İsrail'in Batı Şeria’da 'topraksız halk' planı

img
İsrail'in Batı Şeria’da 'topraksız halk' planı YDH

Batı Şeria’da İsrail ordusu ve yerleşimcilerin saldırıları, toprak gaspı ve zorla yerinden etme planları, Filistin köylerini “topraksız halk” statüsüne dönüştürme tehdidi yaratıyor




YDH- Sanad Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, Batı Şeria’da yaşayan Filistinliler, İsrail ordusu ve yerleşimcilerin saldırılarının artmasıyla birlikte giderek daha büyük endişe yaşıyor. Ayrıca, İsrail’in bazı bölgelerde nüfus yer değiştirmesi ve toprak ele geçirme planları olduğu aktarılıyor.

Bölgeler “topraksız halk” haline geliyor

Yerel aktivistler ve temsilciler, İsrail’in Oslo Anlaşması kapsamında “B” olarak sınıflandırılan bölgelerin idari kontrolünü Filistin Yönetimi’nden alıp, bu alanları “topraksız halk” statüsüne dönüştürmeyi planladığını belirtiyor.

Yusuf Diriye, Güney Nablus’taki “Akraba” köyünden, köylerin asker ve yerleşimciler nedeniyle adeta hapishaneye dönüştüğünü aktardı. Özellikle zeytin hasadı döneminde yaşanan engellemeler ve saldırıların ekonomik hayatı olumsuz etkilediğini söyledi.

Akraba’nın 13 bin yerleşik nüfusu bulunuyor; buna ek olarak yaklaşık 80 bin kişi diaspora içinde, özellikle Ürdün’de yaşıyor. Köyün 144 bin dönümlük arazisinin yüzde 90’ından fazlası el konmuş ve üzerine 17 yerleşim yeri inşa edilmiş durumda.

Komşu köyler de tehlike altında

Eski “Kusra” köyü muhtarı Abdulazim Vedi, yerleşimcilerin ve İsrail hükümetinin merkezi bir plan doğrultusunda bölgeyi “topraksız halk” alanına dönüştürmeye çalıştığını belirtti. Köylüler, geçmişte topraklarını ve tarım arazilerini yerleşimcilere kaptırmış durumda. Kusra köyünün 27 bin dönümlük arazisinden yalnızca 3 bin 300 dönüm kalmış durumda.

Yakındaki “Beyta” köyünde ise çiftçiler, İsrail ordusu ve yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor. Geçen cuma günü yaşanan saldırılarda onlarca kişi yaralandı. Beyta Belediyesi üyesi Abdusselam Mualla, saldırıların çoğunun üniformalı ve siyah maskeli yerleşimciler tarafından gerçekleştirildiğini aktardı ve bunun askeri eğitimli olduklarını gösterdiğini ifade etti.

Mualla, saldırıların Oslo Anlaşması kapsamında toprak ve yetki dağılımını bozmaya yönelik politikaların bir parçası olduğunu söyledi.

Yerel dayanışma ve eğitim çabaları

Nablus’taki grupların koordinatörü Nasır Ebu Ceyş, yerleşimcilerin Yitzer’deki üssünde yoğun eğitim aldığını ve saldırılarını planlı şekilde yürüttüklerini aktardı.

Ebu Ceyş, köylüleri savunma konusunda bilinçlendirmek için eğitim programları düzenlediklerini, ancak bu çabaların yerleşimcilerin ve ordunun gücü karşısında yetersiz kaldığını söyledi.

Siyasi analist Samir Anabtavi ise resmi yetkililerin kırsal alanlardaki Filistinlileri yalnız bıraktığını belirterek, ulusal strateji eksikliğine dikkat çekti. Anabtavi, toplu destek ve ulusal-uluslararası koordinasyon çağrısı yaptı.

Saldırılar ve maddi kayıplar

Filistin Direnişi ve Yerleşimcilerle Mücadele Komitesi’nin verilerine göre, Ekim 2023’ten bu yana Batı Şeria’da İsrail ordusu ve yerleşimciler toplam 38 bin 359 saldırı gerçekleştirdi; bunlardan 31 bin 205’i İsrail ordusu tarafından, 7 bin 154’ü ise yerleşimciler tarafından yapıldı.

Bu saldırılar 33 vatandaşın ölümüne yol açtı; ölenlerden 14’ü Nablus, 12’si Ramallah-Bire, 3’ü Halil ve biri de Beytüllahim, Kalkilya ve Salfit’te oldu.

Aynı dönemde yerleşimciler 114 yeni yerleşim birimi kurarak 33 Filistinli göçebe topluluğu, 455 aile ve 2 bin 853 kişiyi zorla yerinden etti. Ayrıca, orman ve tarım alanlarında 767 yangın çıkarıldı; 221’i mülklerde, 546’sı tarım arazilerinde gerçekleşti. Yangınların en çok yoğunlaştığı bölgeler: Ramallah-Bire (244), Nablus (214), Halil (51), Tulkerim (46).

Sanad Haber Ajansı’nın aktardığına göre, Batı Şeria’daki Filistinlilerin karşı karşıya olduğu tehlikeler, yerleşimci saldırıları, askeri kısıtlamalar ve toprak kayıplarının birleşimi ile giderek büyüyor.

 

İlgili Haberler