ABD ve Mısır'ın ortak başkanlığında Şarm eş-Şeyh'te düzenlenecek Barış Zirvesi'nin ardından Gazze'de savaş sonrası döneme ilişkin planların görüşülmesi bekleniyor. ABD, yeniden imar sürecini kendi denetimi altında yürütmeyi hedefliyor.
YDH - Gazze Şeridi'nde savaş sonrası dönemi kapsayan "ertesi gün" planına ilişkin toplantıların, salı günü Şarm eş-Şeyh'te ABD ve Mısır'ın ortak başkanlığında yapılacak Barış Zirvesi'nin ardından başlaması planlanıyor.
Zirvede, savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın imzalanması bekleniyor.
Sürecin önemli bir bölümünü, Filistin iç uzlaşısı ve anlaşmanın takvimi oluşturacak.
Bu konular, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh ile birlikte katılacağı ziyaretin ana gündem maddeleri olacak.
El-Ahbar gazetesine bilgi veren Mısırlı kaynaklar, Hüseyin eş-Şeyh'in bu süreçte "uzlaşı konusunda bağlayıcı kararlar alabilme yetkisi" talep ettiğini aktardı.
Mısır, birleşik Filistin otoritesi hedefliyor
Aynı kaynaklar, Kahire'nin ev sahipliği yapacağı görüşmelerle "müzakere yürütebilecek ve önümüzdeki dönemi yönetebilecek bir Filistin ulusal otoritesi oluşturmayı" amaçladığını belirtti.
Bu yeni dönemin yalnızca Gazze Şeridi ile sınırlı kalmayacağı, Filistin devletinin kuruluş sürecini de kapsayacağı ifade edildi. Ancak bu konu İsrail tarafından gündem dışı tutulurken, ABD için de uzak bir olasılık olarak görülüyor.
Kaynaklara göre Mısır ve Katar, Batı Şeria'nın bazı bölgelerinin ilhakının durdurulması yönünde güvenceler aldı.
Kahire, bu maddeyi "Filistin tarafındaki siyasi süreci başlatmayı engelleyen dosyaların hızla sonuçlandırılmasını sağlayacak temel unsur" olarak değerlendiriyor.
Mısırlı yetkililer, Kahire'nin "Filistin yönetiminde birlik" vurgusunun, Filistin devletine yönelik artan uluslararası tanınma ile doğrudan bağlantılı olduğunu ve bunu müzakerelerde önemli bir baskı unsuru olarak gördüğünü ifade ediyor.
ABD, yeniden imar sürecini denetleme niyetinde
Kahire'nin, yaklaşan İsrail seçimlerinin sonuçlarını beklerken, Gazze'nin yeniden imar sürecine dair ABD baskısından yararlanmayı hedeflediği belirtiliyor.
ABD'nin, yeniden imar sürecinin "kendi gözetimleri altında yürütülmesi, tüm tünellerin ortadan kaldırıldığından emin olunması ve Gazze’nin İsrail’in güvenliğini tehdit etmeyecek bir yapıda yeniden inşa edilmesi" için çalıştığı bildirildi.
Bu çerçevede, anlaşmanın uygulanma sürecinde aktif bir denetim rolü üstlenmek üzere ABD'li askerlerin Mısır ve İsrail'e ulaştığı kaydedildi.
Süreci CENTCOM komutanı Cooper yönetiyor
Mısır kaynakları, koordinasyon görevini ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) Brad Cooper'ın yürüttüğünü aktardı.
Cooper'ın "yardımların girişini, güvenliğin sağlanmasını ve Gazze’ye girecek kuvvetlerle İsrail ordusunun bazı bölgelerdeki varlığı arasında herhangi bir çatışma yaşanmamasını" takip ettiği belirtildi.
İnsani yardım mekanizması değişiyor, Refah'ta geçişler yavaş
Öte yandan, Gazze'nin güneyi ve orta kesimlerinde faaliyet gösteren "Gazze İnsani Vakfı"na bağlı yardım dağıtım merkezleri, dün çalışmalarını durdurdu.
Yardımların artık Dünya Gıda Programı ve Birleşmiş Milletler kuruluşları üzerinden yeni bir mekanizmayla dağıtılacağı öğrenildi.
Kaynaklar, yaklaşık yirmi yardım tırının bölgeye girişi sırasında yağmalanmasının ardından, "dağıtımın adil yapılabilmesi için güvenlik önlemlerinin sıkılaştırılması" çağrılarının arttığını bildirdi.
Rafah Sınır Kapısı'ndaki hareketliliğin normale dönmesinin ise zaman alacağı belirtiliyor. Bir kaynak, geçişin yeniden işler hale gelmesi için bazı eski personelin geri çağrıldığını ve binlerce Filistinlinin giriş-çıkış listelerinde beklediğini söyledi.
Önceliğin, tıbbi raporları bulunan hastalar ile refakatçilerine ve başka ülkelere vizesi olanlara verileceği ifade edildi.
İsrail'den patlamamış mühimmatlar için bilgi bekleniyor
Öte yandan Mısır yetkililerinin, "patlamamış mühimmatları tespit etmek üzere uzman ekiplerin ve özel yardımların bölgeye gönderilmesi olasılığını" görüşmeye başladığı bildirildi.
Ancak Mısır'ın, "patlayıcı madde içeren bölgelerle ilgili kesin konum bilgilerini paylaşmaları" yönündeki talebine İsrail'in son iki gündür net bir yanıt vermediği kaydedildi.
