İsrail’in suikastleri, global istihbarat ağlarıyla birlikte yürütülüyor

img
İsrail’in suikastleri, global istihbarat ağlarıyla birlikte yürütülüyor YDH

İsrail ve müttefiklerinin İran’a karşı olası yeni askeri operasyonları, geçmişteki suikast örüntüleri ve paylaşılan hedef listeleri üzerinden yeniden şekilleniyor; operasyonlar, istihbarat koordinasyonu, teknolojik takip ve uluslararası iş birliğiyle yürütülürken, uzmanlar yüksek risk altındaki şahıslar için sıkı güvenlik önlemleri alınması gerektiğini vurguluyor.




YDH- Islamic World Haber Ajansı'na göre, İran çevresindeki son gelişmeler, İsrail medyasından gelen haberler ve Trump’ın İran’ın kuzey sınırına yönelik adımları, İsrail ve müttefiklerinin İran’a karşı yeni bir savaş kampanyasını başlatma riskini güçlendiriyor.

Bu tehditlerin çok yönlü ve sürekli olmasıyla birlikte, İsrail'in bazı İranlı askeri komutanları hedef alan suikast listelerini yayımlaması da dikkat çekiyor.

İran Devrim Muhafızları komutanlarının İsrail'in kilit hedefleri arasında olduğunu belirten Islamic World, General Muhammed Bakıri'nin kardeşinin, İsrail'in düzenlediği saldırıda evin yerle bir olduğunu anlattığını aktarıyor. 

Aynı şekilde, General Hüseyin Selami, sabah saatlerinde Devrim Muhafızları karargahında yapılan toplantıda hava saldırısının hedefi olmuştu.

General Ali Şadmani ve diğer üst düzey subaylar ise, Tahran çevresindeki dağlardaki sığınaklarda saldırıya uğradı. General Hacızade ve yardımcılarının öldürülmesi de, İsrail'in koordinat tespitinin başarısını ortaya koyuyor.

Geçmiş operasyonlar, Direniş Ekseni liderlerine yönelik suikast taktiklerini ortaya koyarken, aynı yöntemlerin İran’a karşı uygulanması istihbarat ve güvenlik çevrelerine kritik bir perspektif sunuyor.

Rejim, Hizbullah liderlerini elektronik dinleme, insan kaynağı sızdırma ve drone veya hava operasyonlarıyla hedef alıyor. Bu operasyonlar genellikle Mossad ve özel kuvvetlerin iş birliğiyle, gerçek zamanlı istihbarat kullanılarak yürütülüyor ve güdümlü mühimmatlarla gerçekleştiriliyor.

Amaç, olası saldırıları önlemek ve Hizbullah’ın komuta yapısını zayıflatmak. 2008’de Şam’da şehit edilen İmad Muğniye örneğinde görüldüğü gibi, operasyonlar çoğu zaman uluslararası istihbarat iş birliğiyle planlanıyor.

CNN’in 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu'nun birinci yılına dair raporunda, suikast kurbanlarının tanıtılması ve bilgi karşılığında ABD tarafından ödül konulması dikkat çekmişti. Aynı şekilde 12 Gün Savaşı'nda İsrail'in İranlı üst düzey askeri liderler ve nükleer bilim insanlarını hedef alması kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.

Hamas’a yönelik operasyonlar da benzer yöntemler içeriyor. Rejim ve müttefikleri tarafından hazırlanan 'terör listeleri', Hamas’ın liderlerini, komutanlarını ve finansörlerini hedef alıyor.

Bu kişiler, operasyon planlamak, askeri faaliyetleri finanse etmek veya grubun siyasi ve askeri yapısını yönetmekle sorumlu tutuluyor. Liste, yaptırımların uygulanması, varlıkların dondurulması ve uluslararası kovuşturmaların temelini oluşturuyor.

Bilgi toplama süreci, müttefik istihbarat kurumlarıyla koordineli yürütülüyor ve banka işlemleri ile iletişimlerin izlenmesini kapsıyor.

Islamic World'e göre, Hizbullah ve Hamas’a yönelik suikastlar farklı hedefleri kapsasa da, uygulama yöntemleri büyük ölçüde benzer.

Elektronik dinleme, insan kaynağı sızması ve gerçek zamanlı hedef takibi, operasyonların temelini oluşturuyor.

Keşif ve muharebe İHA’ları, güdümlü mühimmat kullanımı ve hızlı karar alma mekanizmaları her iki senaryoda da ön planda. Ayrıca, İsrail ordusu, Mossad ve ABD istihbarat birimleri arasındaki yakın iş birliği, operasyonların isabet oranını artırıyor ve başarısızlık riskini azaltıyor.

İran’a ilişkin yüksek güvenlikli evlerin, barınakların ve toplantı yerlerinin belirlenmesinin yıllar süren bir çalışma ile tamamlandığını vurgulayan Islamic World, Mossad'ın, gelişmiş casusluk teknolojilerine rağmen güvenlik açıklarını maksimize ettiğini gözlemledi.

Uzmanlar, özellikle yüksek risk altındaki şahıslar için bir dizi sıkı önlem alınmasını öneriyor.

Öncelikle, daha önce kullanılmamış ve tamamen yeni güvenli mekanlar kiralanmalı veya satın alınmalı.

Yakınları ve kendilerinin tüm SIM kartları, mobil cihazları ve bilgisayarları değiştirilirken, eski cihazlardan yeni cihazlara herhangi bir veri aktarımı kesinlikle yasaklanmalı.

Önemli şahıslar cep telefonu taşımamalı ve mesajlar yalnızca sekreterler aracılığıyla iletilmeli; ayrıca, tüm elektronik cihazlar ikametgaha götürülmemeli ve iletişim yalnızca gerekli olduğunda, kısa süreli ve sabit hat üzerinden yapılmalı.

Acil durumlarda bile görüşmeler belirlenmiş protokollere uygun şekilde yürütülmeli, yakın ve aile üyeleri güvenlik nedeniyle tüm iletişim kontrollerini üstlenmeli.

Bu kurallara uyulmaması durumunda, ilgili kişinin bulunduğu yer “yanmış” sayılarak hemen yeni bir mekâna taşınması gerekiyor.

Özellikle bilim insanları ve stratejik öneme sahip şahsiyetler için aile ve yakın çevre güvenliği öncelikli tutulmalı; evler, irtibat listeleri ve sosyal bağlantılar hiçbir koşulda güvenli kabul edilmemeli.

Islamic World'e göre, işgal varlığının direniş liderleri ve İranlı komutanlara yönelik suikast örüntüsü, istihbarat koordinasyonu, teknoloji kullanımı ve uluslararası iş birliği ile yürütülüyor.

Operasyonlar, hedeflerin izlenmesi, güvenli mekanların belirlenmesi ve hızlı karar alma süreçlerini içeriyor. Uzmanların önerdiği güvenlik protokolleri, olası saldırılara karşı hayati öneme sahipken İran’ın stratejik savunma planlamasında ise kritik bir rol oynuyor.



Makaleler

Güncel