değil; bütün bir halkı, hem fiziksel hem de manevi varlığıyla ortadan kaldırmayı hedefleyen sömürgeci bir sistemin, ABD ve Batı’nın tüm askeri desteğini arkasına alarak yürüttüğü topyekûn bir saldırıdır" dedi.
"İsrail hedeflerine ulaşamadı"
İsrail’in, savaşın başında ilan ettiği hedeflerin hiçbirine ulaşamadığını belirten Mezher, "Bunca yıkıma ve acıya rağmen Filistin halkı yenilmedi, direniş kırılmadı. Direniş, son derece kısıtlı imkânlarla Gazze sokaklarında bir gerilla savaşı yürütüyor ve işgal güçlerine ağır kayıplar verdiriyor" diye konuştu.
Mezher, savaşın artık İsrail içinde de siyasi bir krize dönüştüğünü, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun hükümetini ayakta tutmak için çatışmayı uzattığını ve "maksimum hedef" söyleminin iç politikada bile destek bulmadığını ifade etti.
Sivillerin hedef alınmasının ve yıkımın boyutunun dünya kamuoyunda derin bir vicdani sarsıntı yarattığını belirten Mezher, "Bu savaş, insanlığın vicdanında yeni bir dönüm noktası oldu. Geleneksel dayanışma eylemlerini aşan küresel bir halk hareketi doğdu; bu da Filistin meselesini yeniden uluslararası gündemin merkezine taşıdı" diye ekledi.
"ABD'nin planı tuzaklarla dolu"
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze savaşını sonlandırma planını "İsrail’in askeri olarak başaramadığını siyasi ve diplomatik yoldan elde etme girişimi" olarak değerlendiren
Planın Washington'un bölgeye yönelik daha geniş bir stratejisinin parçası olduğunu söyleyen Mezher, "Bu plan, sözde İbrahim Anlaşmaları projesinin devamıdır. Washington, İsrail’i yeni bir bölgesel ilişkiler ağına entegre etmeyi hedefliyor" dedi.
Mezher, Trump tarafından sunulan taslakta "Netanyahu’nun müdahalesiyle ciddi değişiklikler yapıldığını ve bu haliyle tek taraflı şekilde onaylandığını" belirtti.
"ABD önerisi tuzaklarla dolu; fiilen bir teslimiyet belgesi anlamına geliyor" diyen Mezher, metnin "işgalci rejimin savaşı durdurma, çekilme ve ablukayı kaldırma yükümlülüklerini açık biçimde tanımlamadığını, tüm süreci İsrail ve ABD’nin keyfine bıraktığını" ifade etti.
Netanyahu’nun baskısıyla yapılan değişikliklerin Gazze ile Batı Şeria arasında siyasi bir kopuş yaratma amacı taşıdığını söyleyen Mezher, "Batı Şeria’nın ilhak edilmemesini öngören maddenin kaldırılması, İsrail’in aynı anda hem Gazze’de soykırım yürütüp hem Batı Şeria’da fiili ilhakı tamamlamak istediğini gösteriyor" diye konuştu.
"Hamas'ın tutumu sorumlu ve akılcı"
Mezher, ABD planına yaklaşımlarının tamamen reddiyeci olmadığını, "soykırımın durdurulmasına yönelik her çabayı değerlendirme" anlayışıyla bazı unsurlara "olumlu" yaklaştıklarını belirtti.
Mezher, "Bu, ABD ve işgalcinin, Filistin tarafını anlaşmadan kaçmakla suçlamasına fırsat vermemek için yürütülen siyasi bir mücadeledir" dedi.
Hamas’ın plan karşısındaki tutumunu "sorumlu ve akılcı" olarak nitelendiren Mezher, "Bizim notlarımızı büyük bir ciddiyetle dikkate aldılar" ifadelerini kullandı ve iki örgütün tutumlarının "pek çok temel noktada örtüştüğünü" belirtti.
Gazze için teknokratlardan oluşan geçici idare önerisi
Uluslararası vesayet girişimlerine karşı çıkan Mezher, çözümün "Gazze’nin onurunu koruyacak, Filistin bütünlüğünü sağlayacak ve yeniden imarı bir hak olarak ele alacak, geçici ulusal bir yönetimde" yattığını söyledi.
Bu yönetimin oluşumuna dair somut önerilerini de aktaran Mezher, "Mısır’ın arabuluculuğunda, Gazze’nin idari işlerini bağımsız biçimde yürütecek, teknokrat ve bağımsız isimlerden oluşan bir geçici idari komite kurulması yönünde ilerleme sağlandı" dedi.
Mezher, komitenin "Batı Şeria’daki Filistin yönetimiyle eşgüdüm içinde çalışacağını" ve "tüm Filistin yurdunu yeniden düzenleyecek kapsamlı bir ulusal mutabakata" zemin hazırlayacağını kaydetti.
Gazze’deki direniş grupları arasındaki koordinasyonun tüm düzeylerde sürdüğünü belirten Mezher, savaşın yoğunluğu nedeniyle ortak operasyon odasının artık pratik olmadığını, bunun yerine direniş kolları arasında sahada doğrudan operasyonel işbirliğinin yürütüldüğünü ifade etti.
"Arap dünyasının tutumu zayıf ve yetersiz"
FHKC'nin hedeflerinin "saldırıların tamamen durması, İsrail’in tüm Filistin topraklarından çekilmesi ve ablukaya kesin biçimde son verilmesi" olduğunu vurgulayan Mezher, Arap dünyasındaki resmi tutumu "zayıf ve yetersiz" olarak tanımladı.
Mezher, "Bugüne kadar Filistin halkının haklarını koruyacak ya da işgalci rejimin suçlarını durduracak somut bir adım atılmadı" dedi.
Mezher, "ABD ve Siyonist projeye karşı denge oluşturmanın ancak bölge halklarının dayanışmasıyla mümkün olacağını" belirterek, Arap ülkeleriyle İran arasındaki "suni düşmanlıkların" ortadan kaldırılması ve ortak ittifaklar kurulması çağrısında bulundu.
