Siyasi analist Muhammed el-Kık, İsrail'in Gazze anlaşmasının getireceği yükümlülüklerden kaçmak için yeni savaşlar başlatacağı ve Batı Şeria'yı ilhak edeceği uyarısında bulundu. El-Kık, ABD'nin de desteklediği bu stratejinin "masada barış, sahada savaş" anlamına geldiğini belirtti.

YDH - Siyasi analist Muhammed el-Kık, İsrail'in Gazze anlaşmasının getireceği yükümlülüklerden kaçmak için bölgede yeni savaşlar başlatacağı ve Batı Şeria'daki toprakları ilhak edeceği uyarısında bulundu.
El-Kık, Şehab haber ajansına gönderdiği analizde, resmi barış görüşmelerinin, bir sonraki aşamanın "masada barış, sahada savaş" olduğu gerçeğini gizlemeye yönelik bir adım olduğunu vurguladı.
Analiste göre İsrail, anlaşmanın özellikle uluslararası güçlerin (Türk, Pakistan ve Arap güçleri) konuşlandırılmasını içeren ileri aşamalarını görmezden gelmeye çalışıyor.
El-Kık, bu güçlerin varlığının, İsrail'in "yayılma hayali veya savaşı yeniden canlandırma ihtimali için bir mezarlık" anlamına geldiğini belirtti.
'Masada barış, sahada savaş' taktiği
Muhammed el-Kık, İsrail'in siyasi bedel ödemekten kaçınmak amacıyla kaos ve bölünmeyi körükleyerek, yeniden yapılanmayı geciktirerek ve coğrafi yakınlığı engelleyerek mevcut durumu korumaya çalışacağını ifade etti.
Analizde, Benyamin Netanyahu'nun sınırlı seçenekleri nedeniyle kartları karıştırmak için farklı coğrafyalarda gerilimi artıracağı kaydedildi.
El-Kık, konuya ilişkin, "İsrail, bir sonraki aşamada Batı Şeria'yı ilhak etmek ve ABD'nin doğrudan ortak olduğu bölgede savaşlar başlatmak için öne geçecek. Böylece Şarm eş-Şeyh Anlaşması, yayılmacı denklemlerinin merkezinde yer almayacak" diye ekledi.
ABD anlaşmayı 'geçici güvenlik denklemi' olarak görüyor
El-Kık, ABD yönetiminin söz konusu anlaşmayı bir devlete yol açacak siyasi bir çözüm olarak görmediğini belirtti.
Bunun yerine Washington'un, anlaşmayı yaklaşan bir çatışmada Arapları kandırmayı veya etkisiz hale getirmeyi amaçlayan "geçici bir güvenlik denklemi" olarak değerlendirdiğini söyledi.
Analiste göre ABD, bu yolla İsrail'in artık soykırım yapmadığı, sadece "belirli hedeflere karşı çatışmalar ve bombardımanlar" yürüttüğü fikrini yaymayı hedefliyor.
El-Kık, ABD'nin bu tutumunu, değişen uluslararası koşullara bağladı ve Washington'un, "radikal değişimin zorunlu bir yol haline geldiğine ve bunun da ancak güç ve caydırıcılıkla mümkün olacağına" inandığını kaydetti.
Analist, ABD Savunma Bakanlığının adının "Savaş Bakanlığı" olarak değiştirilmesinin de bu yaklaşımı açıkladığını ifade etti.
El-Kık, "güçle barış" sloganının aslında "masada barış, sahada savaş" anlamına geldiğini ve müzakerelerin, sahada güç dengesini yeniden düzenlemek için askeri operasyonların devam ettiği bir ortamda kılıf olarak kullanıldığını düşünüyor.
Analist, bu yaklaşımın Donald Trump'ın ortaya koyduğu şu ilkelere dayandığını belirtti: "Burası İsrail topraklarıdır, başkenti Kudüs'tür ve onun elinde olmayan hiçbir silah kullanılamaz."
Filistinliler için tek çıkış yolu ulusal birlik
Muhammed el-Kık, bu tablo karşısında Filistinlilerin, kendilerini devlet olarak nitelendirilemeyecek kadar bölünmüş nüfus merkezleri olarak gösteren İsrail söylemini engellemek zorunda olduğunu vurguladı.
El-Kık, bunun için "ulusal birlik, uzlaşı ve halkın iradesini uluslararası toplum nezdinde temsil etmenin" "zorunlu bir yol" haline geldiğini de sözlerine ekledi.