Blair’in Gazze rolü insan haklarını tehdit ediyor

img
Blair’in Gazze rolü insan haklarını tehdit ediyor YDH

Tony Blair’in Gazze yönetimindeki rolünün, geçmiş sicili ve “radikalleşmeden arındırma” planları nedeniyle ciddi insan hakları ihlalleri riskini artırabileceği bildirildi.




YDH- İngiliz araştırmacı gazetecilik portalı DeClassified UK’de yer alan analize göre, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Gazze için hazırladığı yeni plana göre, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in Gazze yönetiminde “üst düzey bir rol” üstlenmesi ve “Trump’a vekâlet” etmesi öne sürüldü.

Analize göre, bu öneri “neo-sömürgeci” bir yaklaşım içeriyor ve Blair’in geçmişteki insan hakları ihlalleri göz önüne alındığında Gazze halkını yönetme açısından son derece uygunsuz olduğu ileri sürüldü.

Analize göre, Blair 2003 yılında ABD ile birlikte Irak’ı işgal etme kararını almış ve Human Rights Watch, “2003 sonrası İngiliz vatandaşlarının Irak’ta önemli ölçekte ihlallerde bulunduğunu” bildirmiştir. Bu ihlallerin büyük kısmı, Blair liderliğindeki İngiltere Savunma Bakanlığı’nın uygulamaya koyduğu politikalar kapsamında üstten onaylı kötü muamele tekniklerinden kaynaklandı.

Blair döneminde uygulanan “harshing” tekniği, sorgulayıcının gözaltına alınan kişiye bağırarak dolaylı tehditlerde bulunmasını, kişisel hakaretlerde bulunmasını ve psikolojik baskı uygulamasını kapsıyordu.

2013 yılında Yüksek Mahkeme yargıcı Andrew Collins, bu uygulamaların kabul edilemez olduğunu belirtmiş, Baha Musa Soruşturması başkanı Sir William Gage ise “harshing” uygulamasının mahkumlara yönelik kişisel, ırkçı ve homofobik hakaretler içerdiğini kaydetmişti.

2010’da The Guardian tarafından yayımlanan Iraklı tutukluların İngiliz askerlerce “harshing” uygulamalarına maruz kaldığı görüntüler, uygulamanın şiddet ve korku unsuru taşıdığını gözler önüne serdi. İngiliz Ordusu’nun baş hukuk danışmanı Nicholas Mercer, harshing uygulamasının Cenevre Sözleşmeleri’ni ihlal ettiğini ifade etti.

2005’te Blair döneminde İngiliz Ordusu İstihbarat Birliği’nin Chicksands merkezinde, sorgulayıcılara mahkumları cinsel olarak aşağılamak ve baskı yapmak için eğitim verildiği bildirildi. Belgelerde, mahkumların çıplak bırakılması, göz bağı kullanılması ve harshing uygulamalarının teşvik edildiği belirtildi. Aynı belgelerde, “cinsel hayal kırıklığı”nın sorgulananların zayıf noktası olarak kullanılabileceği öne sürüldü. 2006-2007 yıllarında, Şaybe Lojistik Üssü’nde tutuklu Iraklı erkeklerin yaygın biçimde cinsel tacize uğradığı iddia edildi.

Blair’in Savunma Bakanlığı döneminde Irak’taki ciddi savaş suçları için neredeyse hiç hesap verilemezlik söz konusu olduğu ifade edildi. 2005’te İngiliz askerlerin Iraklı sivillere uyguladığı fiziksel kötü muamele ve cinsel simülasyon zorlamaları nedeniyle hiçbir asker mahkum edilmedi. Camp Breadbasket’te tutuklulara “zorla çalıştırma” emri veren kaptan Dan Taylor, mahkeme öncesi İngiliz Ordusu tarafından aklandı ve daha sonra terfi etti.

2003’te 15 yaşındaki Ahmed Cabbar Kerim Ali’nin İngiliz askerlerce dövülerek kanala atılması ve ölümüne ilişkin Royal Military Police’in özel soruşturma birimi, olayla ilgili yeterli soruşturma yürütmedi. Mahkeme süreci 28 ay gecikmeli başladı ve tüm askerler aklandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, özel soruşturma biriminin askeri komuta zincirinden bağımsız olmadığını ve uzun gecikmenin soruşturmanın etkinliğini ciddi biçimde zayıflattığını belirledi.

Analizde, tüm bu ihlallerin sorumlusu olarak Tony Blair gösterildi ve Blair’in Gazze yönetiminde herhangi bir rol üstlenmesinin uygun olmadığı öne sürüldü. Gazze halkının zaten soykırıma maruz kaldığı, derin travmalar yaşadığı ve onurlu bir şekilde güvenli yaşam hakkına sahip olduğu vurgulandı.

Analize göre, Trump planında Gazze halkının “radikalleşmeden arındırılması” şartının Blair tarafından uygulanması, gözaltı ve cezalandırma programlarıyla ciddi insan hakları ihlallerine yol açması neredeyse kesin.

Analiz ayrıca, gerçek anlamda “radikalleşmeden arındırılması” gerekenin Gazze halkı değil, İsrail liderliği ve İsrail toplumu olduğunu, Blair’in Arap yaşamını kendi yaşamından daha aşağı gördüğü izlenimini verdiğini belirtti.

 

İlgili Haberler