Lübnanlı gazeteci Ali Murad, ABD liderliğindeki koordinasyonun, Gazze’deki “soykırım savaşının” sürdüğü dönemde bile Arap rejimleri ile İsrail arasında devam ettiğini söyledi.

YDH- Lübnanlı gazeteci Ali Murad, İsrail işgal rejimi içinde Gazze ateşkesi anlaşması nedeniyle yaşanan iç çatışmaların yoğunlaştığını ve bunun “liderlik krizi ve Washington’un İsrail karar alma mekanizmaları üzerindeki tam hakimiyetini” ortaya koyduğunu bildirdi.
Murad, el-Mesire’ye yaptığı açıklamada, ABD tarafından yönetilen Arap rejimleri ile İsrail işgal yönetimi arasındaki koordinasyonun, Gazze’deki “soykırım savaşının” sürdüğü dönemde bile devam ettiğini ifade etti.
ABD liderliğindeki işbirliği ve kamuoyuna etkisi
Murad, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) iş birliğiyle yayımlanan Washington Post araştırmasına değindi. Araştırma, ABD liderliğindeki bir çerçevenin, İsrail yönetimi ile bazı Arap devletleri arasında erken uyarı ve füze savunma sistemleri düzeyinde koordinasyon sağladığını ortaya koydu.
Lübnanlı gazeteci, bu çerçevenin gözlemciler için sürpriz olmadığını ancak esas amacının Arap kamuoyunu şekillendirmek ve İsrail ile “normalleşmeye” hazırlamak olduğunu ekledi.
Murad, Amerikan belgelerin yayımlanma zamanının, Gazze ateşkesi ilanıyla eşzamanlı olarak kasıtlı bir şekilde seçildiğini ve bunun amacının, “normalleşme” çabalarını meşrulaştırmak ve “Gazze’deki soykırımdan sonra bile Arap dünyasında İsrail işgal yönetimi ile iş birliğine geniş kabul olduğu mesajını vermek” olduğunu öne sürdü.
Sızıntının amacı ve mesajı
Murad’a göre belgelerin yayınlanması, Washington’un müttefik rejimlere güvence verme hedefini taşıyor; bu rejimler, Gazze’deki “büyük yıkım ve 65 binden fazla Filistinlinin şehit olması nedeniyle normalleşmenin gecikmesinden endişe duyuyordu.”
Murad, “Mesaj açık” dedi. “Soykırım sırasında bile Arap rejimleri, İsrail işgal yönetimi ve yetkilileriyle koordinasyon halindeydi.”
“Kötülük Ekseni” ve Netanyahu’nun kullanımı
Murad ve araştırmacı Zekeriyya eş-Şeraabi, ABD siyasi söyleminde yaygın olarak kullanılan “Kötülük Ekseni” teriminin kökenlerini de ele aldı.
Murad, bu ifadenin ilk olarak 1980’lerin sonunda İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından ortaya atıldığını, ardından ABD Kongresi tarafından benimsendiğini belirtti.
Lübnanlı gazeteci, Netanyahu’nun son dönemde Direniş Cephesi’ni tanımlamak için ifadeyi yeniden kullandığını da ekledi.
Koordinasyonun kökenleri
Murad, bu koordinasyonun kökenine dair olarak, 2021 yılında Pentagon’un, Donald Trump’ın ilk döneminin bitiminden beş gün önce İsrail rejimini ABD Avrupa Komutanlığı’ndan ABD Merkez Komutanlığı’na (CENTCOM) devretme kararını hatırlattı.
Murad, bu değişikliği Washington’un “Arap ordularını ve savunma sistemlerini İsrail’in korunması için bir bariyer olarak kullanma niyetinin açık bir göstergesi” olarak değerlendirdi.
Somut örnekler veren Murad, Nisan ve Ekim 2024’teki “Gerçek Vaat” operasyonlarını ve ardından gerçekleşen 12 günlük bölgesel çatışmayı şöyle açıkladı:
Ürdün, İsrail işgal yönetimine yönelik hedef alan dronları durdurmak için hava savunması ve hava kuvvetlerini kullandı.
Suudi Arabistan ve BAE, ABD ve İsrail savunma ağlarına erken uyarı verileri sağladı.
Murad, bu koordinasyonun CENTCOM’un entegre savunma ağı üzerinden sağlandığını ve Arap askeri sistemlerini doğrudan İsrail ve ABD sistemleriyle bağladığını belirtti; “hepsi işgal güvenliğine hizmet ediyor” dedi.
Arap rejimlerinin açıklamaları ve iş birliği
Murad, Arap rejimlerinin Gazze’deki katliamları kınayan açıklamalarının sadece “medya örtbası” niteliğinde olduğunu, böylece İsrail-ABD ittifakıyla iş birliğinin gizlenmeye çalışıldığını ifade etti. Murad, Katar’ın bile “soykırım sırasında İsrail işgal rejimi yetkililerini içeren toplantılara ev sahipliği yaptığını” ekledi.
Bölgesel etkiler ve normalleşme çabaları
Murad, bölgesel politikanın ABD’nin artan etkisi ve Washington müttefikleri ile İsrail işgal yönetimi arasındaki genişleyen güvenlik koordinasyonu tarafından şekillendirilmeye devam ettiğini vurguladı.
Bazı Arap devletleri ile İsrail arasındaki “normalleşme” çabalarının, kamuoyu karşıtlığına rağmen hız kazandığını belirten Murad, bunun bölgesel savunma sistemlerini Amerikan denetimi altında entegre etme stratejisinin bir parçası olduğunu ifade etti.
Gazze savaşı sonrası artan hassasiyetin, ittifakların daha yakından incelenmesine yol açtığını ve bölgenin geleceği konusunda derin görüş ayrılıklarını ortaya çıkardığını da ekledi.