Önceki dönemlerde Türkiye’de de görev yapmış olan İsrail’in Bahreyn’deki ilk büyükelçisi Eitan Naeh, Körfez ve Türkiye’deki diplomatik deneyimleriyle, ilişkilerin “sabır ve güvenle” geliştirileceğini iddia etti.

YDH – The Media Line’da yer alan habere göre, İsrail’in Bahreyn’deki ilk büyükelçisi Eitan Naeh, Körfez’de yürütülen diplomatik süreci değerlendirerek, “ilişkilerin sabırla inşa edilmesi gerektiğini” belirtti.
Haberde, Naeh’in, Türkiye’den Birleşik Arap Emirlikleri’ne ve son olarak Bahreyn’e uzanan diplomatik görevi, “İbrahim Anlaşmaları” sonrasında İsrail’in bölgeyle kurduğu temasların yansıması olarak değerlendirildi.
The Media Line’da yayımlanan haberde, İsrail’in Bahreyn Büyükelçisi Eitan Naeh’in dört yıla yakın süren görevinin ardından ülkesine döndüğü belirtildi. Naeh’in, bölgedeki savaş ve diplomatik gerilim ortamında yürüttüğü görev süresine ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu aktarıldı.
Naeh’in Bahreyn’deki görevi 2021 yılında, İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasında ilişkilerin normalleşmesini hedefleyen “İbrahim Anlaşmaları” sürecinde başladığı bildirildi. Naeh, “Hiçbir ilişkinin olmadığı yerde bağ kurmak sabır gerektirir.” ifadelerini kullandı.
İki yıl sonra İsrail ile Hamas arasında yaşanan savaşın, diplomatik süreci “olumsuz” etkilediği ve her iki ülkenin büyükelçilerinin geri çağrıldığı kaydedildi. Naeh, “Güvenlik nedenleriyle geri çağrıldım.” diyerek, savaş dönemlerinde diplomasinin “önceki hızında ilerlemesinin mümkün olmadığını” ifade etti.
Buna rağmen, Bahreyn ile diplomatik temasların tamamen kesilmediği, üst düzey mesaj trafiğinin sürdüğü bildirildi. Naeh, “Evet, süreç yavaşladı ama hiç kesilmedi.” dedi.
Haberde, 2024 yılı Mayıs ayı sonunda Bahreyn Büyükelçisi’nin Tel Aviv’e döndüğü, Naeh’in ise haziran başında Manama’daki görevine geri döndüğü belirtildi. Bu durumun, iki ülke arasındaki bağların sürdürüldüğünü gösterdiği ifade edildi.
Naeh’in görev süresince İsrail’den üst düzey ziyaretlerin gerçekleştirildiği, ticaret, tarım ve sanayi gibi alanlarda yüzü aşkın iş heyetinin Bahreyn’e gittiği bildirildi. Haberde, “Naeh’in halk düzeyindeki diplomatik temaslara da önem verdiği, Arap kamuoyunun İsrail’e yönelik algısında doğrudan iletişimle değişim yaratmayı amaçladığı” belirtildi.
İsrail’e gelen Bahreynli gazeteci ve gençlik delegasyonlarının “ülkeyi kendi gözleriyle görmesinin önyargıların kırılmasına katkı sağladığını” söyleyen Naeh, “Görüp duydukları, önceden bildiklerinden farklıydı.” iddiasında bulundu.
Haberde, büyükelçinin Arapça konuşabildiği ve bu dilin “kültürel köprü kurma açısından önemli bir araç” olduğunu düşündüğü belirtildi. Naeh, İsrail okullarında Arapça eğitiminin teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye’deki önceki görevlerine değinen Naeh, 1990’larda sınır dışı edilmesinin ardından yıllar sonra yeniden Ankara’ya büyükelçi olarak döndüğünü hatırlattı. 2013’te gelen “özrün” ilişkilerde yumuşama sürecinin önünü açtığını, 2016 sonunda ise ilişkilerin maslahatgüzar seviyesine düşürüldüğü bir dönemde “güveni yeniden inşa etmek” amacıyla göreve başladığını kaydetti. Mevcut savaş öncesine kadar ticaret hacminin milyar dolar seviyelerine ulaştığını belirten Naeh, bunun “siyasi sarsıntılara rağmen sabırlı ve pratik iş birliğinin kök salabileceğini” gösterdiğini ifade etti.
Haberde, “İbrahim Anlaşmaları”nın beşinci yılında bölgesel zorluklara rağmen diplomatik ilişkilerin sürdüğü kaydedildi.
Naeh, “İki yıldır savaş halindeyiz ama Abu Dabi’de elçiliğimiz, Dubai’de başkonsolosluğumuz, Manama’da büyükelçiliğimiz var. Bu ilişkiler en büyük sınavı geçti.” dedi.
Naeh, Bahreyn’deki görevini “sabır” kelimesiyle özetledi. “Zaman alacak ama olacak. Çünkü iki taraf da barış içinde yaşamak istiyor. Barış güvenliktir, barış refahtır. Bunlar zaman ister ama ulaşacağız.” ifadelerini kullandı.
Haberde, büyükelçinin, “Körfez’de kurduğu ilişkilerden elde ettiği deneyimleri İsrail’e taşıdığı” kaydedildi.