Batı Şeria'da yerleşimci şiddeti: Zeytin ağaçları kesiliyor, hasatçılar tarlalarına giremiyor

img
Batı Şeria'da yerleşimci şiddeti: Zeytin ağaçları kesiliyor, hasatçılar tarlalarına giremiyor YDH

Batı Şeria'da bu yılki zeytin hasadı, İsrailli yerleşimcilerin artan saldırıları ve ordunun getirdiği kısıtlamalar nedeniyle durma noktasına geldi. Yüzlerce Filistinli çiftçi tarlalarına ulaşamazken, hasatçılara yönelik şiddet olaylarında çok sayıda kişi yaralandı, yüzlerce zeytin ağacı kesildi.




YDH - İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria genelinde düzenlediği saldırılar ve İsrail ordusunun uyguladığı kısıtlamalar, bu yılki zeytin hasadını büyük ölçüde engelledi.

+972 Magazine ve Middle East Eye haber portallarına göre, yüzlerce Filistinli çiftçi tarlalarına ulaşamadı ve son yılların en şiddetli saldırıları yaşandı.

Turmus Ayya'da hasatçılara sopalı ve taşlı saldırı

Ramallah’ın kuzeyindeki Turmus Ayya kasabasında yaşayan 53 yaşındaki Afaf Ebu Aliye, ailesi ve yerel gönüllülerle zeytin toplarken yaklaşık 100 yerleşimcinin saldırısına uğradı.

Tanıklara göre, yakındaki Or Nahman karakolundan gelen yerleşimciler, sopalar ve taşlarla saldırarak araçları ateşe verdi.

Olay yerine gelen İsrail askerleri ise Ebu Aliye’nin kardeşini gözaltına aldı ve zeytin toplayan gruba gaz bombasıyla müdahale etti.

Saldırıda kafa travması geçiren ve beyin kanaması teşhisi konan Ebu Aliye, Ramallah’taki İstişari Hastanesine kaldırıldı.

Ebu Aliye, Middle East Eye’a verdiği demeçte, “O an öleceğimi sandım. Her şeyin bittiğini düşündüm” diye konuştu.

Hasat başladığından beri 158 saldırı kaydedildi

Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Yerleşim ve Duvar Direnişi Komisyonu, hasadın başladığı 9 Ekim’den bu yana en az 158 saldırı kaydetti.

Komisyonun verilerine göre, sadece bir hafta içinde 27 köyde hasatçılara saldırıldı, ürünler çalındı ve ağaçlar kesildi.

Gazeteciler ve gönüllüler de hedef alındı

Beyta köyünde 10 Ekim’de Zaytoun2025 girişiminden Filistinli ve uluslararası gönüllüler, çiftçilere yardım ederken saldırıya uğradı.

+972 Magazine’in haberine göre, yerleşimciler ve askerler taş ve gaz bombalarıyla hem çiftçilere hem de basın mensuplarına saldırdı. Saldırıda, AFP muhabirinin aracı da dahil olmak üzere 12 araç yakıldı.

Ertesi gece Hırbet Ebu Felah ve Turmus Ayya’da 200 zeytin ağacı kesilmiş halde bulundu. Arazinin sahibi Samir Şuman, “Bütün yıl bu günü bekledik ama artık ne zeytin var ne de yağ” dedi.

Gazeteci Jasper Nathaniel’in çektiği görüntüler, Turmus Ayya’daki saldırıyı belgeledi.

Nathaniel, İsrail ordusunun “pusuya aracılık ettiğini” belirterek, askerlerin kaçış yollarını kapattığını ve yardım istediğinde silahlarını kendisine doğrulttuğunu söyledi. Nathaniel, “İki dakika sonra, yüz kadar yerleşimci bir anda ortaya çıktı ve saldırdı” diye konuştu.

Polis 'ürkütücü' dedi, tutuklama yapılmadı

İsrail polisinin Kudüs ve Batı Şeria’dan sorumlu Yehuda ve Şomron Bölge Komutanı Moşe Pinçi’nin, saldırı görüntülerini “ürkütücü” olarak nitelediği aktarıldı.

Ancak bugüne kadar olayla ilgili kimse tutuklanmadı ve soruşturmanın yalnızca bir yerleşimci üzerinde yoğunlaştığı belirtildi.

İsrail ordusu sözcüsü, +972’ye yaptığı açıklamada, askerlerin ve polisin “olay yerine giderek kargaşayı dağıttığını” savundu. Gazeteci Nathaniel ise “Böyle bir şey yaşanmadı” diyerek bu açıklamayı yalanladı.

Saldırının ardından askerler ve Sivil İdare yetkilileri, güvenlik gerekçesiyle Or Nahman karakolu çevresindeki zeytinliklere erişimi kısıtladı.

Tanıklara göre yerleşimciler daha sonra ordu nezaretinde yeniden alana geldi ve hasatçıları kameraya aldı. Olay yeri inceleme ekiplerinin ise bölgeye ancak bir gün sonra ulaştığı öğrenildi.

İsrail polisi, Turmus Ayya’daki saldırıya ilişkin “kapsamlı bir soruşturma” başlatıldığını duyurdu ancak bu soruşturmanın yerleşimci şiddetinin genel örüntüsünü kapsayıp kapsamayacağı hakkında bilgi vermedi.

Zeytin ağaçları kesiliyor, ürünler çalınıyor

Yerleşimciler, fiziksel saldırıların yanı sıra hasat öncesinde zeytin ağaçlarını da hedef alıyor. Ekim ayı başında El Halil’in kuzeyindeki Surif köyü sakinleri, maskeli yerleşimcilerin ellerindeki testerelerle ağaçları kestiğini, ardından da yaktığını bildirdi. Çiftçi Eymen Guneymat, “Bu ay yaklaşık 200 ağacımız yok edildi, yarısı bana aitti” dedi.

Benzer olaylar Sair köyünde de yaşandı. Filistinli çiftçiler, yerleşimcilerin İsrail askerlerinin koruması altında zeytinleri topladığını anlattı. Çiftçi Yusuf Salameh Şalalde, “Ordu bizi korumak yerine araziden çıkardı” diye konuştu. Bir diğer çiftçi Jaddi Şalalde ise “Her yıl 10 ila 12 teneke zeytinyağı çıkarıyordum. Bu yıl tek damla bile alamadım” dedi.

İsrail güçleri, hasat döneminde Filistinli çiftçilere eşlik eden uluslararası gönüllülere yönelik baskıları da artırdı.

Burin köyünde 32 yabancı aktivist gözaltına alındı ve bölge “askeri yasak bölge” ilan edildi. Gözaltına alınan aktivistlerin tamamı daha sonra sınır dışı edildi.

Çiftçileri savunan avukat Riham Nasra, sınır dışı kararının “hukuki değil siyasi” olduğunu söyledi. Nasra, “Bu şekilde Filistinliler tarlada yerleşimci şiddetine karşı tamamen savunmasız bırakılıyor” dedi.

İsrailli sivil toplum örgütü Rabbis for Human Rights’ın başkanı Avi Dabush da, gönüllülerinin neredeyse her gün yeni askeri emirlerle bölgeden uzaklaştırıldığını belirtti. Dabush, “Ordu adeta bizi kovmak için can atıyor” diye konuştu.

Çiftçiler: Yerleşimciler ve ordu tek sistem oldu

Geçen hafta Sair’de askerler ve sınır polisi, çiftçileri ve basın mensuplarını göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermi kullanarak dağıttı.

Bölge yeniden “askeri yasak bölge” ilan edildi. Tanıklar, olaydan birkaç dakika önce sopalarla yaklaşan yerleşimcilerin, askerlerin müdahalesiyle alandan ayrıldığını anlattı.

Arazisi bu bölgede bulunan İbrahim Salame, “Her zaman aynı şey yaşanıyor. Yerleşimciler saldırıyor, ordu bizi çalıştırmıyor” dedi.

Sincil’den aktivist İyd Gaffari ise “Yerleşimcilerle askerler artık tek bir sistem haline geldi. Bazı bölgelere hasadın başından beri giremiyoruz” ifadelerini kullandı.