Gazeteci Çağlar Tekin’in Yeryüzü TV kanalında, ABD-İsrail’in İran’a yönelik stratejileri, Suriye ve Afganistan’daki bölgesel dinamiklerle birlikte tartışıldı; İran’ın nükleer ve askeri kapasitesi, uluslararası baskılar ve bölgesel güç dengeleri bağlamında değerlendirildi ve analiz, sahadaki stratejik zafer ve kayıpların hangi aktörler lehine gerçekleştiği sorusu etrafında şekillendi.
YDH- Gazeteci Çağlar Tekin ve YDH Genel Yayın Yönetmeni Alptekin Dursunoğlu, Yeryüzü TV’de ABD ve İsrail’in Batı Asya’daki stratejik planlarını, emperyalist çıkarların etkilerini ve nükleer, diplomatik ile askeri hamleler üzerinden Filistin ve İran bağlamındaki dengeleri Jinsa raporu ışığında değerlendirdi. Raporda, İran’ın kapasitesinin sınırlandırılması, ABD-İsrail’in diplomatik baskılar ve bölgesel aktörlerle izolasyon hedefleri tartışıldı ancak İran’daki oligarşi, sermaye çevreleri ve radikal-ulusalcı unsurlar arasındaki çatışmanın ABD’nin içten çökertme beklentilerini boşa çıkardığı vurgulandı. Programda ayrıca Suriye’deki güç dengesi ve Rusya müdahalesi ele alınarak, Esed rejiminin düşmesinin değil dış destekli komplolar ve Rusya’nın müdahalesinin belirleyici olduğu, bunun ise direniş kapasitesini ve İran’ın pozisyonunu doğrudan etkilemediği ifade edildi. Dursunoğlu, Pakistan’ın Suudi Arabistan ve İran dengeleri üzerinden bölgesel etki alanını, ABD’nin Afganistan’daki üsler ve özellikle Bagram Hava Üssü aracılığıyla Çin, Rusya ve İran sınırlarına erişim ve istihbarat kontrolünü stratejik açıdan kritik bir argüman olarak tartıştı.
