Yemen Silahlı Kuvvetleri, Ordu Komutanı Tümgeneral Muhammed Abdülkerim el-Gumari’nin hayatını kaybettiğini duyurarak İsrail’i sorumlu tuttu ve misilleme sözü verdi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle el-Gumari’nin yerine Tümgeneral Yusuf Hasan el-Medani atanırken, siyasi ve askeri liderler Gazze’ye yönelik operasyonların devam edeceğini vurguladı.

YDH - Yemen Silahlı Kuvvetleri, Ordu Komutanı Tümgeneral Muhammed Abdülkerim el-Gumari’nin Kudüs yolunda şehit olduğunu duyurdu. Yapılan açıklamada, “düşman İsrail bu suçun bedelini ödeyecek” denildi.
Ordu tarafından yayımlanan bildiride, iki yıldır devam eden Amerika ve İsrail'in saldırıları sırasında çok sayıda sivil ve askerin yaşamını yitirdiği belirtildi.
Hayatını kaybedenler arasında deniz, kara ve füze birliklerinden komutanların yanı sıra başbakan ve bazı bakanların da bulunduğu ifade edildi.
Açıklamada "General el-Gumari, iman görevinin gereğini yerine getirirken, cihadi faaliyeti esnasında yüce bir mertebeye erişti ve Kudüs yolunda şehitlerin kervanına katıldı” denildi.
Ordunun aktardığı bilgilere göre, hayatını kaybedenler arasında el-Gumari’nin 13 yaşındaki oğlu Hüseyin ve bazı korumaları da yer aldı.
Bildiride, “El-Gumari’nin şehadeti bir gurur vesilesidir, ümmetin acısını teselli eder” ifadeleri kullanıldı.
Yeni Ordu Komutanı atandı
Yemen resmi haber ajansı SABA, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Tümgeneral Yusuf Hasan el-Medani’nin, hayatını kaybeden el-Gumari’nin yerine Ordu Komutanlığına atandığını bildirdi.
Ordu, açıklamasında mücadelenin devam edeceğini de belirtti:
“Şehitlerin uğruna can verdiği büyük dava, birinin ölümüyle sona ermez; bu bir yol, bir mirastır, her nesil onu devralır.”
Silahlı kuvvetlerin askeri faaliyetlerinin durmadığı, “füzelerin ve insansız hava araçlarının susmadığı” kaydedilen açıklamada, “Askeri yapı aynı kararlılıkla, hatta daha büyük bir güçle suçlu düşmanı hedef almaya devam ediyor” denildi.
Açıklamada ayrıca, “Düşmanla mücadele bitmedi. Siyonist düşman işlediği suçların karşılığını alacak; Kudüs özgürleşene ve bu varlık yok olana dek savaş sürecek” ifadelerine yer verildi.
Meşat: Gazze’deki her gelişmeye hazırız
Öte yandan Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Meşat, ülkesinin Gazze’deki saldırıların sona erdirilmesi ve insani yardımların ulaştırılmasına ilişkin anlaşmanın uygulanma sürecini yakından izlediğini belirterek ordunun “tam teyakkuz ve hazırlık halinde” olduğunu söyledi.
14 Ekim Devrimi’nin 62. yıldönümü vesilesiyle yaptığı konuşmada el-Meşat, Yemen güçlerinin “Gazze anlaşmasına ilişkin herhangi bir gelişmeye yanıt vermeye hazır olduğunu” ifade etti.
El-Meşat, “Halkının verdiği fedakarlıklar Allah katında değerlidir ve bu fedakarlıklar Yemenlilerin haklı duruşlarındaki kararlılığını daha da güçlendiriyor” diye konuştu.
Ayrıca el-Meşat, “düşmanın sahip olduğu modern askeri teknolojilerle baş edebilmek için her alanda askeri kabiliyetleri geliştirme çalışmalarının sürdüğünü” de sözlerine ekledi.
Konuşmasında Suudi Arabistan’a da seslenen el-Meşat, “gerilimi azaltma aşamasından çıkıp saldırıların, ablukaların ve işgalin tamamen sona erdirilmesi ile barışın açık yükümlülüklerinin yerine getirilmesi” çağrısında bulundu.
El-Meşat, “ABD’nin bölgedeki bütün hassasiyetleri İsrail’in yararına kullandığını, eğer akıl ederlerse bunu göreceklerini” belirtti.
Yetkili, ülkesinin Lübnan, Suriye ve İsrail saldırılarına maruz kalan tüm bölge halklarıyla tam dayanışma içinde olduğunu açıkladı ve “Siyonist varlığın bölgede sergilediği pervasızlık ve işgale karşı kararlı bir Arap-İslam duruşu alınması gerektiğini” vurguladı.
Seyyid el-Husi'den mesaj
Bunun yanı sıra Ensarullah lideri Seyyid Abdülmelik el-Husi ise yaptığı konuşmada, Ordu Komutanı Tümgeneral Muhammed Abdülkerim el-Gumari’nin hayatını kaybetmesinin “Yemen’in Filistin direnişine verdiği desteğin taçlanması” olduğunu söyledi.
El-Husi, el-Gumari’nin Gazze’ye destek operasyonlarında büyük katkı sağladığını ve arkadaşlarının onun yolunda yürümeye devam ettiğini belirtti.
İşgalci güçlerin ve başta ABD olmak üzere destekçilerinin, esirleri güç kullanarak geri alma planları başarısız olduğu için esir değişimi pazarlığına zorlandığını ifade eden el-Husi, “Son anlaşma, işgalcinin elindeki imkanlara ve ABD ile Batı’nın desteğine rağmen çok büyük bir başarısızlığı ortaya koyduğunu” dile getirdi.
El-Husi, Lübnan’da Hizbullah’ın Filistin halkına büyük destek sunduğunu ve önemli fedakarlıklar yaptığını söyledi.
Irak cephesinin de bu süreçte önemli bir gelişme olduğunu kaydeden el-Husi, İran İslam Cumhuriyeti’nin desteğini ve özellikle Kumandan Kasım Süleymani’nin fedakarlıklarını andı.
Yemen’in füze, insansız hava aracı ve deniz operasyonlarıyla verdiği desteğin önemli bir yoğunluk ve etkiyle sürdüğünü belirten el-Husi, “İsrail yeniden saldırıya kalkarsa Yemen desteğe hazırdır” dedi.
El-Husi, bazı insani yardım kuruluşu mensuplarından oluşan casus hücrelerine dair “kesin bilgilere” sahip olduklarını açıkladı ve bu hücrelerin yoğun eğitim aldığını, hassas ve tehlikeli cihazlarla donatıldığını söyledi.
Bu hücrelerin içinde Dünya Gıda Programı ve UNICEF gibi kuruluşlara bağlı isimlerin bulunduğunu öne süren el-Husi, söz konusu hücrelerin bir hükümet toplantısına düzenlenen saldırıda istihbarat rolü oynadığını ifade etti.
El-Husi, ABD ve İsrail’in bu hücreleri korumak için insani örgütleri örtü olarak kullandığını vurguladı.
Konuşmasını uyanıklık ve yüksek hazırlık çağrısıyla tamamlayan el-Husi, Yemen halkını yarın yapılacak geniş katılımlı bir gösteriyle duruşlarını sergilemeye çağırdı.