Blair'in Gazze planının tüm ayrıntıları

img
Blair'in Gazze planının tüm ayrıntıları YDH

Eski İngiltere Başbakanı Blair tarafından hazırlandığı belirtilen bir plan, Gazze Şeridi'nde savaş sonrası dönem için Gazze Uluslararası Geçiş Dönemi Otoritesi adıyla yeni bir uluslararası yönetim kurulmasını teklif ediyor. Birleşmiş Milletler kararıyla kurulması öngörülen ve üç yıl sürmesi planlanan bu geçici yönetim, bölgede en yüksek siyasi ve hukuki otorite olacak.




YDH - Mayıs 1948'de Britanya'nın yüksek komiseri Sir Alan Cunningham, İngiliz mandasının sona ermesiyle Filistin topraklarından ayrılmıştı.

Aradan 77 yıl geçtikten sonra ise "uluslararası toplumun" bu mandayı yeniden, yine İngiliz suretinde ama bu kez yeni bir biçim ve çerçeve altında geri getirmek istediği anlaşılıyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırısının durmasının ardından, uluslararası çevrelerde uzun süredir ertelenen "Gazze’de ertesi gün yönetimi nasıl olacak?" sorusuna yanıt aranmaya başlandı.

Bu tartışma, özellikle Hamas hareketinin bölge üzerindeki yönetimden çekilmeye hazır olduğunu açıklamasının ardından hız kazandı.

Amerika Birleşik Devletleri ile müttefikleri Mısır, Katar, Türkiye ve bazı Arap ve Körfez ülkeleri, Gazze’de “Gazze Uluslararası Geçiş Dönemi Otoritesi” (GITA) adıyla geçici bir uluslararası otorite oluşturma fikrini benimsedi.

Söz konusu plan, dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın ortaya koyduğu vizyona ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun geçen yıl şubat ayında İsrail bakanlar kuruluna sunduğu “ilke belgesine” dayanıyor.

Gazze'de yeni bir 'manda' yönetimi

Bu idarenin başkanlığını, kendi önerisini Netanyahu’nun vizyonunun özüne dayandıran eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in üstlenmesi planlanıyor.

El-Ahbar gazetesinin bir nüshasına ulaştığı “Blair Planı”, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla “Gazze Uluslararası Geçiş Dönemi Otoritesi”nin (GITA) kurulmasını öngörüyor.

Böylece idarenin üç yıl olarak belirlenen geçiş döneminde sahip olacağı yetkilerin hukuki zemini sağlanmış olacak.

Uluslararası “GITA Konseyi”nin (üst düzey yürütme organı) yedi ila on üyeden oluşması öngörülüyor. Konseyin başkanı, yani Tony Blair, uluslararası mutabakatla belirlenecek ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylanacak.

Diğer üyeler ise katkı sağlayan ülkeler tarafından önerilecek ve Birleşmiş Milletler’in koordine edeceği bir süreç sonunda atanacak.

Bu üyeler arasında Filistinli bir temsilci (iş dünyası ya da güvenlik kökenli), bir BM yetkilisi (Blair’in önerisine göre Sigrid Kaag), ayrıca icra ve mali deneyimi yüksek bazı uluslararası isimler (Mark Rowan, Necip Saviris ve Ariye Lightstone) bulunacak.

Plan, “bölgesel meşruiyet” ve “kültürel güvenilirlik” sağlamak için konseyde güçlü bir Müslüman temsilin şart olduğunu vurguluyor. Bu temsilcilerin kendi ülkelerinden siyasi destek almaları da öngörülüyor.

Başkanın yetkileri ve idari yapı

Plan uyarınca başkan, idarenin “birinci derecede siyasi ve icra sorumlusu” olarak aynı zamanda kurumun sözcülüğünü üstlenecek.

Dış ülkeler, uluslararası kuruluşlar ve bağışçılarla diplomatik temasları o yürütecek; kritik konularda nihai karar merci olacak.

Ayrıca İsrail, Mısır ve ABD gibi dış aktörlerle “stratejik güvenlik diplomasisini” yönetmek, yüksek riskli güvenlik meselelerinde karar almak ve güvenlik denetim komiseriyle istişare halinde tırmanabilecek krizleri kontrol etmek de onun görevi olacak.

Başkanın yanında en fazla 25 kişiden oluşan küçük bir icra sekreteryası görev yapacak. Bu ekip, idarenin günlük yönetimi, diplomatik temasları ve güvenlik koordinasyonunu yürütecek.

Geçiş dönemi boyunca GITA’nın merkezi Mısır’ın Ariş kentinde kurulacak. Gazze’ye girmeden önce bu kent geçici bir üs olacak, ardından idarenin yerleşimi Gazze’ye taşınacak.

İdarenin idari ve siyasi merkezi ise geçici olarak Amman veya Kahire’de bulunacak.

Bu süre zarfında GITA, Gazze Şeridi’nde “en yüksek siyasi ve hukuki otorite” sayılacak. Yasama çıkarma, atama yapma ve genel politika belirleme yetkilerine sahip olacak.

Blair planı, bu otoriteyi çeşitli alt kurumlara ayırıyor:

Gazze Yatırım ve Ekonomik Kalkınma Kurumu (GIPEDA): Yatırım süreçlerinin tüm denetimini üstlenecek bağımsız bir ekonomik organ.

Filistin İcra Otoritesi: Mevcut Filistin Yönetimi’nden ayrı, teknik bir idari yapı olacak. GITA’nın icra sekreteryasının gözetiminde çalışacak ve başında, idarenin yönetim kurulu tarafından atanan bir genel müdür bulunacak.

Bu otorite, insani işler, yeniden imar, yasama ve hukuk, güvenlik denetimi ve Filistin Yönetimi ile koordinasyon olmak üzere beş denetim komisyonunun faaliyetini koordine edecek.

Ayrıca sağlık, eğitim ve altyapı gibi kamu hizmetlerini yürütmekle yükümlü olacak; yargı ve savcılık işlevlerini ise GITA’nın kuracağı hukuk çerçevesinde bağımsız biçimde idare edecek.

Bu amaçla mahkemeler ve bir başsavcılık ofisi oluşturulacak, başkanlığını bir Arap yargıcın yapacağı bir “Yargı Konseyi” kurulacak.

İcra otoritesi, bunun yanı sıra belediyeleri ve sivil polisi yönetecek; yerel yönetim ve güvenlik hizmetlerinin sahadaki icrasından sorumlu olacak.

Yargı ve güvenlik yapısı nasıl olacak?

Yargı Konseyi, geçiş dönemi boyunca yargı sisteminin bağımsızlığını, tarafsızlığını ve işleyişini denetleyecek. Başkanlığını bir Arap yargıcın yapması öngörülüyor; tercihen bu isim bir Filistinli olacak.

Konsey, bölgesel ve uluslararası hukuk çevrelerinden seçilecek beş ila yedi üyeden oluşacak. Üyeler, GITA Uluslararası Konseyi tarafından, yasama ve hukuk denetimi komiseriyle istişare içinde atanacak.

Yürütme Koruma Birimi (EPU), GITA’nın üst düzey yöneticilerinin korunmasından, idare binalarının, konvoyların ve diplomatik etkinliklerin güvenliğinden sorumlu özel bir güvenlik gücü olacak.

Uluslararası Güvenlik Gücü (ISF) ise çok uluslu bir dış güvenlik gücü olarak tanımlanıyor. Görevi, “silahlı örgütlerin yeniden ortaya çıkmasını” önlemek, “stratejik istikrarı” sağlamak ve Gazze’de güvenliği temin etmek olacak. Bu güç, Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi (JSCC) aracılığıyla GITA ile koordinasyon içinde çalışacak.

Plan ayrıca beş destekleyici komisyonun kurulmasını öngörüyor. Bunlar sırasıyla insani işler, yeniden imar, yasama ve hukuk işleri, güvenlik denetimi ve Filistin Yönetimi ile ilişkiler koordinasyonu komisyonları olacak.

GITA’nın başkanlığı, geçiş döneminde Mısır’ın Ariş kentinde konuşlanacak ve oradan Gazze’ye geçiş sürecini yönetecek. Bu merkez, idarenin yerleşmesi tamamlanana dek bir operasyon üssü işlevi görecek.

Güvenliğin sağlanmasından sorumlu güvenlik komiseri, hem iç hem dış güvenlik operasyonlarını denetleyecek. Bu komiser, Filistinli sivil polis, Uluslararası Güvenlik Gücü (ISF), Yürütme Koruma Birimi (EPU) ve Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi (JSCC) üzerinde geniş siyasi gözetim yetkisine sahip olacak.

GITA’nın yetkilendirdiği tüm güvenlik birimlerinin, uluslararası hukuk ve geçiş dönemine ilişkin hukuki yetki çerçevesine uygun faaliyet göstermesini sağlamak da onun görevi olacak.

Filistin Yönetimi ile ilişkiler

GITA, Filistin Yönetimi üzerinde de denetim yetkisine sahip olacak. Özellikle ortak alanlarda, reform çabaları, yönetişim standartları ve kamu hizmeti sistemleri konusunda eşgüdüm sağlamak için bu denetim mekanizması kullanılacak.

Böylece iki yapı arasında bilgi alışverişi ve siyasi uyumu kolaylaşacak. Amaç, GITA’nın kararlarının Filistin Yönetimi’nin kararlarıyla mümkün olduğunca örtüşmesi ve nihayetinde tüm Filistin topraklarının yeniden Filistin Yönetimi çatısı altında birleşmesi olacak.

Plan, iki tarafın kurumları arasında kurulacak pratik işbirliğinin, kamu hizmetlerinin geliştirilmesine, adalet sisteminin onarımına ve mali idarenin reformuna katkı sağlayacağını belirtiyor.

Filistin Yönetimi kurumlarının, uygun ve mümkün olan yerlerde hizmet sunumuna veya reform programlarına katılımı öngörülüyor.

Bu ortaklık, ortak reform göstergeleri geliştirilmesini ve gelecekte yeniden bütünleşme için kurumsal bir yol haritası hazırlanmasını destekleyecek.

Filistin Yönetimi’ndeki reform süreci, uluslararası bağışçılar, mali kuruluşlar ve Filistin kurumlarının kurumsal kalkınmasına destek veren Arap ortaklarla eşgüdüm içinde yürütülecek.

Blair’in taslağı ayrıca, yeniden imar süreci boyunca Gazzelilerin mülklerini korumak için bir Mülkiyet Haklarını Koruma Birimi kurulmasını öngörüyor. Bu birim, mal sahiplerinin mülkiyet haklarının geçici idare süresince ihlal edilmemesini güvence altına alacak.

Plan, geçiş dönemi için kademeli olarak artan bir bütçe öngörüyor: ilk yıl 90 milyon dolar, üçüncü yıl 164 milyon dolara kadar yükselen bir mali çerçeve.

Ancak plan, yetkinin Filistinlilere devrinin doğrudan bir takvime bağlanmadığını açıkça belirtiyor. Bu devir, Filistin Yönetimi’nin performansına ve reform sürecinin ilerlemesine göre belirlenecek.

Başka bir deyişle, “yeni manda”nın ne zaman sona ereceğini gösteren belirli bir tarih bulunmuyor.

Blair, bu yönetimi “geçici” bir mekanizma olarak sunuyor. Amaç, yeniden imar ve yerel kurumların ıslahı tamamlandıktan sonra yetkinin aşamalı biçimde Filistinlilere devredilmesi.

Fakat planın özü, teknokrat kadrolara ve Arap ile Batılı ülkelerin yatırım ve güvenlik alanlarındaki katılımına dayanıyor.

Blair’e göre, uluslararası gözetim ve dış denetim, ona geniş bir yetki alanı tanıyor. Planın önceliği ise güvenlik reformu ve yeniden imarı, Filistin özerk yönetiminin yeniden tesis edilmesinin ön koşulu olarak belirlemek.

Yerel yönetim ve polis gücü

Yerel idareyi oluşturan belediyeler, su temini, kanalizasyon, atık yönetimi, yol bakımı, halk sağlığı, yerel ruhsatlandırma, denetim ve düzenleme gibi temel kamu hizmetlerinden sorumlu olacak.

Belediyeler, teknokrat bakanlıklarla eşgüdüm içinde çalışacak ve vatandaşlarla doğrudan iletişim kurmak için özel platformlar oluşturacak.

Bu platformlar, şikayetlerin alınmasını, yerel toplumun yönetime katılımını ve insani yardım kurumlarıyla koordinasyonu sağlayacak.

Belediyeler, GITA’nın icra sekreteryasının denetimi altında faaliyet gösterecek. Belediye başkanları ve üst düzey yöneticiler, Filistin İcra Otoritesi tarafından önerilecek, ardından GITA’nın Uluslararası Konseyi tarafından resmen atanacak.

Söz konusu görevlilerin siyasi tarafsızlık, mesleki yeterlilik ve kamu hizmetinde dürüstlük açısından katı ölçütleri karşılamaları şart olacak.

Gazze’deki polis gücü ise Filistinlilerden oluşturulacak. Görevliler, profesyonel uygunluk denetiminden geçirilecek ve siyasi tarafsızlık temelinde seçilecek. Bu güç, kamu düzeninin korunmasından, sivillerin güvenliğinden ve geçiş dönemi yasalarının uygulanmasından sorumlu olacak.

Polis teşkilatı, kurumsal olarak Filistin İcra Otoritesi’nin denetimi altında bulunacak.

Polis, Gazze’nin kentsel ve belediye düzeyindeki en temel güvenlik organı olacak. Suçların önlenmesi, soruşturulması ve başsavcılığa sevki görevlerini yürütecek; GITA’nın geçici hukuk çerçevesi kapsamında çıkarılan sivil ve idari düzenlemelerin uygulanmasına destek verecek.

Dış aktörlerle güvenlik koordinasyonu

Blair planı, GITA’nın güvenlik koordinasyonunun Mısır, İsrail ve ABD gibi dış aktörlerle zorunlu olduğunu vurguluyor. Bu koordinasyon, sınır güvenliğini korumak, insani erişimi garanti altına almak ve gerilimi önlemek için şart olarak sunuluyor.

Uluslararası Güvenlik Gücü (ISF), bu çerçevede Gazze Şeridi’nin dış geçiş noktalarında ve sınır bölgelerinde taktik koordinasyonu üstlenecek.

Yardım ve yeniden imar konvoylarının hareketine onay vermek, çatışma olaylarını çözmek, acil durumlara müdahale etmek ve İsrail ile Mısır güvenlik güçleriyle sahada işbirliği yapmak bu görevler arasında yer alıyor.

Tüm bu operasyonlar, GITA ile üzerinde mutabık kalınacak “angajman kuralları”na tabi olacak. Bu kurallar, Ortak Güvenlik Koordinasyon Merkezi (JSCC) üzerinden entegre edilecek.

Konsey başkanı, dış güvenlik durumu üzerindeki siyasi sorumluluğu doğrudan taşıyacak ve İsrail, Mısır, ABD gibi ortaklarla stratejik ilişkileri yürütecek.



Makaleler

Güncel